klasikleri okurken kesinlikle yayınevi çok önemli kitabı sana sevdirebilir de nefrette ettirebilir...
Bu kitabı okurken çok şey gördüm, babaların ve oğullarının aralarındaki derin uçurumu.. gerçi bu oğlanlar(Arkadiy ve Bazarov) hiç bir otoriteyi tanımıyorlar ki babalarını tanısınlar, bunun adı nihilistlikmiş.. Her neyse kitabın sonu Bazarov için hüzünlü Arkadiy içinse mutlu bitiyor, klasiklere güzel bir başlangıç yaptım
bekledigimin cok altindabi kitap daha iyisini beklemistim okurken tamam burda onemli bisey olucak diyorum ama o onemli sey hic olmadi
herkesin okuması gereken müthiş bir klasik babamın benimle olan ilişkisiyle karşılarştırdığımda çok ilginç tespitlerde bulunduğunu fark ettiğim bir kitap herkese tavsiye ederim
akıcı bir dünya klasiği. sıkılmadan, edebiyat, felsefe, insan davranışları, toplum yozlaşması gibi konularda ufkunuzu açacak bir eser olmuş.
ayrıca hangi dünya klasiğini okusanız kimin eli kimin cebinde belli değil. bu sadece rus toplumuna özgü değil. hem fransız hem alman toplumunda da metres, karı, koca üçlemesinin bir arada olması doğalmış gibi anlatılıyor. kitap kaçıncı yüzyıl'da yazılmış olursa oldun durum bundan ibaret. demek ki yozlaşma bize ya da zamana özgü değil. eskiden daha beter bile olabilir.
vesselam...
Aile, arkadaşlık ilişkilerini, kuşaklar arası çatışmayı işleyen akıcı bir kitap. Nihilizden birkaç yerde bahsetmesine rağmen bunu detaylı olarak işlememesi beni hayal kırıklığına uğrattı biraz. Bu konuyla ilgili daha çok diyaloglar okuyacağımı düşünmüştüm ama olmadı.
Dil olarak okunması rahat, ele alındığında da sıkılmadan okunabilmesi , kitabın elde sürüklenmeden bitmesini sağlıyor.
Zaten rus klasiklerini seven bir insanım, bir de kazık kadar oldum illa okuduğum bir rus klasiğindeki karaktere aşık olurum. Bunda da bazarov'a tutulmuştum, tutulmayan var mıdır zaten ey kızlar?
Dönemin farklı görüşlerine ve yaşayışlarına, aile ilişkilerine, kuşak çatışmalarına şahit olacağınız etkileyici bir klasik.
Konu iki gurup arasında akıyor. Birinci grup babalar yani eski nesil yani Bolşevikler. İkinci grup oğullar yani yeni nesil Nihilistler.
Okuldan tanışan iki arkadaş Arkadiy ve Bazarov(iki nihilist). Okul dönüşü ailelerinin yanına gelmeleri ve onlarla olan çatışmalarını anlatır. Aslında nihilist gençler özellikle katı nihilist Bazarov kendi ile de çelişir bazı durumlarda.
Yine de bir Tolstoy'un Anna Karenina'sı kadar akıcı veya tiyatral anlatımı yok.İlgi çeken yanı diyaloglar. Dönemin Rus Edebiyatı (özellikle modern Rus Edebiyatı) üzerine güzel bir yapıttır.
1800'lü Rusya'sında iki kuşak arasındaki çatışmayı akıcı bir üslüpla anlatan sürükleyici bir roman.
Kuşak çatışması bana kalırsa biraz sığ işlenmiş... Bazı olgular tam oturmamış.
Fakat yazarın betimlemeleri harika. Okunmaya değer.
Turgenyev’in en sevdiğim romanı olan Babalar ve Oğullar eseri, iki nesil arasındaki çatışmayı, Bazarov’un ve Arkadi’nin duygusallığa başkaldırılarındaki aşamalı çöküntülerinde ve özellikle Bazarov’un Mamade Odintsova’ya ve Fenichka’ya olan aşkında görüleceği gibi bir çift karakter çalışmasıyla ortaya koymuştur. Bazarov, romanda nihilist görüşleri ve eski düzen karşıtlığıyla odak noktası olmuştur. Ayrıca, sosyal değişim arayışı bu başyapıtta açık bir şekilde görülmektedir. Kırsal kökenli aristokrasinin kent kökenli aydınlar ile yaşadığı gerginlik yansıtılmıştır.
Kitap şu şekilde özetlenebilir:
Nikolai'nin oğlu Arkadi, 1859 Mayıs'ında üniversiteyi bitirerek Bazarov adında bir arkadaşıyla babasının yanına döner. Bazarov tıp öğrencisidir. Burada bilimsel araştırmalarına daha fazla zaman ayırabileceğinden dolayı sevinçlidir. Fakat günleri pek de umduğu gibi geçmemektedir. Tıp öğrencisi olan Bazarov bir nihilisttir. Hiçbir şeye saygı duymaz, her şeyle alay eder. Eskiye bağlı her şeyi gülünç bulur. Arkadi'nin amcası Pavel Petroviç'le tartışarak, ona gerçekleri göstermeye çalışmaktadır. Fakat Pavel de dişli bir tartışmacıdır. Tartışmalar sabah akşam sürmekte ve arada sırada kalan sürelerde, genelde sabah erken saatlerde, böcek toplamaya çıkabilmektedir. Diğer zamanlarda bunların üzerinde çalışmaktadır.
Bazarov, Fenitçka ile tanışmıştır. Katya'nın yanında yardımcı olan Fenitçka'nın ona karşı platonik bir aşkı vardır. Pavel, tartışmaların kızıştığı günlerden bir gün Bazarov'u düelloya davet eder. Sorun Pavel'in ölümcül olmayan yaralanmasıyla çözümlenmiştir. Bu durumda burada daha fazla kalamayacağını anlayan Bazarov soluğu yakında yaşayan ailesinin yanında alır. Fakat sıkıntısı burada da geçmemiştir. Buradan ise Arkadi ile kasabada tanıştığı Anna Sergenyevra'yı ziyaret etmeye karar verir. Bu ziyaret de pek uzun sürmez. Arkadi Anna'nın kız kardeşi ile günlerini geçirirken Bazarov da Anna ile dolaşmaktadır. Fakat ona olan sevgisini açıklayamaz. Bir zaman sonra oradan da ayrılmak zorunda kalmıştır.
Bazarov, Arkadi ve Anna'ya veda ederek küskün bir ruh haliyle babasının yaşadığı köye gider. Doktor olan babasının yanında yardımcı olarak çalışır. Bir gün tifodan ölmüş birine otopsi yaparak oyalanmak isterken kaza ile elini keser. Birkaç gün sonra tifoya yakalanarak ölür. Bazarov'un trajik ölümüne karşın Arkadi, Katya ile; Anna da bir politikacıyla evlenir. Pavel de Almanya'ya gider.