Aşkın Ateşi (Ateş Serisi-1)

En Son Değerlendirmeler

10 puan

elimde olduğuna inanamıyorum ve imzalı rüya gibi ^_^

8 puan

Güzeldi ama doyurucu değil.

8 puan

rita hunter favıri yazarlarımdan oldu bnm ne yazarsa bakmadan gözüm kapalı alıp okurum o derece güvenimi kazandı :D

Profil Resmi
10 puan

süpperdi!!!

Profil Resmi
8 puan

Roman çok hoşuma gitti severek okudum ama ikinci kitabı daha çok merak ediyorum, Brendan favori karakterimdi her ne kadar çok kısa bahsedilse de ben onu çok sevdim :))

10 yıl, 10 ay
Profil Resmi
8 puan

evet rita hanımcığın okuduğum ilk kitabı buydu. valla elimden bırakamadım güzeldi ama sonu hayal ettiğim gibi bitmedi. evlikik çok hızlı olmadı mı?? yoksa bana mı öyle geldi neyse... ikinci kitabı çoook hevesle almamı etkileyecek bu durum ama tabii ki alacağım. bence okunmaya değer.

Profil Resmi
10 puan

harikaydıı..

Profil Resmi
7 puan

Türk bir yazar olduğunu duyunca şaşırdım. Eminim bu kitapları Türk bir isimle yazsaydı bu kadar tutmazdı

11 yıl, 11 ay
4 puan

güzeldi

Profil Resmi
8 puan

aslında güzel bir kitaptı.8 mi yoksa 9 puan mı vereyim diye kararsız kaldım.8 puan verdim..
Kitabın başında olay örgüsüne geç başladı ve sonlara doğru da kitap gereksiz yere uzatılmıştı bana göre.Bunların dışında beğendim ve kararsız kalanlara tavsiye ederim.

11 yıl, 10 ay
10 puan

Off :) Rita Hunter in okuduğum 2 ci kitabı. Yine muhteşem yine insanı kalbinden vuruyor. Kitabı okurken sıksık ağzım kulaklarımdaydı. Hikayenin gelişimi karakterler ve yazarın mizah anlayışı çok güzel çok renkli bir okadar da aşk dolu güzel bir roman çıkarmış ortaya :) . 2 ci kitabını sabırsızlıkla bekliyorum.

10 puan

Adrian yüzünden saçlarım kitabı okurken birkaç tel daha beyazladı ve gözlerimin sinirden seğirmesinin önüne Kate sayesinde biraz geçebildim.İsabel tam bir ateş parçası, geçtiği yerlerde dokunduğu her canlıyı tütsülüyor ama Adrian ise tam zıttı onun İsabel’in yüreğine verdiği zarar ne yazık ki soğuk yanığı… Adrian İsabel’i Fredy ve Vivian’ın kaçışlarından sonra fena halde köşeye sıkıştırmış olduğu bölümlerde öyle böyle değil yüreğimi ağzıma getirdi.. Vahşi, soğuk, kinle dolu olduğu yerlerde kanımı dondurdu.. Neyse ki tek gayesi zaten bunu elde etmekmiş.. Başardı.. İsabel’in üç gün boyunca akıbetini beklerken çektiklerine bende ortak oldum.Neyse ki günümüzde uçuk ilaçları var. İçi İsabel için yanarken ağzından çıkan her kelimede bu yaz sıcağında soğuk soğuk terletti beni hınzır Adrian..İsabel’in en sonunda Londra’ya yol almasıyla ömrümden ömür gitti . Onun yerinde ben olsam benimde yapacağim tek şey bu olurdu. İsabel kesinlikle masumdu.. Hayatı ne dadısı Morgan’dan ne denizci babasından ne dostu Fredy’den ne de Mimi’den öğrenemeyeceğine göre kendi pişirdiği maceralarda öğrenmekten başka çaresi olmayan İsabel’i n masum olmadığını bir sn bile düşünemem. Adrian’ı baştan çıkarmışsa ne olmuş, Fredy mutlu olsun diye yalan söylemişse ne olmuş  Adrian’ın büyük halası kontes Adele için çok komik bir benzetmem var..Kedi Slyvester’ın sahibesi yaşlı kadına o kadar benzettim ki..:))) her sahnesinde gülmekten dağıldım.. İsabel’in kıskançlığı, çiğ patates meselesi, Adrian’la tutkulu anları, Brendan’ı sorguya çekişi, Fredy’le evlilik provası, Morgan’ın koruyucu tavırları, Mimi’nin şiddet sahnelerinde ki büyük rolü her defasında beni gülmekten inlettiyse bile çoğu zaman bu kadar mizah yüklü satırlara rağmen hüzün, aşıkların düştüğü çaresiz anlarda ustalıkla ve zerafetle dokunmuştu.. Sadece eğlenceli değil aynı zamanda fena halde yakıcı ve tutkulu satırlar. Aşkın bir tarafın aklını başından alırken bir tarafın aklına başına getirmesinin hikayesiydi..Hiçbir historical romans böyle hem yakıp sonra yaktığı yeri üfleyecek nitelikte değildir..(Tatlı Tuzak hariç..:)))

