İskoçyalılar özgürlükleri, onurları ve sevdikleri kadın uğruna savaşmaya yemin ederler.
Vahşi Bir Savaşçıdan…
Sarı saçları, savaşla yontulmuş kasları ve ürkütücü kükreyişiyle "Aslan" Angus Macdonald, Leydi Gwendolen'in o güne kadar gördüğü en korkunç savaşçıdır. Babasının şatosu sürpriz bir saldırıyla ele geçirildiğinde, Gwendolen klanını bozguna uğratan adamla yatağını paylaşmak zorundadır. Ancak Angus ne kadar çekici olsa da genç kadın savaşmadan masumiyetini vermeyi reddeder…
Tutkunun Kölesine…
Baş döndüren güzelliği, cüretkârlığı ve küstah gülümsemesiyle Gwendolen, Angus'un gördüğü en sinir bozucu kadındır. Angus iki klanın birleşmesi için genç kadını eşi olmaya zorlar. Ama Gwendolen'in kalbini fethetmek için bir âşık olarak bütün yeteneklerini kullanması gerekir. Angus her gece dokunuşuyla onu ateşler ve öpüşüyle şehvetini körükler. Ama tıpkı Gwendolen'in bedeninin kendisine ihanet ederek Angus'a arzu duyması gibi, gizli bir düşman da her ikisine ihanet etmek için planlar kurmaktadır.
(Tanıtım Bülteninden)
İskoçyalılar özgürlükleri, onurları ve sevdikleri kadın uğruna savaşmaya yemin ederler.
Vahşi Bir Savaşçıdan…
Sarı saçları, savaşla yontulmuş kasları ve ürkütücü kükreyişiyle "Aslan" Angus Macdonald, Leydi Gwendolen'in o güne kadar gördüğü en korkunç savaşçıdır. Babasının şatosu sürpriz bir saldırıyla ele geçirildiğinde, Gwendolen klanını bozguna uğratan adamla yatağını paylaşmak zorundadır. Ancak Angus ne kadar çekici olsa da genç kadın savaşmadan masumiyetini vermeyi reddeder…
Tutkunun Kölesine…
Baş döndüren güzelliği, cüretkârlığı ve küstah gülümsemesiyle Gwendolen, Angus'un gördüğü en sinir bozucu kadındır. Angus iki klanın birleşmesi için genç kadını eşi olmaya zorlar. Ama Gwendolen'in kalbini fethetmek için bir âşık olarak bütün yeteneklerini kullanması gerekir. Angus her gece dokunuşuyla onu ateşler ve öpüşüyle şehvetini körükler. Ama tıpkı Gwendolen'in bedeninin kendisine ihanet ederek Angus'a arzu duyması gibi, gizli bir düşman da her ikisine ihanet etmek için planlar kurmaktadır.
(Tanıtım Bülteninden)
Ben beğendim.Samimi ,keyifli ve romantik bir İskoç aşk hikayesi anlatılmış.Okunmaya değer olduğunu düşünüyorum.Tavsiye ederim.
ya bu iskoç erkekleri bu kadar şüpheci değildi ,yani sevdikten sonra en azından şüphe etmiyorlardı bu ne gıcık bir adam valla ben sinir oldum okurken :/
http://dilarabook.blogspot.com.tr/2018/02/yeminimi-bozana-kadar-highlander-2.html
Yazarın bu serisini seviyorum. Epsilon'un şu anlık güncel tuttuğu historical serilerinden birine ait kitap. Umarım devamı da kısa süre de gelir.
Seri de en çok sevdiğim şey, 18. Yüzyıl da geçen bir roman olmasına rağmen, atmosferin, kahramanların da İskoçya'da olmasının etkisiyle kitapta tam da bir orta çağ havası esiyor olması oldu.
Angus, iki yıllık sürgününün ardından evine geri döner ve babasının ölümünden sonra orayı yönetmeye başlayan MacEwen hanesine savaş açarak kaleyi ele geçirir. Zaferini pekiştirmek için de klanın ölmüş liderinin kızı Gwendolen ile evlenir.
Tabi Gwen yelkenleri o kadar kolay suya indirmedi. Angus, ilk kitaptaki kadar sinir bozucu olduğundan kadının ona karşı cephe alması da kaçınılmazdı zaten. Tabi sonrasında birbirlerini tanımaya başladıkça bir de üstüne kıvılcımlar hava da uçuşunca olaylar gelişti.
Yazarın kalemini seviyorum, bu kitapta da aşırı detaya kaçmayan güzel bir anlatım tarzı hakimdi.
