Kemalizmin altı ilkesinden devletçilik, Cumhuriyetin ilk yıllarında doğrudan ekonomik kalkınma ile ilişkilendirilmiştir. Buna göre, Türkiyenin hızlı kalkınması ve çağdaş uygarlık düzeyine ulaşması için ekonominin devlet kontrolünde olması zorunludur. Devletin ekonomiye müdahalesi, millî burjuvazinin oluşturulmasından kamu iktisadî teşebbüsleri kurulmasına uzanan geniş bir çizgi izler.Beriş, elinizdeki kitapta devletçiliğin yalnızca ekonomi alanıyla sınırlanamayacağını, siyasal ve toplumsal yüzlerinin çok daha etkili olduğunu savunuyor. Yazara göre, otoriter yönetim anlayışı, ülke içinde tam bir kontrol sağlamak için devletçilikten araç olarak yararlanmıştır. Bu yönüyle devletçilik, Kemalist yönetim anlayışının merkezinde bulunur ve diğer ilkeleri şekillendirir
Kemalizmin altı ilkesinden devletçilik, Cumhuriyetin ilk yıllarında doğrudan ekonomik kalkınma ile ilişkilendirilmiştir. Buna göre, Türkiyenin hızlı kalkınması ve çağdaş uygarlık düzeyine ulaşması için ekonominin devlet kontrolünde olması zorunludur. Devletin ekonomiye müdahalesi, millî burjuvazinin oluşturulmasından kamu iktisadî teşebbüsleri kurulmasına uzanan geniş bir çizgi izler.Beriş, elinizdeki kitapta devletçiliğin yalnızca ekonomi alanıyla sınırlanamayacağını, siyasal ve toplumsal yüzlerinin çok daha etkili olduğunu savunuyor. Yazara göre, otoriter yönetim anlayışı, ülke içinde tam bir kontrol sağlamak için devletçilikten araç olarak yararlanmıştır. Bu yönüyle devletçilik, Kemalist yönetim anlayışının merkezinde bulunur ve diğer ilkeleri şekillendirir