Pat Peoples ile tanışın. Patin iyimserliğe dair bir teorisi var: Hayatının, yapımcılığını Tanrının üstlendiği bir film olduğuna inanıyor. Ve mutlu sona ulaşması için Tanrı ona fiziksel olarak formda olmasını, duygusal açıdansa kitap okumasını emrediyor; bunun karşılığında ayrıldığı karısı Nikkinin ona geri dönmesini sağlayacak. (Patin uzun yıllar bir akıl hastanesinde yattığını söylersek umarız şaşırmazsınız.)
Umut Işığım, bir adamın hafızasını yeniden kazanmaya çalışırken karısının ihanetiyle yüzleşmek zorunda kalmasına dair gürültücü ve keskin hikâyesini anlatıyor. Matthew Quick bizi Patin zihninde dolaştırıyor, hünerli kalemiyle bize onun sevimli olduğu kadar çarpık bakış açısıyla bambaşka bir dünya gösteriyor. Bu dokunaklı ve eğlenceli roman, depresyon ve aşka çok farklı bir gözle bakmanızı sağlayacak.
O yüzden elimden gelenin en iyisin yapıyorum ve etrafımızı saran aynalarda göz ucuyla dansımızdan parçalar yakaladığımda Gerçekten kusursuz dans ediyoruz! diye düşünüyorum. Bitirdiğimizde çok heyecanlanıyorum, çünkü kazanacağımızdan adım gibi eminim; kendimizi bu kadar adayıp hayatımızdaki bir sürü şeyden feragat ettikten sonra kazanmamamız mümkün değil. Bu kısa film, kesinlikle mutlu sonla bitecek!
***
Quick tam on ikiden vuruyor.
- BILL LYON, The Philadelphia Inquirer
Dokunaklı ve eğlenceli bir ilk roman Sıradışı hikâyesiyle okuyanı coşturacak her şeye sahip.
- Publishers Weekly
Matthew Quick, Umut Işığımla resmen bir gönül yarası açıyor.
- Kirkus Reviews
Cesur bir ilk roman Quick sayfaları öylesine absürd bir zek ve gerçek duygularla dolduruyor ki alışılmadık kahramanı için heyecanlanmamak mümkün değil.
- Allison Lynn, People
Matthew Quick doğal bir hikâyeci. Umut Işığımda dürüst, zeki ve tutkulu bir anlatımla, okuyucusunu iyimserlik fırtınasının kucağına atıyor. Bu roman kendimizi iyileştirebilmemiz için bir hediye niteliğinde.
- Roland Merullo, In Revere, In Those Days romanının yazarı
Eğlenceli ve yürekten hissediliyor, üstelik orijinal bir roman. Bu harika roman gerçek bir yetenek tarafından yazıldı.
- Martin Clark, The Many Aspects of Mobile Home Living ve The Legal Limit kitaplarının yazarı
Pat Peoples ile tanışın. Patin iyimserliğe dair bir teorisi var: Hayatının, yapımcılığını Tanrının üstlendiği bir film olduğuna inanıyor. Ve mutlu sona ulaşması için Tanrı ona fiziksel olarak formda olmasını, duygusal açıdansa kitap okumasını emrediyor; bunun karşılığında ayrıldığı karısı Nikkinin ona geri dönmesini sağlayacak. (Patin uzun yıllar bir akıl hastanesinde yattığını söylersek umarız şaşırmazsınız.)
Umut Işığım, bir adamın hafızasını yeniden kazanmaya çalışırken karısının ihanetiyle yüzleşmek zorunda kalmasına dair gürültücü ve keskin hikâyesini anlatıyor. Matthew Quick bizi Patin zihninde dolaştırıyor, hünerli kalemiyle bize onun sevimli olduğu kadar çarpık bakış açısıyla bambaşka bir dünya gösteriyor. Bu dokunaklı ve eğlenceli roman, depresyon ve aşka çok farklı bir gözle bakmanızı sağlayacak.
