Türkiye Manzaraları

30 Mayıs 1836da Viyanada Franz von Werner adı verilen bir çocuk dünyaya geldi. Bu çocuk büyüdü, iyi bir eğitim aldı ve sonra da asker olmaya karar verdi. Kırım Savaşına katılmak üzereyken Galiçyada birliğinden kaçarak Osmanlı Devletine sığındı. Belki de iki erin kurşuna dizilmesine tepki göstermişti. Teğmen rütbesiyle Osmanlı ordusuna alındı, adı Murad Efendi oldu. Çoğunu Polonya milliyetçisi subayların oluşturduğu Gâvur Alayı diye anılan birliğe katıldı. Komutanı Mehmet Sadık Paşa, 1851de Müslüman olmuş Polonyalı şair Michael Czaikowskiydi. Ama dinini değiştirmedi. 1858 başlarında ordudan ayrıldı, Osmanlı hariciyesi bünyesinde çalıştı, Berlin Büyük Elçiliği makamına kadar yükseltildi. Edebiyat ve sanat dostu bir çevreye sahip olan Murad Efendinin 1869da bir şiir kitabı, bunun ardından da 1871de III. Selim adındaki trajedisi yayınlandı. 1877de bütün Avrupanın gözünün Doğu meselesine çevrildiği sırada Türkische Skizzen (Türkiye Manzaraları) yayınlandı. Murad Efendi, 1877 yılının haziran ayında bir daha dönmemek üzere İstanbuldan ayrıldı. 8 Eylül 1881 sabahı görev yerinin değiştirileceği ve Berlin büyükelçiliğine terfi edeceği haberini aldığında çok sevinmişti, ama 12 Eylül 1881 sabahı hizmetçisi, Murad Efendiyi masasının üzerine başı düşmüş vaziyette cansız buldu, mumlar tamamen yanıp tükenmişti. Çok yönlü bir yazar olan Murad Efendi, kısa ömrüne rağmen edebiyatın çeşitli türlerinde 18 eser vermişti. Türkçeyi, üstün dil öğrenme yeteneği sayesinde o kadar iyi kavramıştı ki, divan şiirinden Almancaya tercümeler yapıyordu. İki ciltlik bir seyahatname olan Türkiye Manzaraları, gezi notları türünde yazdığı tek eserdir. Yazar, bu eserinde içinde bulunduğu Osmanlı toplumuna ait izlenimlerini olabildiğince yansız, ama muhteşem bir üslupla anlatmakta, Avrupalı okura hemen hemen hiç tanımadığı Osmanlılığı tanıtmaya çalışmaktadır. Türkiye Manzaraları yabancı seyyahların kaleme aldığı seyahatnamelerden farklıdır çünkü içeriden bakılarak yazılmıştır ve Osmanlı toplumunu, yaşam felsefesinden, edebiyatına, idari işleyişinden, ordusuna ve siyasal yaşamına kadar ayrıntılarıyla kavramış bir adamın kaleminden çıkmıştır.

30 Mayıs 1836da Viyanada Franz von Werner adı verilen bir çocuk dünyaya geldi. Bu çocuk büyüdü, iyi bir eğitim aldı ve sonra da asker olmaya karar verdi. Kırım Savaşına katılmak üzereyken Galiçyada birliğinden kaçarak Osmanlı Devletine sığındı. Belki de iki erin kurşuna dizilmesine tepki göstermişti. Teğmen rütbesiyle Osmanlı ordusuna alındı, adı Murad Efendi oldu. Çoğunu Polonya milliyetçisi subayların oluşturduğu Gâvur Alayı diye anılan birliğe katıldı. Komutanı Mehmet Sadık Paşa, 1851de Müslüman olmuş Polonyalı şair Michael Czaikowskiydi. Ama dinini değiştirmedi. 1858 başlarında ordudan ayrıldı, Osmanlı hariciyesi bünyesinde çalıştı, Berlin Büyük Elçiliği makamına kadar yükseltildi. Edebiyat ve sanat dostu bir çevreye sahip olan Murad Efendinin 1869da bir şiir kitabı, bunun ardından da 1871de III. Selim adındaki trajedisi yayınlandı. 1877de bütün Avrupanın gözünün Doğu meselesine çevrildiği sırada Türkische Skizzen (Türkiye Manzaraları) yayınlandı. Murad Efendi, 1877 yılının haziran ayında bir daha dönmemek üzere İstanbuldan ayrıldı. 8 Eylül 1881 sabahı görev yerinin değiştirileceği ve Berlin büyükelçiliğine terfi edeceği haberini aldığında çok sevinmişti, ama 12 Eylül 1881 sabahı hizmetçisi, Murad Efendiyi masasının üzerine başı düşmüş vaziyette cansız buldu, mumlar tamamen yanıp tükenmişti. Çok yönlü bir yazar olan Murad Efendi, kısa ömrüne rağmen edebiyatın çeşitli türlerinde 18 eser vermişti. Türkçeyi, üstün dil öğrenme yeteneği sayesinde o kadar iyi kavramıştı ki, div... tümünü göster


Değerlendirmeler

değerlendirme
Filtrelere göre değerlendirme bulunamadı

Puan : hepsi | 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10
Değerlendirme Zamanı: en yeni | en eski