7 puan

Aşkın Ateşi-Rita Hunter

Şu bir gerçek ki yazarın ilk kitabı Kalbimi Çaldın'ı okuduğumdaRita Hunter'i tipik şimdiki Deanene Clark'a benzetmiştim..Judith Mcnaught'tan etkileşim had safhadaydı...

Bu yüzden Tatlı Tuzak'ı okumayı çok geçe bırakmıştım..Tatlı Tuzak'da Yazarımızın kaleminin daha da geliştiğini gördüm..Bu iyi yönde bir gelişmeydi...Çok büyük bir zevk ile okumuştum Tatlı Tuzak'ı..
Ama Aşkın Ateşi'nde artık bir historical yazarı kıvamına gelmiş Rita Hunter..İsabel ve Adriane karakterlerini hikayeye çok güzel oturtmuştu..Karakterlerin ayakları sağlam yere basıyordu.Hikaye daha çok bu iki karakter arasında devam ediyorsa da bu hikayeyi yavaşlatmamıştı..Ama benim tercihim yardımcı karakterlerin biraz daha fazla olaya katkısı olabilmesi idi..Bu hikayeyi beğenmediğim anlamına gelmemeli aksine hikayeyi beğenerek okudum..Tam anlamı ile bence özgün olabilecek bir hikaye idi,..Aşk,tutku,mizah çok güzel harmanlanmıştı...Bazı yerlerde okurken gülebilirken,bazı yerlerinde çok da kızgın olabiliyorumdum hem Adrian hem de İsabella'ya..İsabella'nın fevriliği,hesapsızlığı,masumluğu ve cesaretini çok güzel işlemişti.Adrian'ı okurken adamın karizması ve yakışıklılığını pervasızlığı iyi işlenmişti..Karakterler gerçek gibiydi..

Aşkın Ateşi serinin ilk kitabı sonra Ruhun Ateşi ve Kalbim Ateşi gelecek..Serinin devamını okumayı çok isterim...Takip edeceğim:))


Hikayenin Konusu :

İsabella Gwen Sulliwan'ın amacı çocukluk arkadaşı Freddie'ye yardım etmek idi..Bu biraz yardım sözü yanında hafif kalırdı ..Freddy'nin aşık olduğu kadın ilişkileri iyi giderken Henfield Kontu Adrian Eaglestone ile aniden nişanlanınca hem olayın iç yüzünü anlamak,hem de iyi bir ders vermek için iki kafadar karı-koca kılığında Henfield Yaz Balosu'na giderler..

Başta her şey sakin geçer Adrian ile isabella arasında ilk andan itibaren uçuşan kıvılcımlar birbirlerinden etkilenmeleri ve derkennn Fredy'nin sevgilisi Vivian'ı ikna edip kaçması..Ve bunun için bedel ödeyecek tek kişi vardı elinde İsabella:))..Adrian'ın nişanlısı filan umurunda değildi aslında..Bu karşısındaki genç kız onu gereğinden fazla etkilemese,karşı çıkmasa,çileden çıkarmasa belki de bu kadar olaylar büyümetecekti de..Birde genç kızı anormal derecede arzuluyordu..Onun o gözlerini eski karısı Elanor'un gözlerine de benzetmesi işin cabasıydı....Ben beğenerek okudum:))) Gelecek hikayeleride merakla bekliyorum...