O yüzden elimden gelenin en iyisin yapıyorum ve etrafımızı saran aynalarda göz ucuyla dansımızdan parçalar yakaladığımda Gerçekten kusursuz dans ediyoruz! diye düşünüyorum. Bitirdiğimizde çok heyecanlanıyorum, çünkü kazanacağımızdan adım gibi eminim; kendimizi bu kadar adayıp hayatımızdaki bir sürü şeyden feragat ettikten sonra kazanmamamız mümkün değil. Bu kısa film, kesinlikle mutlu sonla bitecek!
***
Quick tam on ikiden vuruyor.
- BILL LYON, The Philadelphia Inquirer
Dokunaklı ve eğlenceli bir ilk roman Sıradışı hikâyesiyle okuyanı coşturacak her şeye sahip.
- Publishers Weekly
Matthew Quick, Umut Işığımla resmen bir gönül yarası açıyor.
- Kirkus Revie... tümünü göster
Gerçekten çok güzeldi. Hem eğlenerek okudum hem de kitapta gerçeklik payı olabilecek şeyleri gördüm. Tek bir noktada sıkıldım maç sohbetlerinin yapıldığı yerlerde onun haricinde çok sevdim.
Gerçekten umudun kitabıydı. Umudunu kaybetmeden bir amaç uğruna bir adamın verdiği mücadeleydi... Kitap biraz dram biraz aile biraz aşk olan bir kitaptı... Her şeyden birazcık vardı... Ayrıca kitabın çok da özgün bir konuya sahip olduğunu da söylemeliyim. Alışılagelmişin dışındaydı kitap :)) Tavsiye ederim bence okurken güzel vakit geçireceksiniz ayrıca kitabın filmi de 4 Ocakta vizyona giriyor bence o vakitten önce okuyun ;)
Öncelikle kitabın dili günlük tarzında.Bunu bilerek okumaya başlamanızı öneririm.Sonra benim gibi sürece uyum sağlamakta bocalamazsınız.Kitabın konusu enteresan.Yani en azından benim daha önce okuduklarıma benzemiyor.Bir akıl hastasının zihninden bakıyoruz olaylara.Pat Peoples..Ama akılhastası olduğuna bakmayın aslında Pat sadece aşk acısı çeken ve bunu diğerlerinden farklı bir şekilde atlatmaya çalışan bir erkek aslında.Atlatmak için seçtiği yol kitabı ilginçleştiren bir diğer olgu.Pat hayatı bir film senaryosuna benzetiyor.Hani filmlerde başrol bir sürü olay atlatır ama sonunda çektiği herşeye değer ve mutlu sona ulaşır ya işte oda kendini kendi hayatının başrolü olduğuna ve bu atlattıkları sıkıntının sonunda mutluluğa bağlanacağını düşünüyor.Bunun için çabalıyor.Karısı Nikki ile bir ayrılık dönemi yaşadıklarını ve bunun sona ermesi için kendini değiştirmesi gerektiğini düşünüyor.Aslında olay bundan ibaret değil.Ana fikir bu elbette ama okurken Pat insanın içine dokunuyor.Çünkü Pat acısının altında parçalanmış ve mental olarak çabalamaktan vazgeçmiş biri.Yani hepimizin yenilmiş hali gibi...Küllerinden doğmaya çalışan ama bunu yapmak için kendine güvenli,toz pembeden oluşan yepyeni bir evren yaratan bir erkek.Onun bu sürecinde kendisi gibi değişik bir kadınla Pat'e yakışan bir biçimde değişik bir arkadaşlık kuruşuna da tanıklık ediyoruz kitapta..Tiffany'e de hayat pek iyi davranmamış.Ve bu iki yaralı insanın farkında olmadan ve ilginç bir yolla birbirlerine bağlanmalarını okuyoruz...
Açıkçası okurken Pat'e hem kızıyorsunuz hemde sevip,üzülüyorsunuz.Kızıyorsunuz çünkü Nikkiden daha iyilerini hak ettiğini bildiğiniz halde kendine bunu yaptığına inanmak istemiyorsunuz.Üzülüyorsunuz çünkü kendini aşkına adamış,iyi olmaya çalışan bir erkeğin acı çekişine tanıklık ediyorsunuz.Seviyorsunuz da aynı zamanda çünkü ... EE bunu okuyup kendiniz öğrenin derim ben ;)
Tavsiye edermiyim ? Kesinlikle..Hayata bulutların arasından süzülen gümüş ışıkları fark ederek bakmanızı sağlayacak bu kitap.Umut ışığınız olacak... :)
Akıl hastanesinden çıkan Pat, bir süredir görüşmediği eşi Nikki için, kendinde değişimlere başlıyor. spor yapıp, okumadığı kitapları okuyor, daha iyimser bir insan olmaya çalışırken, kendini bir gün karşılaşacağı karısı Nikki'ye hazırlamaya çalışıyor.
