Yeşil Ev çok katmanlı ve kültürel genişliği çok iddalı bir kitaptır.Burada Peru'nunfarklı bölgelerindeki iki kültür önce karşı karşıya getirilip sonra iç içe geçirilir. Peru'nun Avrupalı fetihçilerin mezalim ve kültürel yayılmalarından önceki kültürünü sürdüren yerel kabilelerin Hristiyanlık ve modernleşmeci Avrupalı girişimlerle yaşadığı gerilim ve uyuşmazlıklar, çölün ortasında bulunan ve Vargas Llosa'nın bir ahlaki sorundan çok hayatın vazgeçilmez bir parçası olarak resmettiği "yozlaşma"nın sembolü kerhane ve bir yerli kızın "modernleşmek"üzere gönderildiği manastır, Yeşil Evin mekanlarıdır.
Yeşil Ev çok katmanlı ve kültürel genişliği çok iddalı bir kitaptır.Burada Peru'nunfarklı bölgelerindeki iki kültür önce karşı karşıya getirilip sonra iç içe geçirilir. Peru'nun Avrupalı fetihçilerin mezalim ve kültürel yayılmalarından önceki kültürünü sürdüren yerel kabilelerin Hristiyanlık ve modernleşmeci Avrupalı girişimlerle yaşadığı gerilim ve uyuşmazlıklar, çölün ortasında bulunan ve Vargas Llosa'nın bir ahlaki sorundan çok hayatın vazgeçilmez bir parçası olarak resmettiği "yozlaşma"nın sembolü kerhane ve bir yerli kızın "modernleşmek"üzere gönderildiği manastır, Yeşil Evin mekanlarıdır.
Öncelikle söyleyeyim ki bu kitap okuması kolay bir kitap değil. Tek oturuşta 50 sayfa civarı okumayı başarırsanız nispeten kolay takip edebilirsiniz olayları. Kesinlikle plaj kitabı değil veya kafayı boşaltmak istiyorsanız da pek uygun değil.
Yeşil Ev, 2010 Nobel Edebiyat Ödülü'nü kazanan Perulu yazar Mario Vargas Llosa'nın ilk kitaplarından ve yazarın tarzını henüz tam oturtmadığı bir dönemde yazdığı iddia edilen bir kitap. Ben farkında olmadan yukarıda önerdiğim disiplinde okuyabildim kitabı ve 558 sayfalık yolculuğum sırasında sadece bir veya iki defa geri dönüş yapmam gerekti. Yazar bu kitabında aynı karakter için birden fazla isim kullanmış ve bunun keşfini okuyucuya bırakmış. Keşfetmekte gecikirseniz veya kaçırırsanız, kafanızın karışması çok kolay. Kimi bölümlerde karakterler arasındaki diyaloglar konuşma çizgileriyle gösterilmişken, bazı bölümlerde paragraf arası olmayan sayfalar var peş peşe. Yine de bulmacaya benzeyen ve son bölümde olayların birleşimiyle romanın genelinde Amazonlar'daki zor ve acımasız yaşamları, yazarın dolaylı olarak siyasi, dini ve sosyal düzene başkaldırısını beğeneceğinizi düşünüyorum.
Ünlü Peru'lu yazar Mario Vargas Llosa'nın 1966 yılında yayınladığı ilk romanı.
Latin edebiyatının benim için bir numarası olan Llosa'nın bu ilk romanı yazarı ilk okumak isteyenler için bir başlangıç kitabı olmamakla birlikte ( Elbette benim için ) ileride nasıl eserler vereceğinin güzel bir göstergesi
.
Romanda 15 yıllık bir zaman diliminde çok geri dönüşler var aynı paragraf ta bazen iki üç kez oluyor bunun yanı sıra Latin'ler çok isim kullandığı için sürekli değişik isimleri kullanmış bu yüzden dikkatli okumak gerekiyor aksi takdirde kaçırabiliyorsunuz.
Ben çok severek okudum yine müthiş betimlemeler tiplemeler var. Llosa yine okuru Amazon'larda Peru şehir ve kasabalarında nefis bir geziye çıkarıyor.
Karton Cilt, 13 x 20 3. Hamur, 581 sayfa
Ekim2012 tarihinde, Can tarafından yayınlandı