Fantazi ögelerinin daha az kullanıldığı, bilim kurgu tadındaki ikinci kitap da en az ilki kadar akıcı, sürükleyici, ilgi çekici.
İlk kitaptan daha sürükleyiciydi. Giderek güzelleşmesini bekliyorum serinin:)
Temposu düşüktü. Çok fazla bir aksiyon yaşanmadı kitapta. Ursula'nın kalemi neyse ki toparlamıştı durumu.
Roman yazılıp okuyucuya ulaştıktan sonra artık yazardan bir şekilde çıkmış demektir. Ursula K. Le Guin bu kitabıyla ilgili şu şekilde okunabilir, söyle düşünmek gerekir gibi önerilerde bulunmuş. Ancak ben daha farklı anlamlar çıkardım ve bu çıkarımımdan da çok memnunum. Yazar bir yerden sonra bu tarz yönlendirme içerebilecek yorumlar yapmamalı kendi eseri hakkında.
Tekrar tekrar gitmeyi düşlediğim takım adalar: Yerdeniz. Okumaktan bıkmayacağım seri. Ancak bu kitap biraz daha düşük kurgulu gelir bana hep. Ama olsun sonuçta Ursula LeGuin ve Yerdeniz.
Ailesinden küçük yaşta koparılan Tenar, Atuan'ın yüce rahibesi olmak için eğitilir. İnanışa göre rahibe ölümsüzdür ve öldüğü gece doğan bebeğin bedenine geçer. Tenar başkası olmak için eğitilirken Gece'nin mekanı olan höyüklerin sahibesi unvanını alır. Höyüklerde ışık kullanılması yasaktır. El yordamıyla yolunu karanlık dehlizlerde bulan Tenar, büyüyüp yüce rahibe olduğunda iktidar oyunlarıyla, Tanrıkral'ın uşaklarının öfkesi ve dehlizlerdeki hazineyi aramak için höyüklere giren sihirbazlarla yüzleşmek zorunda kalacaktır...
Tenar, Reenkarnasyonu olduğuna inanılan rahibenin ismini alacak ve Arha adını taşıyacaktır. Meraklı bir kız olan Arha, çölün ortasındaki höyüklerin bekçiliğini yapmaktan fazlası olduğunu bilmemektedir, bu yüzden Tanrıkral'ın yolladığı ölüme mahkum tutsaklarla karşılaşınca şaşırır. İzole bir gençlik geçiren ondan önce gelen rahibelere duyulan ödünç bir saygı ile sınanan bu genç kız henüz yaşayamadan ölü bir geçmişin ve mezarlıkların sahibesi olmuş. Tutsaklarla özdeşleşmesi, ilerleyen sayfalardaki bir kurgu oyununda kullanılacak olan motif ve son derece ince bir gönderme olarak yer alıyor. Cehalet ve yalanlara merakıyla karşı koyan genç kız esasen kendini ve olmak istediği kişiyi arıyor. Bir varoluşsal mücadele olarak kurgulanan eser, ilkinin performansını aratmadığı gibi akıcı dili ve ustaca kurgulanmış yapısıyla okunmayı hak ediyor.
Ursula K. LeGuin'in tek derdi insan. Kitabın başından sonuna kadar olan bütün olaylar, kurgudaki tüm detaylar hatta betimlemeler bile karakterin iç dünyasının tasviri gibi. İlk kitapta Ged'in kendini bulmasıyla ilgiliydi her şey. Kendi kibriyle yarattığı gölgeyi kendini kabul ederek onunla bütün olarak yenmişti. Atuan Mezarları'nda ise Ged yardımcı karakterimiz. Tüm olay Tenar'la ilgili. Kendi karanlığında kaybolduğu bir anda Ged'le tanışır, Ged ona ismiyle seslenince hatırlar. Karanlığından kaçmak ister, yeniden Tenar olmak ister...
Yerdeniz yazılmış en iyi seri olabilir mi acaba ?
Doyamadım okumaya.