Aslında konu daha çok eski karısını tekrar kazanma operasyonu gibi gözükse de, bu sırada Pat'in hatırlamadığı bir kaç yılın, ailesi ve hayatla arasında oluşturduğu açığı kapatma çabası var. Daha çok günlük havasında yazılan kitapta çok güzel anektodlar var. Pat'in kendince yorumladığı klasikleşmiş kitaplar bile okuma isteği uyandırdı.
Bu sırada kendi gibi kötü olaylar geçirmiş Tiffany ile karşılaşıyor ve bütün itme çabalarına rağmen ondan kurtulamıyor. Bu kısımda en çok Tiffany'nin hikayesini üzüldüğümü söylemek isterim. Hani okuduğum zaman böyle olmakta haklı diye düşündüm.
Adı gibi Umut Işığı'nın hiç sönmediği kitabı beğendim. Sadece yazarın anlatım tarzı daha doğrusu anlatım zamanı beni zorladı. Bunu okurken göreceksiniz ama bu tamamen tercih meselesi. İkincisi az da kullanılsa argo kelimeler rahatsız etti. En azından bir sansür isterdim :D Yine kişisel bir tercih söz konusu tabi ki.
Sonuç olarak, Umut üzerine bir kitap okumak istiyorsanız tam size göre. Pat'in hayatının kısa bir kesimine tanık olurken, kendinizi onun yerine koyup onun adına üzülmekten engel olamayacaksınız (:
Sıkıcı 50-60 sayfa okumak zorunda kalmadan akıcılığına kapılıyorsunuz..Pat'in anlatımıyla film izler gibi akıyor sayfalar.Umudunu kaybetmeden film gibi yaşadığı hayatında karısına kavuşmak için çabalıyor. Tanıştırıldığı Tiffany ile hayatı yön değiştiriyor Pat'in.Bundan sonra merak ederek geçiyor sayfalar...Ben yazarın dilini çok sevdim.Kitabın yazı puntosu,kağıt kalitesi,kapağı tam not aldı .Ocak ayında filmini izlemeden kitabı okumalısınız.
UMUT IŞIĞIM bitmiş bulunmaktaa :)
Bir kitabı okurken hem sinir olacağımı hemde seveceğimi hiç düşünmemiştimm..
Pat ilk başlarda resmen sinir krizleri geçirmeme sebep oldu , beni kendisi gibi ruh hatası yapmasına ramak kaldı dediğim anda olayların akışının değiştiğini gördüm :)
Bu zorlu dönemi atlatırken onun yanında ve destekcisi olan kişileride ayrı ayrı tebrik ediyorum :)
Bu gibi durumlarda insana yardımcı olacak birilerinin yanında olması olaya ciddi boyutta bakıldıgında gerçektende onur verici bir duygu..
Ve şunuda öğrendimki bazı saplantılar insana bazen güzel kazançlarda sağlayabiliyormus.. Pat in sırf Nikki seviyor diye kitap okuma alışkanlığı kazanması gibi mesela :) Buda kitapta örenk alınacak davranışlar arasındaydı fikrimce.
Ve hep derim mutlu sonla biten kitapları sevmişimdir diye:)
Bence filmi çıkmadan alın okuuyun derim ben .. Teşekkürler Feniks :)
http://kitabisevda.blogspot.com/2012/12/umut-isgm-matthew-quick.html
Çok samimi, yürek burkan ve bir o kadarda akıcı bir hikayesi var Pat Peoples'ın. Eagles tutkunu, hedefi, delüzyonları, kayıp 4 yılı ve sapık takipçisi olan bir adam. Kitabın ilk başında bir çocuk okuyoruz, ne olduğunu bilmeyen, kendi kendine hareket edemeyen, hasta bir çocuk. Ama sayfalar aktıkça büyüyor, gelişiyor ve en sonunda Tanrının yönettiği bir film bitiyor, ama her son gibi, buda aslında bir başlangıç.