8 puan

Güzel ve akıcı yazılmış ama o dönemi anlatan romanlara nazaran kızın içinde bulunduğu zor durumu ve hareketlerini kısıtlayan kuralları hissedemiyorsunuz.
İlk başlarda özellikle Fredy'nin başına şemsiye ile vurduğunu Adrian'ın gördüğü sayfalarda kahkalarla güldüm. Ve fark ettim ki eski Türk filmlerinin tadında olmuş kitabın başları. Umarım sonu öyle olmaz dedim, çünkü eski Türk filmleri hareketli hoş komik başlar sonu vasat biter. Biraz öyle olmuş kitapta aslında. Tempo sonlara doğru düşmüş. Aslında Morgan'ın hastalandığında ölmesi iyi olurdu gibi geliyor. Biraz daha acı, biraz da aşk acısı katılırsa kitaba yakışırmış.
İsabel'in Adrian'ı balodaki sözlerden sonra terk etmesi gerekirdi. İsabel karakterine o baloda ve daha sonraki günlerde sakin kalabilmek biraz ağır gelmiş. Ama tabi Adrian'ın onu Eleanor'un odasında yakalaması sahnesi gerektiği için bu olay ertelenmiş.
Kitapta bazı yerlerde İsabel olarak geçerken kızın adı bazı yerlerde İsabella olarak yazılmış. Ve yazarımız Adrian'ın düşüncelerinde kızıl deli olarak yer alan İsabel için kendi de sıkça kızıl deli diye bahsetmiş. Çok benimsemiş İsabel'i.
Yine de severek okudum. Eleştirmek değil maksadım. Daha iyi olmasını istemekten sözlerim.

10 puan

Güldüm, hüzünlendi. Yeri geldi ağlayabilecek raddeye geldim. Kızımız çetin ceviz, adamımız karizmanın isim bulmuş hali. Yazarın kalemi çok başarılı. Replikler şahane. Okunası, taptalı romanlardan

Profil Resmi
10 puan

kesinlikle muhtesem . rita harıka bır yazar , kıtap bır solukta bıtıyor zaman nasıl gecmıs anlamıyorsunuz bıle ..

10 puan

Tatlı tuzak'la beraber favori kitanım. çok beğendim

6 puan

sıkıldım okurken. karakterlerin iç değerlendirmelerini gereksiz yere uzattığını düşünüyorum. daha kısa yazılsa da olurmuş hatta çok daha iyi olurmuş.

10 yıl, 11 ay
10 puan

harika bir kitaptı... önceliklee 10 tam puan verdiğimi belirterek başlıyorum.... sevgili Rita Hunter muhteşem kalemine beni yine hayran bıraktı... harcadığınız zamana ve paraya sonuna kadar değen .... yüzünüz de bir gülümsemeye sebep olan bir kitap bu.... konu çok güzel veee çok da sürükleyiciydi... karakterler harika kurgulanmıştı... kızımız İsabel' e bayıldımm... tam bir ateş parçası... Ardiran ise zaman zaman beni çıldırtsa da son derece kararlı ve ne istediğini bilen bir adam olması çok güzeldi... kitabın adı AŞKIN ATEŞİ çok güzel uymuştu konu ve karakterlere.... ve kapak görseli iseeee yine kitap da ki bir sahneden alınmıştı ve bennn buna bayıldımm yineeee!!! Ritam mümkünse diğer kitap kapakları da bu şekilde olsun.... inan bu foto kitabın neresin de karşıma çıkacak diye meraklanarak okumak çooook keyifliydi.... kesinlikleeeee vee şidetteleeee okuyun diyorum.... kaçırılmayacak kadar muhteşem!!!!!

