Bir İmparatorluk... Bir at... Bir seyis... Üç kent... Viyana, Buda, İstanbul...1683te Osmanlının Viyanayı kuşatmasıyla başlayan bir tarih sahnesi. Sahnenin önünde varlığını atıyla bütünleştirmiş Gazi yemini eden evlad-ı fâtihan bir Seyis ve kökleri Orta Asyaya Atillaya ve Cengiz Hana uzanan Türkmen soyundan bir Karaman atı Azaraks (Ateşin Oğlu). Kökleri gibi yaşamları da aynı olan bu iki varlığın yazgıları da bir.Osmanlının İkinci Viyana Kuşatmasında oradalar. Bozgunu yaşıyorlar. Ardından Hıristiyan orduları Buda Kalesini kuşattığında (1686) ise yine birlikteler. Buda düşerse İstanbul da düşer diyorlar ve diğer Gazilerle birlikte kaleyi kahramanca savunuyorlar.Ancak tarihin kırılma noktasında Osmanlının yazgısını değiştiremiyor ve Buda Kalesiyle birlikte onlar da bir İngiliz birliğine esir düşüyorlar. İstanbul, Viyana, Buda derken kader onları bu sefer Londraya sürüklüyor. Aristokrat Albay Robert Byerley hem Azaraksı hem de Seyisi satın alıyor ve sahipleniyor. Bundan böyle Azaraksın adı İngilterede Byerley Turk olarak anılacaktır. Atın şöhreti bütün İngiltereye yayılmıştır. Hem aygır hem yarış atı olarak fırtınalar estiren kahramanımızın şeceresi bugün günümüze kadar hâlâ devam ediyor.Tarihsel gerçekliğin içine oturtulmuş nefes kesen, sürükleyici bir kurgu. Bilinmeyen şaşırtıcı bir gerçek. Ayrıntılarda saklı kalmış tarihsel bir roman.
Bir İmparatorluk... Bir at... Bir seyis... Üç kent... Viyana, Buda, İstanbul...1683te Osmanlının Viyanayı kuşatmasıyla başlayan bir tarih sahnesi. Sahnenin önünde varlığını atıyla bütünleştirmiş Gazi yemini eden evlad-ı fâtihan bir Seyis ve kökleri Orta Asyaya Atillaya ve Cengiz Hana uzanan Türkmen soyundan bir Karaman atı Azaraks (Ateşin Oğlu). Kökleri gibi yaşamları da aynı olan bu iki varlığın yazgıları da bir.Osmanlının İkinci Viyana Kuşatmasında oradalar. Bozgunu yaşıyorlar. Ardından Hıristiyan orduları Buda Kalesini kuşattığında (1686) ise yine birlikteler. Buda düşerse İstanbul da düşer diyorlar ve diğer Gazilerle birlikte kaleyi kahramanca savunuyorlar.Ancak tarihin kırılma noktasında Osmanlının yazgısını değiştiremiyor ve Buda Kalesiyle birlikte onlar da bir İngiliz birliğine esir düşüyorlar. İstanbul, Viyana, Buda derken kader onları bu sefer Londraya sürüklüyor. Aristokrat Albay Robert Byerley hem Azaraksı hem de Seyisi satın alıyor ve sahipleniyor. Bundan böyle Azaraksın adı İngilterede Byerley Turk olarak anılacaktır. Atın şöhreti bütün İngiltereye yayılmıştır. Hem aygır hem yarış atı olarak fırtınalar estiren kahramanımızın şeceresi bugün günümüze kadar hâlâ devam ediyor.Tarihsel gerçekliğin içine oturtulmuş nefes kesen, sürükleyici bir kurgu. Bilinmeyen şaşırtıcı bir gerçek. Ayrıntılarda saklı kalmış tarihsel bir roman.