Pat nedenini bilmediği bir olaydan ötürü akıl hastanesinde bir süre geçiyor ve kitap annesinin onu hastaneden çıkarmasıyla başlıyor. Pat öfkesini spor yaparak atıyor, ilaç içiyor, ara sıra öfke nöbetleri geçiriyor. Onu seven bir ailesi var. Günler geçiyor ve Pat'ın hikayesi açığa kavuşuyor. Sandığının aksine hastanede bir kaç ay değil 4 yıl kaldığını öğreniyor. 4 yıl!30 yaşında değil, aslına 35 yaşında. Her adım yeni şok ama alışmaya çabalıyor. Eski sevdası olan futbol taraftarlığına sımsıkı sarılıyor, yeni arkadaşlar edinip, eski arkadaşlarıyla görüşüyor.
Bir savaşın hikayesi...
Sonra devreye Tiffany gidiyor. Kocası öldükten sonra şok geçiren yetenekli bir dansçı... Tanıştıkları ilk gece kaba bir dille sevişme istediğini dile getiriyor, ama Pat evli, Nikki ile...
Pat'in tek amacı var. Nikki'nin sevgisini geri kazanmak. Tek hedefi var eskiden olduğunu gibi fit olup, eski kişiliğinin aksine nazik biri olmak. Nikki böyle birini hakediyor. Nikki kendisi gibi kitap okuyan birini daha çok sever.
Peki ya Tiffany kim? Neden onu takip ediyor? Neden onunla konuşmasada hergün onunla millerce koşuyor? Neden dans partneri olmasını istiyor? Neden?
Pat'in umut dolu hikayesine gerçekten merak ederek başladım, yer yer duygulandım, güldüm, heyecanlandım, kızdım, ihanete uğramış gibi hissettim...
Umut Işığım bana kendisini bir günden kısa sürede bitirten, adını gerçekten yansıtan, hani bir yerde gerçekten bitiş çizgisinin aslında başlangıç olduğuna inandıran bir kitap.
Çok büyük bir merakla başladım ve hayal kırıklığına uğramadım, daha farklı bir şeyler beklediğimi hissettim. Büyük tutkular bu kitabı yönlerdiriyor ama iki kişinin anları delen bir aşkı yok bu kitapta. Bir birine ihtiyacı olan iki kişinin hikayesi var. Ve bence bu daha çok anlam ifade ediyor.
Eğlenceli akıcı ve içinde istemediğiniz kadar amerikan futbolu olan bir kitap. Kütüphanemde kalıcı yerini garantiledi.
Zor duruma düşeceksem yanımda Pat'inkiler gibi insanların olmasını isterdim.
Kitabı bitirdim ve şimdi, film için bekliyorum. Ocak ayı bekle beni!
Söylemeden geçemeyeceğim Pat'in gözleri kahverengi, afişe kanmayın :)) Ayrıca çok ama çok kaslı.
Aksiliklerle dolu bir hayata, bütün masumiyetiyle göz kırpan bir kitap; “UMUT IŞIĞIM”
Pat Peoples’ın akıl hastanesinden annesinin yardımıyla çıkmasıyla başlar bütün olaylar.Pat, hafızasının bir kısmını kaybetmiştir, neden hastanede yattığını ve (eski) karısı Nikkiyle neden ayrılık süreci yaşadığını hatırlayamaz.Hastaneden çıktıktan sonra kendini spora, koşmaya ve karısının çok sevdiği Amerikan Edebiyatı kitaplarını okumaya adar. Sürekli geçmişte iyi bir insan olamadığını düşünüp nazik biri olmak için çaba sarfeder.
Günleri bu şekilde kendini sorgulamayla geçerken arkadaşı ve eşi sayesinde Tiffanyle tanışır ve onunla aralarında “aşırı garip” denilecek bir arkadaşlık oluşur. Ve kitabın sonunda anlaşılacağı üzere Tiffany’nin de başından kötü olaylar geçmiştir ve bu, onun karakterindeki değişimlerin sebebini açıklar .
