Bela (Bela, #1)

En Son Değerlendirmeler

9 puan

Bu hikaye hayatı boyunca hiçbir şans tanınmamış bir çocuğun hikayesi. Bu hikaye iyi ve kötünün nasıl da aslında çarpıtıldığının bir özeti. Bu kitapta İngiltere'nin cadılı ve fersizlilerin dünyasına giriş yapıyorsunuz. Nathan'ın, iyinin ve kötünün aslında ona büyütülerken anlatıldığı kadar asla basit olmadığını keşfetmesinin yolculuğu. Yetiştirildiği dünyada farkediyor ki aslında iyi denilen kişilerde sıklıkla kötü şeyler yapıyor. Cadıların Keşfi'ni bir yana koyuyorum çünkü tür olarak farklı. Bela bu sene şimdiye kadar okuduğum en iyi young adoult romanı. Eksikleri yok mu derseniz, elbette var. Ama bir çocuğun kendini her durumdan, her "kötü"lükten kurtarmasını okumak keyifliydi, zaman zaman yeter artık şu çocuğa bir de yardım etsin diye sızlansam da.. Okumayanlar! Size daha fazla spoiler yok! Alın hemen okuyun Gülmek :) Dex ayrıca teşekkürler. Bu yayınevini seviyorum Göz Kırp. Şimdiiiii.. Nerede kaldı benim ikinci kitabım sevgili yazar? 2015'e kadar nasıl beklerim ben.. Hele böyle kötü bir sonla! Sonunu hiç sevmedim, çok havada kaldı zaten.


"Küçük oğlanları esir etmiyormuş zaten; onları yiyormuş." Cipsi ağzına attı.
"Ciddi misin?"
Ellen başını sallayıp yutkundu."Benim duyduğum bu." Başka bir cips seçip bana baktı. "Çiğ değil ama. Önce pişiriyormuş."

--

"Birine güvenip güvenmemek gerektiğini anlamanın en iyi yolu o kişiye güvenmektir."

"I cry sometimes. I don't know why, but it keeps happening. I'm just looking at the stream, say, which runs through the dark brown mud and yet is clear and bright and soundless, when I realize that I can taste tears. There are so many they run into my mouth."

Serinin Diğer Kitapları ;

1. Half Bad - Bela
2. Half Wild ( Yayın Yılı 2015 olarak belirtilmiş. )
3. Untitled

Profil Resmi
1 puan

Eğer bu kitabı yorumlarına güvendiğim arkadaşlar bu kadar sevmeseydi 'çok satılması için yapılıyor' falan derdim. (hatta demişim gibi bişey) 48 ülkeye satılacak, film hakkı daha çıkmadan alınacak hiçbir şey görmedim. Hiçbir şey. Hatta bu kitabın yurt dışında çıkar çıkmaz hemen sonrasında Türkiye'de yayımlanmasını ve o kadar güzel serileri hala beklememizi esefle kınıyorum!

Betimlemeler: Tek kelimeyle; yetersiz. YA'larda betimleme beklemiyorum zaten ama insan kaldığı odanın, düşürdüğü çerçevenin rengini dahi belirtmez mi ya? Hatalıysam arayın da, bu kadar da olmaz.

Karakterler: Çok sığlar. Yazar belli ki Nathan'ı acınası yaparak sevdirecek. İki de bir kusup, sıçıp durmasaydı severdim belki. (Hatta yazarın sümük, balgam, sidik, kusmukla falan gizli kapaklı bir ilişkisi olduğunu düşünüyorum.) Ayrıca çocuğun niyeti yamuk. Hatta niyetinin olduğunu bile sanmıyorum. Sonunda gördük.

Kurgu: Hangi kurgu lan AD:asdafa:dsf yok öyle bir şey :D Çocuğun bir kafese tıkılması, bir özgür kalması inanılmaz baydı ayrıca.

Yaratılan Dünya: Komik. Cadılarla ilgili bir dünyada en çok ne beklersiniz? Sihir. Sihir var mıydı bu kitapta peki? %1,5 falan vardı, evet.

Diyaloglar: İlk kez bir kitapta diyaloglarda dahi sıkıntıdan patladım.

Yazarın dili: Diyalogları bile sıkıcıyken, diyalog olmayan kısımları bol bol atladım. İnanın bir şey kaybetmiyorsunuz :D

Kitabın Sonu: Yiğidi öldür hakkını yeme derler. Son iki sayfayı iyi toparlamış. Hayır dalga geçmiyorum. Cidden son iki sayfanın tamamını okudum. ADs:das:ds:sSDFAS Ayrıca nefret ettim. Kitabın başından sonuna kadar, hiç bir yerini sevmedim. Sonunun böyle bitmesi merak uyandırdı. Ama para vermem bu seriye. Sonunun bir diğer iyi yanıysa devam kitaplarında büyüler falan olacak gibi bitti.

Çok temkinli yaklaşın diyorum. Çok sevenlerde var ama şahsen nefret ettim. Dolayısı ile önermiyorum. Okuyabileceğiniz çok çok daha iyi kitaplar mevcut. Ayrıca Yiğit'le (Davutoğlu) kitap çıkmadan önce bir konuşmamız oldu. Ona bu kitap hakkında 'bence hiçbir numarası yok, çok satılması için yayın evlerinin pazarlama stratejisi bu' tarzında şeyler söylemiştim. Haksız çıkmayı çok isterdim. Ama yine de kitabı okuyacaktım hemen olmasa da. İkinci elden alacaktım. Kaderin bir cilvesi, -Yiğit buna kainatın bana arka tarafıyla gülme şekli diyor- Ütopik Kızlar'ın turundaki çekilişten kitap bana çıktı. İnanın hevesle, beğenmeyi çok isteyerek başladım her şeye rağmen...

