Cumhuriyet Söyleşileri / 2 : Ufkun Arkasını Görebilmekte, usta kalemimiz Attilâ İlhan şöyle diyor: Yüzyılın ikinci yarısı, daha az tarih sayılamayacak, başka ve önemli adamlar getirecektir: Churchill, Roosewelt, Stalin, Adenauer, Mitterrand, Maozedun, Tito, Nehru vb... İşte burada sorulacak soru şu: Lider, tarihi yapan adam mıdır; yoksa halkıyla özdeşleşmiş, onun bileşkesi haline dönüşmüş bir adam mı? Bence, her ikisi de! Tarihi, aslında halklar yapmıyor mu? Gazinin şöyle bir tarifini hatırlıyorum: Yolunda yürüyen bir yolcunun, yalnız ufku görmesi kâfi değildir. Muhakkak ufkun ötesini de görmesi ve bilmesi lazımdır. (1930) Tarifteki yolcu, sizce de liderin ta kendisi sayılamaz mı?
Cumhuriyet Söyleşileri / 2 : Ufkun Arkasını Görebilmekte, usta kalemimiz Attilâ İlhan şöyle diyor: Yüzyılın ikinci yarısı, daha az tarih sayılamayacak, başka ve önemli adamlar getirecektir: Churchill, Roosewelt, Stalin, Adenauer, Mitterrand, Maozedun, Tito, Nehru vb... İşte burada sorulacak soru şu: Lider, tarihi yapan adam mıdır; yoksa halkıyla özdeşleşmiş, onun bileşkesi haline dönüşmüş bir adam mı? Bence, her ikisi de! Tarihi, aslında halklar yapmıyor mu? Gazinin şöyle bir tarifini hatırlıyorum: Yolunda yürüyen bir yolcunun, yalnız ufku görmesi kâfi değildir. Muhakkak ufkun ötesini de görmesi ve bilmesi lazımdır. (1930) Tarifteki yolcu, sizce de liderin ta kendisi sayılamaz mı?