10 puan

Çok güzel ve sürükleyici bir kitaptı. Okumak isteyen herkese tavsiye ederim. :)

10 puan

Isabella Gwen Sullivan'ın annesi o altı yaşındayken ölmüştür. Kaptan olan babası Hindistan'a doğru yola çıkar. Isabella'da dadısı ile babasının son seferinden dönmesini beklemeye başlar. Sonra Amerika'ya çok düşkün olduğu halasının yanına gideceklerdir.
Arkadaşı Fredy'nin sevdiği kız ile arası iyi iken birden nişan haberini almıştır. Üstelik bunu gazeteden okumuştur. Kendisini Henfield Kontu Adrian Eaglestone için terk etmiştir. Oda Henfield Kontunun geleneksel yaz balosuna katılmanın bir yolunu bulmuştur. Sevdiği kıza yakın olup,ona ne kaybettiğini göstermek ister. Isabella'dan baloya nişanlısı olarak gelmesini ister. Isabella ise hemen arkadaşının intikamını kendisininmiş gibi benimser. Akıllı bir planla arkadaşının gururunu kurtarabilirdi. Nişanlı gibi davranırlarsa bunun nispet olduğunu anlayabilirlerdi. Bir adım önde olup kızın aklını karıştırmak,pişman olmasını sağlayıp,kıskandırmak ister. Bu yüzden mutlu ve yeni evli bir çift olarak katılmaları fikrini bulur. Böylece ikili Adrian'ın verdiği bir haftalık davete evli bir çift olarak katılır.

Adrian Henfield kontudur. Kumarda rakipsizdir. Onunla düello etmek gibi bir aptallığa girişmek için ya çok aşık ya da çok sarhoş olmak gerekir. Fazlasıyla yakışıklı ve zengindir. Eşi ölünce yıllarca kısa ilişkileri olmuştur.Kadınları hep bir şekilde görmezden gelmiştir. Fakat nişanlısı farklıdır. Onu görür görmez beğenmiş ve istemiştir. Nişanlısından deli gibi hoşlanır. Bir varise ihtiyacı olduğundan kendisine gelin olarak onu seçer. Ama nişanlısının ailesinin zoruyla nişanı kabul ettiğinden haberi yoktur.
Davette nişan duyurusunu yapacaklardır ama davete katılan evli çift işleri tamamen değiştirir. Özellikle deli kızılın yaptığı her şey onu çok etkiler. Bu kızılı ilk kocasının başına şemsiye ile vururken görür. Isabella ise Adrian'ın bu kadar mükemmel olamayacağını düşünür. Onun açıklarını kollayıp,kusurlarını ortaya çıkaracaktır.
Planları güzel ilerlerken bir anda Fredy sevdiği kadın ile kaçınca sorumluluk Isabella'a kalır. Gerçekler ortaya çıkınca Adrian öfkelense de duygularına engel olamaz ve yakınlaşmaları kaçınılmaz olur.

Kitap hem eğlenceli, hem üzücü, hem aşk dolu bir kitaptı. Nasıl bittiğini anlamadığım bir kitap oldu.Çok beğendim.

10 puan

RİTA HUNTER / AŞKIN ATEŞİ
Okuduğum en en iyi historicallerden olma başarısnı gururla taşımakta...
Ve elbette bende okuduğum için aynı duyguları taşımaktayım.. :)
Kitabın son sayfasını kapattığımda bir müddet hç birşey düşünemedim,onlar kadar üzüldüm,onlar kadar mutlu oldum ve onlar kadar sabırla bekledim...
Ve tam da yazdığım gibi tüm duyguları aynı anda yaşatacak harika bir hikayeydi...
Oyunla başlayan bir evlilik,tutsaklıkla devam eden aşkın ateşi ve nihai sona eren bir AŞK...

Yazarın okuduğum üçüncü kitabıydı,kalemini,mizah duygusunu,aşkı işleyişini ve okurken hayal gücümün son sınırına kadar destek veren her bir duyguyu okumayı ciddi anlamda çok özlemişim....

