Kitap açıklaması henüz eklenmemiş.
Tabikide mükemmel. Hiç bir fantastik roman yüzüklerin efendisi üçlemesi kadar zevk vermiyor.
Fantastik edebiyatla tanışmama vesile olan güzide eser. Eser mi? Hayır efendim, başyapıt! Ben oldum olası roman okumayı seven bir insanımdır. Ama ne hikmetse okuduğum romanlarda sürekli bir eksiklik hissederdim. Ve bir gün Metis yayınlarının o reklamı ile karşılaştım. "Türk okuyucusunun da yüzükle tanışma zamanı geldi." Kitabı merakla aldım, okudum ve bitirdiğimde şöyle dedim: "İşte bu!" Aradığımı bulmuştum sonunda... Fantastik edebiyatı bize böylesine mükemmel bir eserle kazandırdığı için üstat Tolkien'e ne kadar teşekkür etsem azdır. Ruhu şâd olsun...
Yorum yapmama gerek yok bence. En az filmi kadar güzeldi.
Yüzüklerin Efendisi serisinin ilk kitabını bende bitirdim!
Ah Hobitler! Çok yaygaracı ve eğlence düşkünüler. Kitabın başlangıcı sırf onların Shire daki hayatına adanmıştı. Onları okumak, yaşamak beni gerçekten yordu. Eğlenceliler ama! Bunu es geçmemek gerek. Özellikle attıkları her adımı, elflerde böyle gerçi, şarkı ile tamamlamaları beni bunalttı.
Frodonun 50 yaşında olduğunu hiç düşünmemiştim. Göstermiyor ama değil mi? Her ne olursa o Eylülün 22 sinde başlıyor yolculuklar demek daha doğru olur belki de. Sam, Frodo'nun sadık yardımcısı, kitabın sonuna doğru o sevimli espirili tavrını takınmaya başlıyor. Filmlerde ondan pek hoşlanmaamıştım ama kitaplar... onlar ayrı bir büyü katıyor.
Tom Bombadil, bu karakteri okumak çok zevli ve aynı anda sıkıcıydı. Onun her şeyi bir oyun gibi görmesi, zaman kadar yaşlı olması gibi detaylar ve onun sevgili eşi ile hayatı gerçekten hoştu.
Elflere aşık oldum desem? Kitapta çok büyüleyici çizilmişlerdi. Hikayenin hep onlarda kalmasını istedim onları okumak...Ama her güzel şeyin bir sonu var. En azından Legolas bol bol vardı. O kar üzerinde uçan ayaklarıyla bizimleydi. Sevgili Yeşil Yaprak...
Beklediğim gibi değildi ama, kötü olduğunu beğenmediğimi söylemiyorum. Sadece film bazı açılardan kitaptan çok daha görkemliydi. O konseyin toplanma anında bir ara sıkıntıdan bayılacağımı düşündüm, filmde en zevk aldığım anlardan biriydi. Özellikle arasıra girilen soy ağacı olayı benim kafamı çok karıştırdı. Sık sık wikipedia ya bakmak zorunda kaldım, neyse ki aradığımdan çok daha fazlasını bulabildim. Bazı şeyleri filmden asla anlayamacağım kadar iyi anladım. Herkesin kesinlikle okuması ve kendini bu büyülü dünyaya kaptırması gereken bir kitap.
Arada sıkılacağınızı unutmamanız gerek.
Bu ara Aragon ve Arwen'in ilişkisine dair hiçbir şey yok. Filmde onların evlenme sahnesi var ama kitapta sadece kral prenses ve Aragorn'un bir masada otururken olan sahnesinden başka pek bir şey yok. Kandırılmış hissediyorum. Onların ilişkisi yok demiyorum tabii, sadece kesin konuşmazdım.
Gandalf'ın o gizemli ben bilirim konuşmalarından tek sıkılan ben miyim acaba diye düşünmeden edemiyorum. Ama adamın ölümü bile tarz sahibi bunu kabul etmesem haksızlık etmiş olurum.
diyecek ne var ki?
kabul etsenizde etmesenizde edebiyat tarihinde kilometre taşı bir eser, muhteşem bir hayal gücü ...
kendinden sonra açtığı koldaki yada konu dışı pekçok yazara ilham olmuş bir kitap ...
hatta kitaptaki kılıç (Sting) günümüzün ünlü şarkıcısına lakap olmuuş :))
o derece ...
J.R.R Tolkien'ın Silmarillion'da başlattığı orta dünya mitolojisinin, bu üçlemede bir iyi/kötü savaşı destanına dönüştüğünü, iyi de olduğunu görüyoruz. Yine de kitap, doğal ve kronolojik olarak sırtını Silmarillion'daki ve Hobbit'deki hikayelere dayayarak ilerliyor. Üçlemenin en vukuatsız, enfes karakter ve mekan analizleriyle dolu bu ilk kitabı, Tolkien fanlarının belkide de favori karakterlerinin betimlendiği sayfaları işaretleyip tekrar tekrar okumasına vesile olmuştur. (benim sayfalarım 292-293 olarak işaretlenmiştir:)
Serinin en iyi kitabı. Keşke filmini izlemeden önce okusaydım! (Filmden daha iyi)
İlk okumama göre gayet akıcıydı. Fantastik edebiyatın üstadına söyleyecek pek sözüm yok zaten. Çok güzeldi.
Yüzükler efendisi serisinin müthiş kitabıdır. Herkese okumasını tavsiye ederim.
Kuşkusuz fantastik türündeki kitapların en iyi örneklerinden biri.
535 sayfa
1994 tarihinde, Harpercollins tarafından yayınlandı