''Kaçmak''... galiba bugünlerde ruhum en çok onunla meşgul. Kendime mi, uzaklara mı, meçhule mi? Ne önemi var!.. Böyle bir zamanda, altını defalarca çizdiğim o cümle, yine gözlerimin içine bakıyor: ''Ve kadınlarda ne hüzünlü bir güzellik vardı... ''''Rilke, âh Rilke... Şöyle diyor başka bir yerde de: ''Görmeyi öğreniyorum. Bilmiyorum neden, her şey içimde daha derinliklere işliyor, her zamankinden daha derinlere işliyor, her zamankinden daha derinlere. Bir iç dünyam varmış da bilmezmişim. Her şey, şimdi oraya gidiyor. Orada ne olup bitiyor, cahiliyim.” Görmüyor kimse artık... Derinlerde bir şey aramanın zamanı değil. Yüzeyde ne varsa, cilalı, parlak, ışıltılı... Bir iç dünyanın olduğundan şüphe edeceğiz neredeyse... Hüzünlü güzelliklerin mevsimi geçmiş olmalı. Bütün yüzler aynı şimdi, bütün bakışlar aynı...
''Kaçmak''... galiba bugünlerde ruhum en çok onunla meşgul. Kendime mi, uzaklara mı, meçhule mi? Ne önemi var!.. Böyle bir zamanda, altını defalarca çizdiğim o cümle, yine gözlerimin içine bakıyor: ''Ve kadınlarda ne hüzünlü bir güzellik vardı... ''''Rilke, âh Rilke... Şöyle diyor başka bir yerde de: ''Görmeyi öğreniyorum. Bilmiyorum neden, her şey içimde daha derinliklere işliyor, her zamankinden daha derinlere işliyor, her zamankinden daha derinlere. Bir iç dünyam varmış da bilmezmişim. Her şey, şimdi oraya gidiyor. Orada ne olup bitiyor, cahiliyim.” Görmüyor kimse artık... Derinlerde bir şey aramanın zamanı değil. Yüzeyde ne varsa, cilalı, parlak, ışıltılı... Bir iç dünyanın olduğundan şüphe edeceğiz neredeyse... Hüzünlü güzelliklerin mevsimi geçmiş olmalı. Bütün yüzler aynı şimdi, bütün bakışlar aynı...
Kelimeleri incitmekten çekinen bir yazarın kelimeler üzerindeki hükümranlığını görebiliyoruz. Küçük ayrıntıları fark etmemizi sağlıyor sayın yazar.
Karton Cilt, 118 sayfa
2010 tarihinde, Zaman Kitap tarafından yayınlandı