Kitap açıklaması henüz eklenmemiş.
Buket Uzuner sevdiğim bir yazar fakat bu kitabı sevmedim sevmedim, Kitap beni yordu. Kitabın başında Nilsu kendi hayat hikayesini yazması için bir yazara, kitabın anlatıcısına bırakıyor. Nilsu'nun hayatını, Babasını, Seleni tanıyoruz. Teomanı ve annesini bir de yazar Neyyire Hanımı. Kitapta beğendiğim çok gücel cümleler oldu fakat bir türlü olaya hakim olamadım belki de bir olay oladığı için. Tam hakim olduğumuzda da Nilsunun yazdıkları bitti. Yazarın olaylara bir son olsun diye Yazar Neyyireye ulaşıp yazılanları gösterdiğinde ise olay kördüğüm oldu.
Nedendir bilmem ama tereddütle yaklaştığım bu kitaba sevgiyle devam ettim. Yazarın üslubu keyifli ve Nilsu'nun hikayesi ilgi çekiciydi. Bir ara geçmişini düşünüyor ve ne kadar mutlu olduğunu - olduklarını hatırlıyor. Oysaki biraz sonra bakıldığında hepsi kendi dünyalarında , eskiler solmuş ve gitmiş, şu ana adapte olmaları gerekiyor.
Kitapta geçen 1-2 paragraf aklıma takıldı ve bayağı da hoşuma gitti ;
"Annesi,babası,çocuğu,sevgilisi,arkadaşı, kim olursa olsun ,bir insan öbürüne ulaşmak için göze aldıklarıyla sevilir. Öbürüne ulaşmak yürek ister. Bir insandan bir başkasına geçmek emek ister , sevgi ister. Bunlar bile köprüleri kurmaya yetmez bazen..."
"Kendi hayatını düşünmeyi bırakırsan , yaşamın boyunca hep başkaları için yaşarsın ve herkes buna alışır"
Kitabın sonunu beğenmediğimi söylemek istiyorum.Onun dışında anlatımda da bir kuruluk vardı.Fena değildi ama daha iyi olabilirdi.
Kitap tek kelimeyle harikaydı !
Ancak;ben bu kitapta en çok Selen'i sevdim.İri dalgalı,yer yer beyazlamış kara saçları ve upuzun etekleriyle hala hafızamdadır Selen..
Bu kitapla Buket Uzuner'in kesinlikle bir karakter romancısı olduğu kararını rahatlıkla verebiliriz. Baba-kız ilişkisi, kadın-erkek ilişkisi, babanın sevgilisi-kız ilişkisi, babanın sevgilisi-kızın sevgilisi ilişkisi şeklinde uzayıp giden bir ilişkiler analizi bu roman . :) Sonu okuduğum hiçbir sona benzemiyor ve kafa karışıklıklarıya insanı şöyle bir oturup "Ee n'oldu şimdi?" dedirtiyor.. "Değişik" , doğru kelime olabilir..
O final bari olmayaydı dedirten bir roman. Oraya kadar hadi yine iyiydi denilebilecek arada bir kaç güzel tespit ve dikkate değer alıntılar olmasına karşın tüm kitabı kurtarmaya yetmiyor. Kurguya değil de bağlanış şekline itirazım var, yoksa insanı şaşırtmıyor değil.
Yazar, kitabı çok çarpıcı bir şekilde sonlandırmak isterken pek çok kisi gibi beni de bir boşluğun içine sürükledi.
*Spoiler içerir
Sayfalarca okuduğum Nil ve Teo uydurma mıydı yani ? Nilsu aslında Deniz ise babası olarak neden Cem'i değilde o kelli felli doktor Baran'i seçti ?
Kafam çok karıştı sevgili okurlar, güzel miydi? Evet hoş bir hikayeydi ama boşlukta kalan ve ayakları yere basmayan bir yanı vardı.
Karakterler okadar canlı ve hayatın içinden ki insan kitap bittikten sonra onları özlüyor.