1970 yılında yayımlanan bu yapıt, o günden bu yana on iki baskı yapmış, güncelliğini korumuştur. İleri Osmanlı toplumundan yola çıkarak nasıl ve neden geri kaldığımızı araştıran bu kitap, geri kalmışlığı alt edemeyen son iki yüzyıllık iktidarların hangi ortak sınıfsal tercihi paylaştıklarını ve tercihlerinin günümüzdeki sonuçlarını başarıyla incelemektedir. Ancak geri kalmışlığın incelenmesinde, toplumun tarihsel gelişme sürecinde aldığı yol ve başlangıç noktasıyla vardığı yer önemlidir. Bütün toplumsal olgular gibi hareket halinde olan geri kalmışlık sorunu, belirli ve sınırlı bir anda ülkenin sosyal ve iktisadi durumu üzerinde yapılmış gözlemlerle çözümlenemez. Geri kalmışlığın incelenmesi, ancak olgunun dinamik özelliğine uygun, tarihten günümüze, hatta yarına kadar uzanan bir yöntemle mümkün olabilir. Türkiyenin geri kalmışlığı, bir Afrika ülkesinin geri kalmışlığı değildir. Koskoca bir geçmiş ve geleceği olan, sağlam temelleri hâlâ direnen ve kendini ileriye götürecek birikimi çeşitli alanlarda gerçekleştirmiş bir toplumun geri bıraktırılmışlığıdır, diyor İsmail Cem bu önemli yapıtının sunuş yazısında.
1970 yılında yayımlanan bu yapıt, o günden bu yana on iki baskı yapmış, güncelliğini korumuştur. İleri Osmanlı toplumundan yola çıkarak nasıl ve neden geri kaldığımızı araştıran bu kitap, geri kalmışlığı alt edemeyen son iki yüzyıllık iktidarların hangi ortak sınıfsal tercihi paylaştıklarını ve tercihlerinin günümüzdeki sonuçlarını başarıyla incelemektedir. Ancak geri kalmışlığın incelenmesinde, toplumun tarihsel gelişme sürecinde aldığı yol ve başlangıç noktasıyla vardığı yer önemlidir. Bütün toplumsal olgular gibi hareket halinde olan geri kalmışlık sorunu, belirli ve sınırlı bir anda ülkenin sosyal ve iktisadi durumu üzerinde yapılmış gözlemlerle çözümlenemez. Geri kalmışlığın incelenmesi, ancak olgunun dinamik özelliğine uygun, tarihten günümüze, hatta yarına kadar uzanan bir yöntemle mümkün olabilir. Türkiyenin geri kalmışlığı, bir Afrika ülkesinin geri kalmışlığı değildir. Koskoca bir geçmiş ve geleceği olan, sağlam temelleri hâlâ direnen ve kendini ileriye götürecek birikimi çeşitli alanlarda gerçekleştirmiş bir toplumun geri bıraktırılmışlığıdır, diyor İsmail Cem bu önemli yapıtının sunuş yazısında.