İletişim baskısını okudum, gayet memnun kaldım ve tavsiye ederim. Kitaba gelecek olursam, böyle romanları iki üç cümlede anlatmak mümkün değil ama yazılmış en büyük romanlardan biri olduğu ortada. Öyle ki sadece aşk hikayesi olarak almak büyük haksızlık olur. Çünkü aşkın yanında daha bir sürü şeyi ele almış Tolstoy, hele kendisine en yakın karakter olan Levin aracılığıyla anlattıkları... Benim en sevdiğim karater Levin oldu, Anna romanın kalbi ise Levin de beyniydi sanki. Eğer bu kitaba 9 puan verdiysem 10 puanın imkansızlığına inandığımdandır yoksa 10 puan verecek olsaydım Anna Karenina'ya verirdim.
Klasiklere karşı önyargımı yenmemi sağlayan kitap ,yavaş yavaş bitmesini istemeyerek okudum, o kadar büyük bir roman ki ; tolstoy muhteşem bir yazarmış bir kitap nasıl 1000 sayfa olur ve insanı hiç sıkmaz su gibi okunur?Kitabın konusuna gelince: aşk, yasak aşk, dini buhran,ölüm korkusu,toprak reformu,savaş,içsel çatışmalar kısacası hepsi vardı.Kitap iki karakter üzerinden anlatıldı ve ikisini de muhteşem vermişti tolstoy bir yasak aşk bundan daha güzel anlatılamaz sanırım aşkın sonu da çok metaforik çok ironik bitti (ve şunu bir kez daha anladım toplumda günah işleyebilirsin her türlü ahlaksızlığı yapabilirsin ve bunu sürdürebilirsin ama bunu açık yaşayamazsın ve günah ayıp gibi kavramlar dişil yanlış yaptığında erkeğe hiç bir şey olmuyor ceza hep kadına uygulanıyor, ne kadar ikiyüzlüce 1880 'lerde de şu anda da durum bu ve bu değişmez diye düşünüyorum) Diğer karakterimiz levine gelelim Levin otobiyografik bir karaktermiş ve benim favori karakterimdi sonunda kitiyi aldı ve onları okumak acayip gerçekti ,Sergey ivanoviçte bana Dostoyevskiden esinlenilmiş gibi geldi arada çok benzerlikler vardı (bu arada iş bankası veya iletişim baskısını öneririm ) kısacası muhteşem bir kitaptı iyi ki okumuşum bundan sonra bir elim hep klasiklerde olacak büyük yazarsın tolstoy
Rus edebiyatının tanınmış romanlarından olan Anna Karenina, realist bir eserdir. Tolstoy, bu eserinde kişileri tek tek ruhsal açıdan incelemiş, romanına psikolojik boyut kazandırmıştır. Anna Karenina’da dürüst bir ev liliğin getirdiği mutlulukla evlilikteki yasak aşkın yol açtığı yıkım anlatılır. Bu romandan 19. yüzyıl Rus aile yapısı hakkında bilgiler edinilebilir.
Zavallı anna tam mutluluğu yakaladım dediği zaman bile en umtsuz çukurlara yuvarlandı .Kitap karakterleri çok güzel tahlil ederken dönemin rusyasınada baış atma fırsatını sunar okuyucuya.Kitabı bitirdiğim zaman aklımda tek bir soru vardı "değdi mi?"anna içim ezilmişti okudukça .bu kadar soru sorduran bir kitap her döneme hitap eder ve klasik olur .Kitap kalınlığıyla sizi korkutmasın yazar o kadar güzel anlatır ki olayları sanki sizde ordaymış herşeye şahit oluyormuş gibi hissettirir
Kitabı okurken bütün olayları yakından izliyormuşum gibi hissettim.Yazar her şeyi o kadar güzel betimlemiş ki bazen tüm olayları gerçek zannedip kendimi ağlarken bulduğum bile oldu.
Çok güzel bir kitap ve çok sevdim. Çok akıcı ve roman adının hakkını veren romanlardan.
Anna kareninayı oldukça silik ve silüet bir karakter olarak algılıyorum.Karakterinin ne keskinlikleri, ne girintileri, ne çıkıntıları, ne tepeleri, ne de dipsiz kuyuları ya da çıkmazları mevcut. belki Tolstoy'un bu romandaki esas karakteri Levin olduğundan çok ama çok gölgede Anna.
Neden mi böyle düşünüyorum? Anna'nın ne Vronsky'e duyduğu aşkta, ne oğluna olan sevgisinde, ne de aşkı ile toplum arasında kaldığı ve gerçek bir trajedi olabilecek o yaşantılar içinde trajik bir karaktere hiç de yaklaşmadığını hissediyorum. Dostoyevski yazsa idi Anna'yı öyle bir kadın yapardı ondan, onun toplum ile aşkı arasında kalmışlığını öyle hezeyan ve deliriumlarla işler, öyle karasızlıklar ve iniş çıkışlar yaşatırdı ki Anna'ya, Anna'nın kaybedenliğini öyle barok çizgilerle vurgulardı ki okur ona Tolstoy'un Anna'sına duyduğundan çok daha derin bir şefkat duyardı. belki de bu Dostoyevski karakterlerinin çok daha deliliğe yakın oluşu ile hatta aslında bizzat Dostoyevski'nin oldukça deli oluşu ile ilgili... oysa Anna, bilge bir romancı olanTolstoy'un elinden çıkarken derinleşmeden kalmış işte... bu yüzden kendisini treninin altına atışında bile o intiharın romantik yüceltici etkisini yaşatmıyor Anna okura... intihardan çok kısa bir süre önce derin bir hesaplaşma ya da bir hezeyandan ziyade, artık
Vronsky'nin aşkına cevap veremediği gibi inandırıcılıktan oldukça uzak bir nedenle yetinmek zorunda kalıyor okur. üstelik bu bizzat bir intihar nedeni olabilecekkenAnna'nın içdünyasında nasıl keskin bir acı yaşadığı hissedilemediğinden havada kalıyor trenin altına atlayarak kendisini öldürüşü..
Bu kadar büyük bir eser hakkında yorum yapmak haddime değil. Aldığı tüm övgüleri hak ediyor. Ben uzun betimlemelerden hoşlanan bir okuyucuyum eğer siz değilseniz tavsiye.
kitaplarindelisi.wordpress.com
Anna Karenina - Lev Nikolayeviç Tolstoy
http://www.resimag.com/a5a93428.jpeg
http://www.resimag.com/e1e1650c.jpeg
Lev Nikolayeviç Tolstoy- Anna Karenina kitabını okurken tuttuğum notlarımı, sonrasında indirgediği anlatıcı kurgusunu yada nasıl kurgulanabildiğini düşünmem adına resimlerini sadece paylaşıyorum... Kitap zaten TAM PUANLIK...
Bir klasik, söyleyecekleri asla tükenmeyen bir kitaptır...