Kalesini ele geçiren acımasız Lord Fergus'tan kurtulabilmek için hasta babasını geride bırakmak zorunda kalan Leydi Sheena, kalesinin ve kalbinin kapısını tüm dünyaya karşı kapatmış olan bir adama sığınmak zorunda kalır. Üstelik gizli bir geçidi kullanmak zorundadır ve Hawkslot Lordu'nun bundan haberi yoktur.
Hawkslot Lordu Gawyn Troy Kennedy düşmanın zayıflıklara karşı merhametsiz olduğunu çok acı bir şekilde öğrenmiştir. Ailesini kaybettiği o lanetli baskından sonra sorumluluğunu yüklendiği halkını korumak için saplantılı tedbirler almak zorunda kalmıştır.
Bütün önlemlerine rağmen kalesine giren genç kızın yalancı ve hain olduğundan emin olan Troy, güzel yüzüne ve masum tavırlarına rağmen düşmanları tarafından gönderildiğine inandığı bu kadınla ne yapacaktı? Ömür boyu tutsak olarak kalesinde mi tutacaktı? Yoksa genç kızın nişanlısı olduğunu söyleyen tehlikeli ve sinsi Lord Fergus'a mı teslim edecekti?
Bir hain olarak suçlanan Sheena kendi ayaklarıyla girdiği bu tutsaklıktan kaçabilmek için planlar yaparken, Lord Troy ise hem düşmanlarına kalesini hem de genç kadına kalbini teslim etmemek için amansız bir mücadeleye girişmiştir.
Kalesini ele geçiren acımasız Lord Fergus'tan kurtulabilmek için hasta babasını geride bırakmak zorunda kalan Leydi Sheena, kalesinin ve kalbinin kapısını tüm dünyaya karşı kapatmış olan bir adama sığınmak zorunda kalır. Üstelik gizli bir geçidi kullanmak zorundadır ve Hawkslot Lordu'nun bundan haberi yoktur.
Hawkslot Lordu Gawyn Troy Kennedy düşmanın zayıflıklara karşı merhametsiz olduğunu çok acı bir şekilde öğrenmiştir. Ailesini kaybettiği o lanetli baskından sonra sorumluluğunu yüklendiği halkını korumak için saplantılı tedbirler almak zorunda kalmıştır.
Bütün önlemlerine rağmen kalesine giren genç kızın yalancı ve hain olduğundan emin olan Troy, güzel yüzüne ve masum tavırlarına rağmen düşmanları tarafından gönderildiğine inandığı bu kadınla ne yapacaktı? Ömür boyu tutsak olarak kalesinde mi tutacaktı? Yoksa genç kızın nişanlısı olduğunu söyleyen tehlikeli ve sinsi Lord Fergus'a mı teslim edecekti?
Bir hain olarak suçlanan Sheena kendi ayaklarıyla girdiği bu tutsaklıktan kaçabilmek için planlar yaparken, Lord Troy ise hem düşmanlarına kalesini hem de genç kadına kalbini teslim etmemek için amansız bir mücadeleye girişmiştir.
Kitabı bitireli neredeyse bir hafta olacak ancak yorumla gelebildim. Öncelikle diyebilirim ki uzun süredir hasret kaldığım bir türdü o yüzden bir solukta okuduğum bir kitaptı. Ve çok çabuk bitti.
Kalesini ele geçiren acımasız Lord Fergus’tan kurtulabilmek için hasta babasını geride bırakmak zorunda kalan Leydi Sheena, kalesinin ve kalbinin kapısını tüm dünyaya karşı kapatmış olan Hawkslot Lordu’na sığınmak zorunda kalıyor. Ve işler ondan sonra daha da karışıyor. Kitabı okurken çok eğlendim, özellikle de evlenme sahnesinde.
-------------------
“Nikah mı cenaze mi Lordum?”
Adamın söylediklerini anlamsız bulan Troy’un bakışları Sheena’ya kayarken, “Cenazeye gelmişiz gibi bir halimiz mi var rahip?” diye sordu.
Rahip tesbih sallanan eliyle genç adamın gömleğini gösterdi. “Ben daha çok cenaze için çağrıldığımı düşünüyorum.”
“Bir an önce şifacıyı çağırmazlarsa gerçekten de iki işi bir arada yapabilirsiniz rahip.” Sheena daha fazla dayanamayarak konuşmayı bölmüştü.