Kitabımız üçlü bir seriden oluşmakta..
AŞKIN ATEŞİ,RUHUN ATEŞİ ve KALBİN ATEŞİ...

Sabırsızlıkla beklediğimi söylememe gerek yok sanırım ;)

Isabella Gwen Sullivan Weston kasabasında kendi halinde yaşayan asi,ele avuca sığmayan,görgü kurallarından nasibini almayan Deli kızılımız...
Dadısı Morgan ile birlikte babasının yolunu gözlemektedir..
Çocukluk arkadaşı Fredy'i ondan yardım istediğinde düşünmeden kabul eder,ama elbette başına geleceklerden habersiz zararsız olduğunu düşündüğü oyuna başlar...
Fredy'nin sevdiği kız Vivien'i Henfield Kontu Adriana kaptırınca intikam almanın yollarını arar..
Ve Isabella ile yalancıktan evliymiş gibi Kontun verdiği bir haftalık davete katılırlar...
Isabellanın hesaba katmadığı Adrianın cazibesi ve karşı konulmazlığıdır...

Adrian ile Vivian nişanlarının duyrusunu da bu davette yapacaklardır..Adrian için bu sıra dışı yeni evli Prestonları izlemek ilginç bir durumdur..
Özellikle de Deli kızıl dediği Isabellanın dilinin kemiğinin olmaması sık karşılaştığı bir durum değildir...
Ve yaşanılanlar Isabellayı tutsak etmesine sebep olduğunda kendini ondan sakınmaya çalıştıkça görünmeyen güçlerce ona çekilmektedir....

Ve SERPİL arkadaşınıza dur demezseniz anlattıkça anlatmaya devam eder :)))
O kadar çok güzel anlar var ki kitapta hızımı kesmek için mücadele vermekteyim...
Ana karakterler Adrian ve IsaBella'nın dışında,Morgan,Stephan,Bren ve diğerlerini okurken müthiş keyif aldım...
Ve itiraf ediyorum,Sirk soytarısı Bren ve İp cambazı Stephanın hikayesini çok merak ediyorum...
Bu arada Adrian da numaracı olduğundan İllüzyonist'imiz olmakta...

Şiddetle tavsiyemdir...

9 puan

Uzun aradan sonra okuduğum en iyi romanlardan biriydi. Ben Isabel'den çok Adrian'a bayıldım. Adrian tam aşık olunası bir erkek. Kitap gayet akıcı, yeri geldiğinde komik yeri geldiğinde hüzünlü. Yalnız Isabel'in dadısı Morgan'ı hiç sevmedim. Kızı sevdiği aşikar ama bunu gösteriş biçimini hiç beğenmedim. Morgan bir kadın karakter için fazlasıyla soğuk. Ayrıca ben Fredy'in Vivian'ı elde etme olayının biraz daha uzun sürmesini isterdim. Bunun haricinde gayet keyifli saatler geçirten bir roman.

10 puan

http://illekitap.blogspot.com/2020/01/rita-hunter-askn-atesi-ates-dizisi-1.html

Rita Hunter'ın Ateş Dizisi'ne yeniden başladım. Aslında ilk kitabı okumuş ve ikinci ile üçüncü kitapları almış olup buna rağmen seriyi sonlandırmamıştım. Şimdi tekrardan başladım seriye ve ilk kitap ile Adrian ve Isabel arasındaki aşk tekrar okuyup, yaşayıp seriye öyle devam edeyim diyerek Aşkın Ateşi kitabını ikinci kez okudum.

Rita Hunter, bir Türk yazar olmasına rağmen hiç de kültürü olmayan bir türü çok güzel kaleme alan yazarlarımızdan biri. Kitabı çok sevmemin yanında yazarın akıcı kalemini, duyguları ele alışını ve sonunun merak uyandırıcı kurgusundan keyif alarak okudum.

