Harper Lee 'den 55 yıl sonra unutulmaz bir roman daha...
Amerikan edebiyatının başyapıtlarından biri olan, Pulitzer ödüllü Bülbülü Öldürmek'in unutulmaz karakteri Jean-Louise "Scout" Finch, 20 yıl sonra New York'tan çocukluğunun geçtiği kasabaya, babası Atticus Finch'in yanına, yuvaya dönüyor. Çocukluğunda eşitlik, doğruluk ve adalet kavramlarıyla kişiliğinin yapı taşlarını oluşturan babası Atticus'un hayal kırıklığı yaratan değişimi, artık 26 yaşında genç bir kadın olan Scout'u derinden etkiliyor.
Harper Lee'nin bilge kaleminden çıkan ve daha yayınlanmadan son yılların en büyük edebiyat olayı haline gelen Tespih Ağacının Gölgesinde, bir tarihsel dönemi güçlü ve gerçekçi çağrışımlarla aktarmakla birlikte, güncelliğiyle de bir eserin kendi devrini aşabileceğinin en nadide kanıtlarından biri...
Harper Lee 'den 55 yıl sonra unutulmaz bir roman daha...
Amerikan edebiyatının başyapıtlarından biri olan, Pulitzer ödüllü Bülbülü Öldürmek'in unutulmaz karakteri Jean-Louise "Scout" Finch, 20 yıl sonra New York'tan çocukluğunun geçtiği kasabaya, babası Atticus Finch'in yanına, yuvaya dönüyor. Çocukluğunda eşitlik, doğruluk ve adalet kavramlarıyla kişiliğinin yapı taşlarını oluşturan babası Atticus'un hayal kırıklığı yaratan değişimi, artık 26 yaşında genç bir kadın olan Scout'u derinden etkiliyor.
Harper Lee'nin bilge kaleminden çıkan ve daha yayınlanmadan son yılların en büyük edebiyat olayı haline gelen Tespih Ağacının Gölgesinde, bir tarihsel dönemi güçlü ve gerçekçi çağrışımlarla aktarmakla birlikte, güncelliğiyle de bir eserin kendi devrini aşabileceğinin en nadide kanıtlarından biri...
Tespih Ağacının Gölgesinde 1960 yılında yayınlanan Bülbülü Öldürmek kitabından tam 55 yıl sonra gelen devam niteliğinde bir kitap. Açıkçası Bülbülü Öldürmek gibi beni sarıp sarmalamadı. Kitabın en güzel yerleri Scout'un çocukluk anılarına dönüş yaptığı bölümler ve Atticus ile arasında sonlara doğru geçen uzun konuşmaydı..
Bülbülü Öldürmek'in gölgesinde kalmış, Tespih Ağacının değil.
Adaletin, eşitliğin peşinden giden, dürüst avukat, örnek baba "Atticus", bu kitapta tahtından indirilmiş ve
Bülbülü öldürmek >Tespih Ağacının Gölgesinde
Bülbülü Öldürmek'ten tam 55 yıl sonra kitabın devamı niteliğinde bir eser..ikisini de şiddetle tavsiye ederim ! :)
evet hikayenin sonunda Jean Louise tatmin olmuş olabilir ama malesef ben pek tatmin olamadım :)
Bu kitabı sevdim, Scout'un kendini, hayatı ve ailesini sorgulaması hoşuma gitti. Kendimle özdeşleştirdiğim bölümler oldu. Güzel bir finaldi..
Hani yazara da haksızlık etmek istemem ama bu kitabı iyi ki Bülbülü Öldürmek kitabından önce okumamışım dedim. O kadar çok uzatma cümleler var ki, bir sonra ki olaya, cümleye geçemiyorsunuz......
Bülbülü öldürmek kitabından tanıdığımız kahramanların yaşlanmış, büyümüş halleri garip bir hüzün veriyor.
Bülbülü Öldürmek kitabını okurken aldığım zevki alamadım.sıkıldım hatta.
Scout karakterinin bakış açısının değişmesiyle Bülbülü Öldürmek’te alttan alta sezilen sosyolojik gerilim, bu kitabın tam ortasına kurulmuş. İlerleyen ve değişen zamanla birlikte insanların içlerinde biriktirdiklerini ortaya döküşleri korkunç. Fakat Scout karakteri o kadar sinir bozucu o kadar tahammül edilmez birine dönüşmüş ki bizzat kendisi insanı durduk yere ırkçı yapabilir. Bülbülü Öldürmek sadece ırkçılık konusuna değil, Radley karakteri sayesinde önyargılara da çok güzel dokunduruyordu. Fakat Tespih Ağacının Gölgesinde, meseleyi neredeyse tek boyuta indirgemiş gibi. Yazım dilinin değişmesi de büyük sıkıntı. Bu iki büyük olumsuz unsur kitaptan çıkartılabilecek derslerin önüne geçiyor maalesef.
Karton Cilt, Birinci Baskı, 239 sayfa
4Kasım2015 tarihinde, Sel Yayıncılık tarafından yayınlandı