İsviçreli yazar Lukas Bärfuss, 1994te Ruandada sekiz yüz bin kişinin ölümüne yol açan ve Batılı ülkelerin seyirci kaldığı katliamı anlatıyor Yüz Günde. Her türlü ırkçılık ve adaletsizliğe tepki göstermeye çalışan David, bu hislerle, Ruandada otuz yıldır faaliyet gösteren İsviçre Kalkınma ve İşbirliği Teşkilatına katılarak ülkenin başkenti Kigaliye gelir.
Ülkede konuşulan dili bilen kimsenin olmadığı Teşkilat mensuplarının mevcut iktidarla aralarını iyi tutmaya çalışarak, etliye sütlüye bulaşmadan sürdürdükleri faaliyetlerin rutinliğinden kısa zamanda hayal kırıklığına uğrar, Teşkilatı ve kendi işlevini sorgulamaya başlar.
Katliam başladığında, gerilimli bir ilişki sürdürdüğü Hutu sevgilisi Agathea ulaşma umuduyla ülkedeki son yabancıların tahliye edildiği uçağa binmeyi reddeder. Ve yaşanan vahşetin hem tanığı hem de bilfiil suç ortağı olur.
İsviçreli yazar Lukas Bärfuss, 1994te Ruandada sekiz yüz bin kişinin ölümüne yol açan ve Batılı ülkelerin seyirci kaldığı katliamı anlatıyor Yüz Günde. Her türlü ırkçılık ve adaletsizliğe tepki göstermeye çalışan David, bu hislerle, Ruandada otuz yıldır faaliyet gösteren İsviçre Kalkınma ve İşbirliği Teşkilatına katılarak ülkenin başkenti Kigaliye gelir.
Ülkede konuşulan dili bilen kimsenin olmadığı Teşkilat mensuplarının mevcut iktidarla aralarını iyi tutmaya çalışarak, etliye sütlüye bulaşmadan sürdürdükleri faaliyetlerin rutinliğinden kısa zamanda hayal kırıklığına uğrar, Teşkilatı ve kendi işlevini sorgulamaya başlar.
Katliam başladığında, gerilimli bir ilişki sürdürdüğü Hutu sevgilisi Agathea ulaşma umuduyla ülkedeki son yabancıların tahliye edildiği uçağa binmeyi reddeder. Ve yaşanan vahşetin hem tanığı hem de bilfiil suç ortağı olur.