Kitabın kısaca konusuna değinmek gerekirse; Isabella, çocukluk ve en yakın arkadaşı Freddy'nin sevdiği kızı Henfield Kontu Andrian ile nişanlandığını ve Freddy'nin intikam almak istediğini öğrendiğinde ona yardım eder. Kontun düzenlediği baloya yeni evli çift gibi katılan Freddy ve Isabella'nın amacı Freddy'nin kalbini kıran tek aşkı Vivian'dan intikam alarak kıskandırmaktı. Isabella'nın tavırları Adrian'ın ilgisini çekse de tek odağı haline gelen Vivian'dan gözlerini alamamaktadır çünkü onda eski eşinin biraz da olsa asilliğini görmektedir. Ancak Freddy ve Vivian bütün planları alt üst edip kaçtıklarında ve arkalarında Isabella ile Adrian'ı bıraktıklarında tek düşündükleri aşklarıyken arkasındaki bıraktıkları iki kişinin arasındaki olabileceklerini düşünmemiştir.

Adrian yaşadığı terk edilişten sonra Isabella'yı evinde misafir olarak hapsettiğinde amacı Freddy'nin geri döneceğini ve hırsını çıkarabileceğini düşünüyordu ancak bilmediği şey onların gerçekten evli olmadıklarıydı. Bunu öğrendiğinde ise, tek niyeti karşısındaki genç kızdan oynadıkları oyun için intikam almak amacıyla eve hapsetmek, onu korkutmaktı ama planı işa yaramadı çünkü aralarındaki cinsel çekim ve duygusal yakınlaşmalar bütün dengeleri alt üst etti.

Adrian, Isabella'ya karşı hislerinin sadece cinsel çekim olduğunu düşünerek ve ona sahip olduğunda yaşadıklarını ve hissettiklerini düşünerek evlenme teklifi ettiğinde ikinci kez dolu dizgin bir aşkı tadacağını düşünmemişti.

Isabella ise Adrian'ı ilk gördüğünde kapılmasına rağmen aşkın böylesine yakıcı olabileceğini düşünmemişti.

Isabella ile Adrian arasındaki diyaloglar, ilişki, kırıcı yakıcı ve kavurucu aşk... her şey çok güzel işlenmişti. Okurken o duyguları yaşıyormuşum gibi hissettim. Hatta Isabel, Elenour ile ilgili detayları öğrendiğinde, Adrian'ın tepkisini okuyunca ben bile kaş çattım, öküzsün Adrian dedim.

Isabel'in her evden kaçışı ve yakalanması çok güzeldi. Ama son kaçışı... Adrian'ın aklını başına getirir dedim ama adam öküz anlamadı. Aslında anladı ama fazla gurur yaptı çünkü bence Isabel yerden göğe kadar haklıydı.

Mutfak sahnesini çok sevdim. Bir atılım bekliyordum ama açıkçası böylesini beklemiyordum. Bir de en son Adrian, Elenor'un odasında Isabel'e yakalandığında... orada Isabel'in yaşadıkları ve sonrasındaki itiraflar... çooook güzeldi.

Freddy ve Vivian'ın mutlu olması, sevdiklerine kavuşması süperdi. Her ne kadar Isabel'i yüzüstü bırakmış olsa da mutlu olmasını sevdim.

Brendan ve Stephen ise... içimden bir ses kaderin onlara güzel bir oyunu var diyor çünkü Isabel gibi dolu dizgin sevecek birilerine ihtiyaçları var. Her ne kadar itaatkar bir eş isteselerde.

Zaten kitabı bitirdiğimde içimde hemen 2. kitaba başlama isteği oldu ama ne yazık ki bu ayki listemde yer yok ama yaratmayı hedefliyorum. Okumazsam onları rahat edemem.

Kitabın sonundaki bölüm... ahhh kitabın en eğlenceli bölümüydü. Süperdi ve bir an Adrian'a acıdım çünkü Isabel'den bir tane daha vardı hayatında ama küçük kızının ona olan tavrıno göründe şimdilik mutlu olsun ama o kız büyüyünce ben görüceğim seni Adrian diye geçirdim içimden. Keşke onu da okuyabilsek sevgili yazarım.

Ben çok sevdim bu kitabı ve sizlere de tavsiye ederim. Eğer historical romans seviyorsanız kaçırmayın derim.

geri ileri