Yıl 2010... Yeni bir dünya savaşı kapıda....
1215 Magna Carta′dan bugüne uzanan ilişkiler zinciri Doğu ve Batı medeniyetlerini karşı karşıya getiriyor. Avrupa Birliği dağılmak üzere. Avrupa′nın Katolik ve Protestan havzasında giderek yükselen Neo-Nazi hareket, Türkler, Ruslar ve Afrikalılar başta olmak üzere tüm yabancı unsurlara karşı düşmanca faaliyetlere girişiyor. Derhal hareketlenen Rusya, Avrupa içlerine doğru ilerlemekte. Bütün bu olaylara kayıtsız kalamayan Türkiye, kilit bir hareketle savaşın gidişatına yön veriyor.
Pasifik′te ise ABD ve Çin arasındaki amansız güç mücadelesi, tarafları savaş formasyonuna geçirmiş bile. Uzay araçlarının, yepyeni tekniklerin kullandığı bir uzay savaşı patlamak üzere. Dünyaya yön vermeye çalışan ezoterik örgüt Ölüm Kardeşliği, tüm tarafları tahrik ediyor ve dünyayı, görülmedik bir felakete sürüklüyor.
Garip bir elektrik vardı havada, bütün dünya atmosferine yayılan. Herkes büyük bir şeyler olmasını bekliyordu. Büyük bir kötülüğün dünyanın yüzeyine yayıldığını hissedebiliyordu sıradan insanlar. Fırtına öncesi sessizlik gibi... Ve belki de yeni bir dönem başlayacaktı, belki de insanlık dönemi kapanacaktı. Kimse kıyametin yakında olup olmadığını bilmiyordu ama Papa Ratzinger′in sağlığının gittikçe kötüleşmesi, 112. ve son Papanın gelmek üzere olduğu inanışlarını güçlendiriyordu. Derken, haberler akmaya başladı:
''Hollanda ve Fransa′da gerçekleşen saldırılarda pek çok yabancıya ait ev ve iş yeri tahrip edildi. Yaralıların sayısı henüz belli değil. Yaralılar arasında Türklerin de olabileceği belirtiliyor.''
''Dünya ekonomisi hızla bir sarsıntıya doğru gidiyor. Uzun süren ekonomik genişleme ve suskunluk dönemi sona ermek üzere. Amerika Birleşik Devletleri borçlanma konusunda daha muhafazakâr davranacağını belirtti. Faizlerdeki artış nedeniyle Avrupa piyasalarından hızlı sermaye çıkışı meydana geldiği söyleniyor.'' ''Çin para birimi Yuan′ın değer kazanması Asya borsalarında büyük bir karışıklığa neden oldu. Seul Borsası yüzde 4,5 düşerken Nikkei′nin yüzde 2,7 düşmesi paniği körükledi.''
''Avrupa Birliği Konseyi, Birliğin artık işlevselliğini yitirmeye başladığını ve gerileme dönemine girdiğini resmen açıkladı. Bazı üyelerin Birlik′ten ayrılmak üzere olduğu, gelen haberler arasında.''
''Rusya Devlet Başkanı, son üç ay içinde ikinci kez Türkiye′yi ziyarete geldi. Rusya′nın Kafkaslarda izlediği politikaların yumuşaması konusunda önemli adımların atılması bekleniyor.''
Yıl 2010... Yeni bir dünya savaşı kapıda....
1215 Magna Carta′dan bugüne uzanan ilişkiler zinciri Doğu ve Batı medeniyetlerini karşı karşıya getiriyor. Avrupa Birliği dağılmak üzere. Avrupa′nın Katolik ve Protestan havzasında giderek yükselen Neo-Nazi hareket, Türkler, Ruslar ve Afrikalılar başta olmak üzere tüm yabancı unsurlara karşı düşmanca faaliyetlere girişiyor. Derhal hareketlenen Rusya, Avrupa içlerine doğru ilerlemekte. Bütün bu olaylara kayıtsız kalamayan Türkiye, kilit bir hareketle savaşın gidişatına yön veriyor.
Pasifik′te ise ABD ve Çin arasındaki amansız güç mücadelesi, tarafları savaş formasyonuna geçirmiş bile. Uzay araçlarının, yepyeni tekniklerin kullandığı bir uzay savaşı patlamak üzere. Dünyaya yön vermeye çalışan ezoterik örgüt Ölüm Kardeşliği, tüm tarafları tahrik ediyor ve dünyayı, görülmedik bir felakete sürüklüyor.
Garip bir elektrik vardı havada, bütün dünya atmosferine yayılan. Herkes büyük bir şeyler olmasını bekliyordu. Büyük bir kötülüğün dünyanın yüzeyine yayıldığını hissedebiliyordu sıradan insanlar. Fırtına öncesi sessizlik gibi... Ve belki de yeni bir dönem başlayacaktı, belki de insanlık dönemi kapanacaktı. Kimse kıyametin yakında olup olmadığını bilmiyordu ama Papa Ratzinger′in sağlığının gittikçe kötüleşmesi, 112. ve son Papanın gelmek üzere olduğu inanışlarını güçlendiriyordu. Derken, haberler akmaya başladı:
''Hollanda ve Fransa′da gerçekleşen saldırılarda pek çok yabancıya ait ev ve iş yeri tahrip edildi. Yaralıların ... tümünü göster
lise yıllarımda okuduğum bir savaş romanı daha.o dönemler neden bu tür kitapları sevdiğimi bilmiyorum ama o zamanlar çok hoşuma gitmişti.şimdiyse sıradan geliyor bana.fakat ülkemizde türüne göre iyi sayılır...
Küçükken hayal gücümü savaşlar hipnotize ederdi :) Bu da onlardan biriydi :)
Karton Cilt, 372 sayfa
Timaş Yayınları tarafından yayınlandı