Kitap açıklaması henüz eklenmemiş.
KRISTIN HANNAH / KIŞ BAHÇESi
Adının kitabın en can alıcı yerinden aldığını belirterek ikinci HANNAH kitabımda bitmiş bulunmaktayım...
Kitabın konusunu beğenmekle kalmayıp,konunun içindeki hikayeye de bayıldım...
Kısa bir süre önce Rusya-Almanya savaşını içeren başka bir hikaye daha okumuş olmamın verdiği taze bilgilerle Leningard,Neva Nehri ve Fontanka Köprüsüne küçük bir gezinti yaptım.
Kitap elbette orda geçmiyor ama inanın düğüm noktası orası..
Ve ben geri dönmek istediğimden emin değilim hala....
Meredith ve Nina hayatları boyunca annelerinden sevgi görmemiş,birbirlerini tanıma fırsatı vermemiş iki kızkardeş...Anya'nın neden kendilerine sadece masal anlatarak yakın olduklarının gizemini çözemedikleri gibi,aslında çözmek de istemediklerine karar verdiklerinde aradan uzun yıllar geçmişti.
Anya'nın Rus aksanında gizli kalanlar,babaları Evan'ın kalp krizi geçirip kızı Nina dan o hep yarım kalan masalın devamını dinlemelerini istemesiyle açığa kavuşmaya bir adım daha yaklaşır...
Yakınken uzak kaldığı kızlarına masalın devamını anlatmak Anya içln güç olsada,korkuları ile yüzleşmenin zamanının geldiğini düşünür...
Nina'nın özgür ruhlu fotoğrafçı gözleri herşeyi açığa kavuşturmakta kararlıdır ve Meredith'in çatırdayan evliliği, sorumluluk duyduğu ama hiç bir zaman yakın olmadığı annesine karşı göreviyle iyice altüst olmuştur..
Tek çözüm koca bir SEBEP ve NEDEN'lerin cevaplarını bulmaktır..
(Aahh bu kısımda psikopata bağlayıp bi ara Meredith'i Jeff'e yaptıklarından dolayı kara kazanda kaynatma dürtüsüyle boğuştum)...
"Onun adı Vera ve o zavallı bir köylü kızı,bir hiç" bu masal dinlenmeli
ve kitabın içimi acıtan masalı'nın son bulduğu
"Gece Yarısı Güneşi Topraklarında,Alaska da bende onlar kadar üşüdüm,mutlu oldum,hüzünlendim...
Okuyabileceğim en güzel kitaplardan ve hafızamda kalacak satırların olduğu duygu yüklü kitaptı...
Bu kısımda yazarın kalemine ve kalbine değinmeme gerek yok sanırım..
Zira okuyanlar ne kadar başarılı olduğunu biliyor ve okumayanlarda söylemeliyim ki çok şey kaybediyor...
Ve elbette Tavsiye edeceklerimden olmayı gururla başardı...
SeRpiL...
konu guzel fakat cok fazla uzatmis,gereksiz detaylar ayni seyler,yorucu,ceviriyorsun sayfayi degisen fazla bir sey yok devamli ayni seyler ve uzadikca uzamis.yinede konu guzel oldugu icin okudum tavsiye etmeye gelince mutlaka okuyún diyecegim bir kitap degil.Anlatim daha iyi olabilirdi.
Anlatım çok farklı. Okurken sanki gözünüzün önünde canlanıyor olaylar.. Hannah'ın kalemi adeta sihirli. Çok sevdiğim bir yazar. Tavsiye edilir.
Kristin Hannah'ın okuduğum ikinci kitabı idi .İlk başlarda sıkıldım fakat kitabın ortalarına doğru kitaba ıyıce bağlandım .Sonunda ise göz yaşlarımı tutamadım ,yazar son bölümde bombayı patlatmıştı .
Bu kitabı kesinlikle okuyun , okuttturun .
açık ara en ağlatan roman..söylenecek fazla bi şey yok...yolda,metroda,otobüste falan okumayın rezil olmak istemiyorsanız..bi kahve bi kutu mendil kendinize bir gün verin ertesi gün de tatil yapın çünkü büyük ihtimalle kendinize gelemeyeceksiniz..
ilk 250 sayfa çok gereksiz uzatılmış sonra kitap başlıyor
Pegasus Yayınları'ndan çıkan ve çok satan Ateşböceği Yolu kitabının yazarı Kristin Hannah'ın ikinci kitabı olan "Kış Bahçesi", bir anne ile kızları arasındaki karmaşık bağlara, geçmiş ve gelecek arasındaki yıkılmaz bağa dair sürükleyici, yürek sızlatacak kadar etkileyiciliğe sahip, güzel bir roman niteliğinde...
yazının devamı için...
http://izlenimlerinderinligi.blogspot.com/2012/03/ks-bahcesi.html
Okuduğum en başarılı Krıstın Hannah romanı olduğu aşikâr. Konu olarak diğer kitaplarından daha fazla içime işledi.Dil her zaman ki gibi sade ve oldukça akıcı. Kitabın başında öfke duyabileceğiniz anne karakteri kitabın sonlarında hayran duyulacak güçteki bir anneye dönüşüyor.
"İnsanların davranışlarını değil, davranışlarının nedenlerini sorgulamalıyız önce" mesajını en iyi veren kitap.
Yazarın diğer kitaplarını severek okudum ancak neredeyse bu yazarın kitaplarını almamaya karar vereceğim. Dili aşırı sıradan, konuları ise aşırı basit gelmeye başladı. Gereksiz yere uzatılan diyaloglar, saçma bir masal konusu... Okudum sonuna kadar ancak iyi bir konu görene kadar Hannah kitabı almayacağım.
410 sayfa
2010 tarihinde, Pan books tarafından yayınlandı