Bahtiyar Vahapzade şiir Bahtiyar Vahapzade, sadece Azerbaycanın değil Türk dünyasının da en tanınmış şairlerinden biridir.O aynı zamanda Türkiyede en çok kitabı basılan edebî şahsiyetlerden biri olarak da dikkati çeker. Çünkü Vahapzade, Türk halkının gönlündeki Azerbaycan imajına uygun görüntüyü veren, Türk okuyucusunun beklentilerini büyük ölçüde karşılayan bir şairdir.Vahapzade her şeyden önce halkını liyaketle temsil ediyor. Daha 1950li yıllarda Sovyet yöteminin güçlü ve zorba dönemlerinde yazdığı unutulmaz Gülistan manzumesinde Azerbaycanın ikiye bölünmesini, millî ve manevî değerlerinden koparılıp sömürgeleşmesini dile getirdiği için partinin gazabına uğramış, ama halkının günümüze kadar devam eden güven ve sevgisini kazanmıştı.Sovyet yönetiminin yok saydığı, dile getirilmesinden hiç hoşlanmadığı, burjuva cemiyeti hastalıkları olarak damgaladığı rüşvet, iltimas, ahlaksızlık, adaletsizlik gibi sosyal problemleri; ana dili, vatan ve millet sevgisi gibi millî konuları; ferdî -ve aslında beşerî- his ve heyecanları bir filozof şair olarak değişik cepheleriyle ele almış, halkıyla bütünleşmesini bilmiştir.Vahapzade dergilerdeki şiirleriyle tanınmasına rağmen Türkiyede geniş okuyucu kitlelerine bizim 1979da yayınladığımız ilk kitabıyla ulaşmıştı. Şimdi de onun son yıllarda yazdığı şiirlerden bizzat kendisinin seçtiği bir güldesteyi okuyucularımıza sunuyoruz.Bu kitabın da beğeniyle karşılanacağından eminiz.
Bahtiyar Vahapzade şiir Bahtiyar Vahapzade, sadece Azerbaycanın değil Türk dünyasının da en tanınmış şairlerinden biridir.O aynı zamanda Türkiyede en çok kitabı basılan edebî şahsiyetlerden biri olarak da dikkati çeker. Çünkü Vahapzade, Türk halkının gönlündeki Azerbaycan imajına uygun görüntüyü veren, Türk okuyucusunun beklentilerini büyük ölçüde karşılayan bir şairdir.Vahapzade her şeyden önce halkını liyaketle temsil ediyor. Daha 1950li yıllarda Sovyet yöteminin güçlü ve zorba dönemlerinde yazdığı unutulmaz Gülistan manzumesinde Azerbaycanın ikiye bölünmesini, millî ve manevî değerlerinden koparılıp sömürgeleşmesini dile getirdiği için partinin gazabına uğramış, ama halkının günümüze kadar devam eden güven ve sevgisini kazanmıştı.Sovyet yönetiminin yok saydığı, dile getirilmesinden hiç hoşlanmadığı, burjuva cemiyeti hastalıkları olarak damgaladığı rüşvet, iltimas, ahlaksızlık, adaletsizlik gibi sosyal problemleri; ana dili, vatan ve millet sevgisi gibi millî konuları; ferdî -ve aslında beşerî- his ve heyecanları bir filozof şair olarak değişik cepheleriyle ele almış, halkıyla bütünleşmesini bilmiştir.Vahapzade dergilerdeki şiirleriyle tanınmasına rağmen Türkiyede geniş okuyucu kitlelerine bizim 1979da yayınladığımız ilk kitabıyla ulaşmıştı. Şimdi de onun son yıllarda yazdığı şiirlerden bizzat kendisinin seçtiği bir güldesteyi okuyucularımıza sunuyoruz.Bu kitabın da beğeniyle karşılanacağından eminiz.