Pat, eski karısı Nikki’yi kazanmak için sürekli bir çaba içerisindedir oysa ailesi bu konuda pek ılımlı değildir ve işin kötüsü Pat’in babasıyla ilişkisinin de pek iyi olduğu söylenemez ama “Eagles “ maçları, annesi , kardeşi Jack, terapisti Cliff, arkadaşı Danny ve en önemlisi Tiffany sayesinde hayatında birçok şey değişecektir.
Kitapta, anlatım ayrıntıları en çok dikkatimi çekti. Yer yer Pat’in olayları anlatırken sanki karşımda 8 yaşında masum bir çocuk varmış gibi oldu, yeri geldiğinde onunla üzülüp onunla eğlendim. Kitabın içinde kendime yer edinebildim diyebilirim. Nikki’nin onu mutsuz ederek sahip olduğu mutluluğuna bile mutlu olan bu kocaman kalpli adamın hikayesini kesinlikle okumanız gerek :)
daha filmi çıkmadan önce okumakla iyi ettiğimi düşündüğüm bir kitap... Pat ne kadar süredir akıl hastanesinde kendi deyimiyle "o kötü yerde" kaldığını ve neden orda olduğunu hafızasından silmiş, hatırladığı tek şey karısı Nikki'yi feci halde üzdüğü ve ona layık bir eş olamadığı . Bu yüzden onu geri kazanmak için nazik bir insan olmaya çalışmak. Babası, kardeşi, en iyi dostlarıyla hayatını geri kazanmak ama en çok Nikki'yi geri kazanmaya çalışırken hayatına kendisi gibi hafif çatlak Tiffany çıkıyor.. Tiffany'de Pat'i kazanmak için herşeyi yapmaya başlıyor.(açıkçası bu sahneleri seyretmek için film merakla bekliyorum) Klasik bir kaçan kovalanır hikayesi ama anlatım o kadar farklı ki, açıkçası basit bir kaçan kovalanır hikayesi demekta açıkça haksizlık olur... Bu kitapta umutları ve hayatları tepetaklak olmuş Tiffany ve Pat'in birbirlerine umut ışığı verirken kendi diplerine ışık vermeyen mumlar olduğunu görüyoruz. Bir süre sonra ikisi birbirinin ışıklarında yıkanmaktan zevk almaya başladıklarını farketmelerinin, birkaç düşünceli insan, birkaç mucize ve bolca sevgiyle örülü bir hikaye okumamızı sağlıyor...Çok sevdiğim bir kitap oldu...Filmini merak ediyorum ama..Umarım okursunuz ve benim gibi beğenirsiniz..Hayat devam ediyor ve geçmişimizde ne olursa olsun her gün eğer görmeyi başarabilirsek mucizelerle dolu ve tek yapmamız gereken o mucizelerin bize ne anlatmak istediğini doğru anlamak. Bunun için içimizde ki ışığı umutla beslemek gerek...Benim payıma kitaptan düşen hisse bu oldu...2013 ün ilk kitap yorumumu saygılarımla sunarım:)))
filmini izledim çok güzeldi. eminim kitabı çok daha güzeldir.
Bu kitap bir harika. O kadar samimi ve akıcı bir dili var ki insan akışına kapılıp gidiyor. Kitapta kitap önerileri olması muhteşem. Keşke kitapların sonundan da bahsetmeseydi Pat diye söylenmiyor değilsiniz okurken. Ayrıca. Bonnie Tyler bölümüne hayran kaldım. Bu dünyada sevdiğim sevebileceğim en güzel şarkının esin kaynağı olması bölüme beni kalbimden vurdu.
Filmi izleyenler kitap ve film arasında büyük bir fark olacaklarını görecekler. Her ikisinin de sonu muhteşem. Kitapta ki son daha duygusal, böyle gözleriniz dolu dolu okuyorsunuz.
Kısacası şeker kıvamında bir kitap.
Karton Cilt, 342 sayfa
Kasım2012 tarihinde, Feniks Kitap tarafından yayınlandı