“Görebiliyorum sevgili kızım fakat merak ettiğim önce cenaze mi düğün mü?”
Troy, “Lütfen rahip, şu nikâhı kıyın artık!” diye çıkıştı.
Ümitle bekleyip beklentimin altında kalması acaba benden mi kaynaklanıyor...Bir süre sonra tekrar bir şans vereceğim ama maalesef şu an hayal kırıklığı yaşıyorum...Nedense konu güzel betimlemeler güzel ama eksik birşeyler hissettirdi bana...
https://illekitap.blogspot.com/2018/12/jennifer-royce-zorba-ask.html
Sonunda Jennifer Royce'un çıkan son kitabını da okudum. Jennifer Royce, çok sevdiğim yazarlardan birisi olmanın yanında kendi kültürü olmayan bir türü oldukça güzel yazıp, sağlam kurguları kaleme alıyor olmasıyla hayranlığımı kazanıyor.
Akıcı, sürükleyici, aşk dolu ve heyecanlı kurguları kaleme alan yazar biz historical romans severlerin okumaktan asla vazgeçmeyeceği Highland'ı konu alan klan beylerini anlatıyor. Zaten bu türü okumaya fazlasıyla hasret olduğumuz için lütfen daha fazla yaz Jennifer Royce demeden duramayacağım.
Kitabın kısaca konusuna değinmek gerekirse; klanı Lord Fergus tarafından ele geçirilen Sheena, Fergus'un oyunlarına alet olmamak adına, ölüm döşeğindeki babasının isteğini yapıp elindeki gizli tünelin haritasıyla Lord Troy'un topraklarına gider. Oraya sığınacak, Fergus'tan kaçacak ve bir şekidle hayatta kalacaktır. Ancak işte hiç de öyle umduğu gibi gitmedi. Lord Troy'un oldukça korunaklı olan kalesine girdiğinde kendinden olmayan insanları tanıyabilmek için belirli yöntemlere başvuran klan halkı ve güvenlik önlemleriyle Troy'a yakalanan Sheena, kimliğini gizleyerek orada kalmaya başlar. Ancak hiçbir şey hiçbir zaman göründüğü gibi olmadığından ve hiçbir zamanda hayat planlandığı gibi gitmediğinden dolayı süregelen olaylar Troy ile Sheena'yı yakınlaştırırken iki gencin kalbinde filizlenmeye başlayan aşk kendini gösterirken aksilikler yakalarını bırakmaz.
Kitabın başında Sheena'nın yolculuğu cidden çok güzeldi. Hayranlıkla okurken onun o meraklı burnunu her şeye sokmasını ise eğlenerek okudum.
Troy'un güvenlik için üretiği çözümler çok yaratıcıydı ve daha önce hiçbir kitapta okumadığım bir detay olması çok hoşuma gitti.
Troy ile Sheena arasındaki diyaloglar, olaylar ve yakınlaşmalar hatta kavgalar bile oldukça eğlenceliydi. Sizi bilmem ama ben klan lideri daha olsa onlara meydan okuyabilecek, isyan edebilecek karakterde kadınları okumak çok hoşuma gidiyor.
Rhona'yı çok sevdim ama o kadında aynı zamanda sevmemem gereken şeyler varmış hissi de yaşadım. Onun geçmişini daha detaylı okumak isterdim açıkçası.
Jahara oldukça sürpriz bir detaydı kitapta. Onunla ilgili de daha fazla detay okumak isterdim. Sonunun ne olacağını bilmek isterdim.
Troy'un Fergus ile ormanda karşılaştıkları anda... tuzağa düşerken avcı durumuna düştükleri zamanı daha detaylı okumayı çok isterdim. Keşke o kısımdaki dövüş sahnesini daha fazla yazsaydınız sevgili Jennifer Royce.
Ayrıca kitabın sonunda Sheena'nın babasının ve Troy'un geçmişine dair açıklanan sır cidden büyük bir sürpriz oldu. Yazarın son dakika golüydü sanki... sevdim o sürprizi. :)
Kitaba dair söylemek istediğim kısımlar var ama spoiler olmasından korkuyorum. O yüzden sanırım kısa kesmem daha doğru olur.
