Prof. Ekmeleddin İhsanoğlunun, şeyh-ul müverrihin (tarihçilerin şeyhi) diye tanımladığı Emeritus Prof. Dr. Halil İnalcık, nehir gibi akıp giden bir söyleşide hayatını anlatıyor. Halil Bey aynı zamanda Osmanlı sultanlarının zaaflarından Atatürk ile tanışmasına, Kıbrıs meselesinden Fransa ile ilişkilerimizin başlangıcına bizi kendi geçmişimizle tanıştırıyor ve gerçek bir tarihçinin nasıl olması gerektiğini gösteriyor. Öğrencilerinin sevgi ve hayranlıkla andığı, ömrünü tarih alanındaki yanlışları belgelerle düzeltmeye adamış Prof. İnalcık, dünyanın sayılı bilim adamları arasında. Makaleleri ve kitaplarıyla uluslararası çevrelerde ülkemizin gururu olan tarihçimiz yaşamını ve onunla iç içe geçmiş tarihi(mizi) anlatırken konuya öylesine hakim ki padişahların, kralların sarayında dolaşıyor, onların yakın arkadaşıyla konuşuyor hissine kapılıyorsunuz.
Prof. Ekmeleddin İhsanoğlunun, şeyh-ul müverrihin (tarihçilerin şeyhi) diye tanımladığı Emeritus Prof. Dr. Halil İnalcık, nehir gibi akıp giden bir söyleşide hayatını anlatıyor. Halil Bey aynı zamanda Osmanlı sultanlarının zaaflarından Atatürk ile tanışmasına, Kıbrıs meselesinden Fransa ile ilişkilerimizin başlangıcına bizi kendi geçmişimizle tanıştırıyor ve gerçek bir tarihçinin nasıl olması gerektiğini gösteriyor. Öğrencilerinin sevgi ve hayranlıkla andığı, ömrünü tarih alanındaki yanlışları belgelerle düzeltmeye adamış Prof. İnalcık, dünyanın sayılı bilim adamları arasında. Makaleleri ve kitaplarıyla uluslararası çevrelerde ülkemizin gururu olan tarihçimiz yaşamını ve onunla iç içe geçmiş tarihi(mizi) anlatırken konuya öylesine hakim ki padişahların, kralların sarayında dolaşıyor, onların yakın arkadaşıyla konuşuyor hissine kapılıyorsunuz.
Ne yazsam bilemedim dilimin döndüğü kadar birşeyler karalama ihtiyacındayım sadece çünkü kitap hakkında söylenecek o kadar çok şey var ki nereden başlayacağımı dahi bilemiyorum ... Tarih bilimine adanmış bir hayat hikayesini okurken bu kitapta zamanlar ve makanlar arası yolculuklara çıkılıyor Halil İnalcık la birlikte , kah Osmanlı da kah cumhuriyet döneminde ya da bir üniversitede ders dinlerken bulabilirsiniz kendinizi. Hocanın engin bilgisi ve zerafeti karşısında insan okurken bile büyüleniyor. Geçtiğimiz sene kaybettiğimiz bu koca çınarın hayatını okumak Türkiye nin yakın tarihine de tanık olmak için harika bir fırsat. Bu kadar değerli insanların kaybı beni her zaman derinden etkilemiştir yaşları ne olursa olsun. Geride harika bir miras birakmış olması bizim için en büyük mutluluktur kanımca. Biz düşen görev ise onun eserlerini okuyup anlamak daha geniş kitlelere ulaştırmak ve en önemlisi de açtığı yolda ilerleyebilecek yeni değerler yaratmaktır diye düşünüyorum.
526 sayfa