Uyuyamıyorum.
Tam on yedi gün oldu.
On yedi gündüz ve on yedi gece.
Çok uzun bir zaman.
Artık uykunun nasıl bir şey olduğunu bile tam olarak anımsayamıyorum…
Gözlerimi kapatmayı denedim.
Sonra uyumanın nasıl bir his olduğunu hatırlamaya çalıştım.
Fakat orada yalnızca uykuya yer olmayan zifiri bir karanlık vardı.
Bu, zihnimde ölümü çağrıştırdı. Ölecek miyim acaba, diye geçirdim İçimden. Eğer bu şekilde ölüp gidersem, benim yaşamımın anlamı ne olacak?
Uykuları çalınmış bir kadının öyküsü…
Haruki Murakami’den tekrar tekrar okumak isteyeceğiniz, her okumada yeni keşifler vaat eden sarsıcı bir anlatı…
Uyuyamıyorum.
Tam on yedi gün oldu.
On yedi gündüz ve on yedi gece.
Çok uzun bir zaman.
Artık uykunun nasıl bir şey olduğunu bile tam olarak anımsayamıyorum…
Gözlerimi kapatmayı denedim.
Sonra uyumanın nasıl bir his olduğunu hatırlamaya çalıştım.
Fakat orada yalnızca uykuya yer olmayan zifiri bir karanlık vardı.
Bu, zihnimde ölümü çağrıştırdı. Ölecek miyim acaba, diye geçirdim İçimden. Eğer bu şekilde ölüp gidersem, benim yaşamımın anlamı ne olacak?
Uykuları çalınmış bir kadının öyküsü…
Haruki Murakami’den tekrar tekrar okumak isteyeceğiniz, her okumada yeni keşifler vaat eden sarsıcı bir anlatı…
Herhangi bir Murakami kitabının içinden bir parça gibi.
Murakami'nin '' hayatta olmanın gerçekliğini hissedebilmek '' meselesi üzerinden hafıza,uyku,zaman üçgeninde dolaşan bu kısa anlatısı, ''Zaman geçiyor ve tükeniyorsun ama sevdiğin bir şeyi gerçekten ne kadar içtenlikle ve kendini vererek yapıyorsun ? diye sorgulatıyor.
Vasat bir Murakami öyküsü kapak, tasarım ve resimler ile allanıp pullanıp okura sunulmuş. Astarı yüzünden de pek bir pahalı üstelik. 10/5
iç içe geçirilmiş kutular gibi, dünyanın içinde daha da küçük dünyalar vardı. Dahası bu dünyalar birbirine geçmiş halde başlı başına bir evreni oluşturuyorlardı. Bu evren kadim zamanlardan beri oradaydı ve okuyucunun keşfetmesini bekliyordu.'' cümleleri kitabın özeti ve tekrar tekrar okumaya gerek kalmadan anlaşılmasını sağlayan esas kısımdı. Çok başarılı bir eser. Ya ölüm mola hali değilse?
az ve öz... uyuyamayan bir kadının öyküsü... bu kısa öyküden uzun bir roman çıkarılabilirdi diye düşünüyorum... sonunu beğenmedim daha iyi olabilirdi... daha farklı olabilirdi...
ayrıca fiyatı çok fahiş... kitabı kuşe kağıda ve ciltli basmak uğruna bu kadar pahalı yapmak gerekmezdi... bu yüzden yayınevini kınıyorum.. çünkü okur dostu bir yayınevi değil...
Haruki Murakami sever olarak okuduğum Murakami kitapları içerisindeki en vasat olanıydı Uyku. Bu arada Doğan yayınları doksan sayfalık kısa bir kitap olan Uykunun fiyatını oldukça yüksek tutmuş ama bu arada hakkını vermek lazım cildiyle, Şömizli oluşuyla, çok kaliteli kuşe kağıdı ile tam bir kolleksiyonluk kütüphanelik kitap olmuş.
Uyku. Ne kdr basir bir kelime? Islevsiz oldugu dusunulen bir rutin.
Amaaaaaa ne kdr savunmasiziz. Olumun provasi. Suursuzluk.
Yazar kahramanin agzindan cok guzel islemis konuyu.
Yasantiyi aktarimi cok yerinde idi.
90 sayfa
DOĞAN KİTAP tarafından yayınlandı