Ve bitişi kısacık bir mektupla yapmak istiyorum.

Sevgili Sally Green,


Neden yazarlık?


Tüm nefretimle,
Sercan VATANSEVER

10 yıl, 4 ay
9 puan

Okuduğum Fantastik kitaplardan çok ayrı bir yere girdi. Hepsinden farklıydı. Aynı şeyleri okumaktan sıkılmışsanız bire bir ilacı bu kitap.
Nathan'ı okurken üzüldüm. Tek başına hayatta kalmaya çalışması doğduğundan beri istenmediğini açıkça hissetmiş olması etkiledi beni. Ayrıca o kadar çok acı çekti ki benimde okurken yüzüm buruştu kalbim sızladı. -Özellikle Game of Thrones'un küçük bir çocuğun diri diri yakıldığı sahneyi izledikten sonra psikolojimi siz düşünün.- Ninesi ve iki üvey kardeşi açısından her ne kadar şanslı olsa da meclis ve diğer bütün çevresindeki insanların davranış biçimleri sinirlerimi zıplatmaya yetti. Herkes bir şey karşılığında harekat edip durdu.
Ak Cadılar , sözde içlerinde iyilik olanlar. Kesinlikle tam tersi davranışlarıyla Kara olmaya laiklerdi. Ama ya Karalar bahsedilen gibi kötü değilse? Kafam allak bullak. Ne düşünmem gerektiğini bilmiyorum.
Betimlemelere ve iç seslere çok fazla yer verilmiş olmasına rağmen kitap su gibi aktı. Tek sıkıntım, karakterler arasındaki bağları çok hissedemedim. Sadece Ninesi ve Nathan arasındaki ilişkiyi benimseye bildim. Diğerleri fazla ilgimi çekemedi. Bu söylediklerim yazarın dilinden kaynaklandı. Sanki biraz özensiz yazmıştı.
Aksiyonu bol bir kitaptı. Özellikle son sayfalarda çok heyecanlandım ve üzüldüm. 'İkinci kitabı mutlaka okumalıyım!' dedirten bir sondu.

"Ninem bardakları doldurmak için çaydanlığı eline aldı. "O kafayı yemiş yaşlı cadının teki," dedim. "Aileden başka kimse davet edilmemiş. Onu tanımıyorum ve Meclis'in izni olmadan da hiç bir yere gidemem." Arran'a sırıttım. "Yani, tabii ki gidiyorum."


'İşin Püf Noktası aldırmamak. Acıya aldırmamak, hiçbir şeye aldırmamak.'


"Küçük oğlanları esir etmiyormuş zaten, onları yiyormuş."
"Ciddi misin?"
Ellen başını sallayıp yutkundu."Benim duyduğum bu." Başka bir cips seçip bana baktı. "Çiğ değil ama. Önce pişiriyormuş." :))

8 puan

Nasıl bittiğini anlayamadığım bir kitap oldu... Anlatım dili çok yalın o yüzden insanı yormuyor. Zamanı olanın bir günde bile bitirebileceği bir kitap. Devamını merakla bekliyorum.

9 puan

gerçekten harika bir kitap ve unutulmaz bir karakter

9 puan

Birbirine aşırı derecede benzeyen onca fantastik romandan sonra cadıların bulunduğu bu kitap hoşuma gitti. Olaylar ikinci tekil şahısla anlatılmaya başlandığında kafam biraz karışmıştı fakat ilgimi de çekti.

9 puan

Ak ve Kara Cadilar ...
Buyuculer ve buyuleri yada buyulu hikayeleri dibine kadar sevmwkteyim
#Fantastik asktir yaaa
Ak cadilar kendilerine ne kadar iyi deselerde en az.kara cadilar kadar kotuler ...
Nathan hem ak hemde kara cadi olan bir melezdir. Ak cadilar onu hem bir tehlike hemde babasini oldurmesini saglamak icin hayatta tutmak istemektedirler...
Konu kisaca bu.diyelim. Nathan cocuklugundan beri bir melez.oldugu.icin ak cadilar icinde hem sevilmeyen.hemde korkulan biri oldugu icin uvey kardeslerinin arasinda sessizlikte buyumek zorunda.kalmistir. Bu sebeple konusmaktan cok cevapsiz kalmayi tercih etmektedir... Arkadaslar bu kitabin turu #UtopikKizlar hatunlarimizdaydi ve.birke daha.turlarinin hakkaten abartisiz derece oldugunu su.kitabi okuyunca farkkede bilirsiniz... HaIr eliniz deymisken kizlarida takibe alin sayelerinde yakinda iflas bayragini cekicem

Profil Resmi
7 puan

Cadılar,cadılar ve cadılar.

9 puan

Yine fantastik bir kitap daha...Bu sefer meleklerin, nefillerin yerini almış cadılar. Ak cadılarla kara cadılar...Bir de yasadığı cadılar topluluğunda kim olduğunu bilmeyen Nathan var. Kitap Nathan'ı ve Nathan'ın yaşadıklarını o kadar güzel anlatıyor ki adeta o küçük çocuk için sevinip, onun için üzülüyorsunuz.Ah bir de kitap öyle bir yerde bitiyor ki devamını okumayı gerçekten istiyorsunuz. İyi bir konu, başarılı bir kurgu ve sağlam karakterler.Kısaca ben çok başarılı buldum, tavsiye ederim..

geri ileri