Bir dilin zengin ve işlek olmasının yanı sıra, etki gücüne de sahip olması, o dili konuşan bireylerin sayısıyla doğru orantılıdır. Bir dili ne kadar çok insan konuşuyorsa, o dil o kadar işlek, o kadar etkilidir. Konuşulmayan diller, ilâhi kitapların dilleri bile olsa, ölmeye mahkûmdur. Sınırlı sayıda insan tarafından konuşulan İbranice ve Latince, bunun en açık örneğidir.
İngilizce, bugün dünya dili... Bu dilde nazil olmuş ilâhi bir kitap yoktur ama bu dil, bugün bütün dünyayı etkiliyor. Öyleyse bir dilin nüfuzu, o dili konuşanların nüfusu ile doğru orantılıdır. Türkçe, bir zamanlar dünyanın en zengin ve etkili dilleri arasında idi. Günümüzde bu zenginlik hâlâ devam ediyor olsa da etki alanı için aynı şeyi söyleyemeyiz. Nedeni ise bu dili konuşan bireylerin, dünyayı adeta istila eden diller karşısında, kendi dillerini konuşmaktan utanır hale gelmeleridir. Tarih sahnesine çıktığı günden beri Türkçenin yamaçlarında hep yediveren güller açtı.
Bir dilin zengin ve işlek olmasının yanı sıra, etki gücüne de sahip olması, o dili konuşan bireylerin sayısıyla doğru orantılıdır. Bir dili ne kadar çok insan konuşuyorsa, o dil o kadar işlek, o kadar etkilidir. Konuşulmayan diller, ilâhi kitapların dilleri bile olsa, ölmeye mahkûmdur. Sınırlı sayıda insan tarafından konuşulan İbranice ve Latince, bunun en açık örneğidir.
İngilizce, bugün dünya dili... Bu dilde nazil olmuş ilâhi bir kitap yoktur ama bu dil, bugün bütün dünyayı etkiliyor. Öyleyse bir dilin nüfuzu, o dili konuşanların nüfusu ile doğru orantılıdır. Türkçe, bir zamanlar dünyanın en zengin ve etkili dilleri arasında idi. Günümüzde bu zenginlik hâlâ devam ediyor olsa da etki alanı için aynı şeyi söyleyemeyiz. Nedeni ise bu dili konuşan bireylerin, dünyayı adeta istila eden diller karşısında, kendi dillerini konuşmaktan utanır hale gelmeleridir. Tarih sahnesine çıktığı günden beri Türkçenin yamaçlarında hep yediveren güller açtı.