Ah Diyarbakır! Tam on yıl, on yıl güneşli halinle düşledim seni. Her şey bilincimde öyle düzenli ve öylesine biçimliydi ki, ne solan bir yaprak ne vaktinden önce kuruyan bir dal vardı. Oysa gele gele ıslak bir gece vakti geldim sana, bir sonbahar gecesi, ekinci güz yağmurlarıyla birlikte. Çocukluğumun çiğnenip geçildiği şu kaldırımlarına dokunsam, biliyorum, ta uzaklardan savrulup gelen kimsesiz bir yaprağın ayaklarımın altında yumuşak ezilişini duyacağım. Bağışla beni Diyarbakır!...
Ah Diyarbakır! Tam on yıl, on yıl güneşli halinle düşledim seni. Her şey bilincimde öyle düzenli ve öylesine biçimliydi ki, ne solan bir yaprak ne vaktinden önce kuruyan bir dal vardı. Oysa gele gele ıslak bir gece vakti geldim sana, bir sonbahar gecesi, ekinci güz yağmurlarıyla birlikte. Çocukluğumun çiğnenip geçildiği şu kaldırımlarına dokunsam, biliyorum, ta uzaklardan savrulup gelen kimsesiz bir yaprağın ayaklarımın altında yumuşak ezilişini duyacağım. Bağışla beni Diyarbakır!...
Karton Cilt, 132 sayfa
1991 tarihinde, Yurt Kitap Yayın tarafından yayınlandı