Kitabı çok beğendim, dediğim gibi bu tür kitaplara hasretiz bu yüzden okumaktan ve çok büyük zevk aldım. Jennifer Royce favori yazarlarımdan biri wattpad'de bulunan hikayelerinin hepsinin kitap olmasını büyük bir hevesle bekliyorum.
Kitap benim nazarımda 5 üzerinden 4'lüktü. Bu kadar beğenmişken neden 4 derseniz, Jahara ve Rhona'nın daha fazla yer almasını isterdim. Onların hikayesi değildi belki ama çok merak ettim onları ben :) Bir de Fergus ile Troy'un ormanda savaştıkları kısmın daha fazla detaylı olmasını isterdim. Dövüş kısımlarına dair bilgiler fazla detaylandırılmamıştı bu yüzden sanırım 4 vermem daha doğru olur diye düşünüyorum.
Bence bu yazarı mutlaka denemelisiniz, cidden bu türde çok güzel yazıyor.
Ayrıca kapak tasarımına bayıldım ve bölüm aralarındaki kadın ve şahin figürüne de bayıldım.
Hala favorim Gözlerinin Esareti ama buda güzeldi keyifle okudum tavsiye edilir
Leydi Sheena'nın babası yaşlı ve hasta bir adamdır. Lord Fergus gelip kalelerini korumaya yardımcı olma sözü vermiştir. Fakat lord yavaş yavaş babasını saf dışı bırakmış askerleri ile halkı yağmalamıştır. Babasını odasına kapatmış, tedavisine izin vermemiştir. İzin vermek için gizli geçidin planlarını ister. Sheena ile evlenerek kaleye sahip olmakta ister. Plana ulaşarak kaleyi ele geçirip ülkenin en güçlü ve zengin lordu olmayı planlar. Sheena'ı dövüp kitler babasını görmesini yasaklar. Sheena babasından planın olduğu bir kağıt alır ve seyisin yardımı ile kaçar. Hawkslot'a şahin yuvasına gider. Kale güvenliği ve ketumluğu ile ünlüdür. Bir tarafı tamamen uçurum olan kalenin dört bir tarafı surlarla çevrilidir. Küçük, sağlam, güçlü bir devlet halindedir. Kimsenin saldırmaya cesaret edemeyeceği etse bile yıllarca uğraşmak zorunda olduğu bir kaledir. Büyük bir güce ve otoriteye sahip olan lordu yöredeki en güçlü beyliğin sahibi olduğu için kraliçeden bile saygı görmüştür. Klandaki herkesin kolunda şahin dövmesi vardır. Sheena dövmesi ve yabancılar için olan geceleme izin belgesi olmadığından hemen yakalanır.
Gawyn Troy Hawkslot lordudur. Gizli geçidi kullanarak kalesine giren Sheena'nın güzelliğinden, etkilenir. Dik başlılığı, cesareti hayranlık uyandırır, büyülenir. Sheena kalenin lordunun yaşlı olduğunu düşünürken genç, kaslı, yakışıklı bir lord ile karşılaşır.
Fergus nişanlısının kalede tutulduğunu teslim edilmesini söyleyerek kraliçeye ulaştığından Troy kraliçe ile görüşmeye gider. Troy Fergus'a kalesinin anahtarlarını teslim edemeyecektir. Sheena'ı vermezse Fergus saldıracak karışıklık itibarını sarsacaktır. Kraliçe olay çıkmadan halledilmesi için evlenmesini emreder. Troy dönünce kilitli odasından kaçmayı başaran Sheena'ı bulur ve daha birbirlerinin ismini bile bilmeyen ikili evlenir.
Troy bir anda hayatına girip tüm düzenini altüst eden Sheena'ya önce güvenmez. Kendisini öfkelendiren, güldüren, aklını başından alan Sheena'ya kapılması uzun sürmez. Onu görmediği, sesini duymadığı her an bir yarısını kaybetmiş gibi hisseder. Sözünü esirgemeyen, kendisine tokat bile atan dikenli gelinciğinin dikenlerine bile katlanır. Sheena'dan başkasını istemez. Sheena içinde aynısı geçerlidir. Evini, nefes alma sebebini bulmuştur.
Troy herkesin korktuğu ama aşık olunca şaire dönüşen bir adamdı. Çok klasik, farklı bir olayın olmadığı, türünün karması bir kitaptı.
448 sayfa
2018 tarihinde, Parola Yayınları tarafından yayınlandı