İlk kitapta Angus'a sinirlenenler, bu kitapta da ona oldukça kızacaklar. Tavırları hiç değişmese de Gwen'i tanıdıkça yumuşamaya başladığından o kısımları okumak keyifli oldu, özellikle kendi dediklerini bir bir yuttuğunu fark etmediği için. Gwen ise ilk baştaki düşüncelerinde bana göre sonuna kadar haklıydı, sonra da aşkının peşinden gitti, tam bir historical kadın karakteri. Gereksiz bir inatçılığı yoktu, bir romana iki bu tarz karakter fazla boğucu olurdu.
Seride ağırdan ziyade daha yumuşak bir hava hakim. Sizi fazla zorlayacak türden değil, tarihi aşk okuduğunuzu hissetsem de aynı şekilde bir peri masalını okuyormuş gibiydim.
Kitaplar birbirleri ile bağlantılı karakterleri anlattığından dolayı seri sıralamasına uymanız daha iyi olur.
Angus MacDonald'ı önce ki kitaptan tanıyoruz. Korkunç, acımasız,yenilmez bir savaşçıdır. Kardeşinin ölümünün intikamını almak için arkadaşı Duncan ile giriştiği mücadele vardı. Duncan'ın karısı Amelia'dan nefret eder bu yüzden Duncan İskoç Kasaplığını bırakmaya Amelia ile evlenmeye karar verince onu İngilizlere ihbar ederek bir ihanete girişmiştir. Bu olaydan dolayı babasının ilk kitapta neler yaptığını görememiştik ama babası onun gibi bir oğlu olmadığını söyleyerek onu sürgüne yollamıştır.
MacDonald liderinin reddedilmiş oğludur. İki yıl sürgünde kalmıştır. Babası ölmüştür ve bunu ancak onu bulmaya gelen kuzeni sayesinde birkaç ay önce öğrenebilmiştir. O sürgünde iken onların olan Kincloch Şatosunu kral MacEwen'lere vermiştir. Angus ise bir ordu toplayarak hakkı olanı onlardan çalınanı almak için şatoya gelir.
Gwendolen MacEwen'ın babası ölmüştür. Kardeşi Murdoch seyahatten dönmediği için başlarında liderleri yoktur. Bu durumda iken Aslan Angus'un başında olduğu MacDonald'lar şatolarına saldırır. Gwendolen de savaşmaya çalışır ama onu büyüleyen Angus şatoyu ele geçirir. Şatonun gerçek efendisinin oğlu olduğu için doğuştan kendisine geçtiği gerekçesiyle kendisini oranın lordu lideri ilan eder. Gwendolen ise asıl liderin kendisi olduğunu söyleyip kabul etmez ama Angus'un başka bir planı vardır. Gwendolen ile evlenecektir ve böylece iki topluluğun birleşmesini sağlayacaktır. İleri de oğulları da şatonun lideri olacaktır. Gwendolen tabi ki bunu hemen kabul etmez Angus ile annesi ve adamlarının iyiliği için pazarlık eder ve karşılığın da evlenmeyi kabul eder.
Gwendolen önce kurtulma girişimin de bulunur ama sonra bağlılığını sunar ve evlenirler. Birden o istemeyen korkan kız gider ve kocasından ayrılamayan,evliliklerinin sevgi içeren bir evlilik olacağına inanan, kocasının mutluluğu için çabalayan bir kadın haline gelir. Angus ise bir kalbim yok, aşk erkekleri zayıf düşürür derken yumuşar, karısını incitemez onu kaybetme korkusu ile yaşar hale gelir
Tabi ki dış faktörler de işin içine girer. Bir kahin kadın Angus'un aklına karısının ihanet edeceği fikirlerini koyar. Gwendolen'in abisi,annesi de karışıklıklara sebep olur. İhanet,şüphe,savaş ve aşk derken kitap hemen bitiyor.
Gwendolen'in savaş konusunda hiç yeteneği yokken savaşa hazır oluşu cesareti,sevdiği adama olan sadakati,sevgisi güzeldi.Zorla evlendiriliyorum kaçmak zorundayım diye diretmemesi güzeldi ama birden bu kadar istekli hale gelmesi de beklenmedik oldu. Angus'un başlarda ki o kaba konuşmaları sinir bozucuydu neyse ki sonra düzeliyor. İkili harikaydı.
İlk kitabın çifti de vardı. Duncan hapisten kaçalı iki yıl olmuş bir oğulları olmuş ve ikincisi de yoldadır. Bu süreçte Angus ondan hiç haber alamamıştır. Pişmanlığı çok fazla olduğundan ve karısı ile tanıştıktan sonra arkadaşının hissettiklerini daha iyi anladığından bir barışma da gerçekleşir.
Bir de Angus'un kuzeni var savaş lordu Lachman, Gwendolen'in çapkın annesi ona baya hayran zaten hayran olunacak bir karakter.
Akıcı, sıkmayan, güzel bir kitap beğendim.
328 sayfa
Temmuz2016 tarihinde, Epsilon Yayınları tarafından yayınlandı