Çok sevdiğim kişiden çok değerli hediye; online ödev ve final haftasına denk gelmesi büyük talihsizlik oldu , güzeldi keşke bir çırpıda okuma şansım olsaydı:)
mevki takıntısı olan bir memurun delirmesi.
ankara devlet tiyatrolarında erdal beşikçioğlunun oynadığı metin.
Kitapta 3 ayrı hikaye anlatılıyor. Bir delinin hatıra defteri, burun ve palto..Normalde bu tür ayrı hikayeler bende kitapta bölünmüşlük hissi yaratıyor ama Gogol olduğu için okudum.. O bölünmüşlük hissini verdi mi hayır vermedi ama ANTİK yayınevinin yayınladığı bir kitap bolca yazım hatası var.Kitapta en beğendiğim hikaye Palto oldu. Ama bir delinin hatıra defterindeki gibi kendini bir ülkenin kralı sanmakta hiç fena bir fikir değil :) Malum biazdede böyleleri yok değil o yüzden hikaye tanıdık yer yer komik ama gerçekte trajikomik..
Kitaptan altını çizdiklerim:
- Asker olsun, sivil olsun; daire ve büroların başında bulunan makamları adına fazlasıyla alıngan olur.
- İngiltere enfiye çekse, Fransa hapşırır.
--sevgili.. günlük..
bugün bakışlarımızın sertliğini ve de yumuşaklığını düşündüm. polyanna ya da barbar gibi. hani ikisi de hayali karakter aslında. niye kendimizi böyle şeylere benzetiyorsak? bilmiyorum. Biliyorum aslında!ama çok önemsiz bir şey gerçekten değmez bahsetmeye yarın da bir şeyler düşünebilirim umarım, o zaman yine uğrarım sana.
kesinlik ile eldeki kitapları bitirdikten sonra okumak ve izlemek istiyorum. Eminimki Erdal Beşikcioğlunun bu metni harika bir şekilde tiyatro sahnesine uyarladığından.
Biraz hayal kırıklığı oldu benim için Bir Delinin Hatıra Defteri. Palto'yu çok beğendim. Burun ise yine hüsran.
Kuvvetli eleştiriler, ince metaforlar! Son derece keyif verici, güldürüyor da hüzünlediriyor da.
Ne yorum yapsam bilemedim bu kitap hakkında. Biraz değişik bir eser olduğunu söyleyebilirim. En azından içinde anlatılanlar normal karşılayabileceğiniz düzeyde değil. Okurken ilginizi çekecektir.
Kitabın içindeki öykülerden Bir Delinin Hatıra Defteri komik ve eğlenceli, Palto anlamlı, Burun ise gereksiz ve saçmaydı. Gogol'un alaycı dili güzeldi.
dostoyevski nin insancıklar kitabında ki memur bey palto hikaseysini varvara nın tavsiyesi üzerine okumuş ve oldukça içerleyerek üzülmüştür.Benim de bu nedenle cesaret edemedim .
Kitapta 3 ayrı hikaye anlatılıyor. Bir delinin hatıra defteri, burun ve palto..Normalde bu tür ayrı hikayeler bende kitapta bölünmüşlük hissi yaratıyor ama Gogol olduğu için okudum.. O bölünmüşlük hissini verdi mi hayır vermedi ama ANTİK yayınevinin yayınladığı bir kitap bolca yazım hatası var.Kitapta en beğendiğim hikaye Palto oldu. Ama bir delinin hatıra defterindeki gibi kendini bir ülkenin kralı sanmakta hiç fena bir fikir değil :) Malum biazdede böyleleri yok değil o yüzden hikaye tanıdık yer yer komik ama gerçekte trajikomik..
Kitaptan altını çizdiklerim:
- Asker olsun, sivil olsun; daire ve büroların başında bulunan makamları adına fazlasıyla alıngan olur.
- İngiltere enfiye çekse, Fransa hapşırır.
--sevgili.. günlük..
bugün bakışlarımızın sertliğini ve de yumuşaklığını düşündüm. polyanna ya da barbar gibi. hani ikisi de hayali karakter aslında. niye kendimizi böyle şeylere benzetiyorsak? bilmiyorum. Biliyorum aslında!ama çok önemsiz bir şey gerçekten değmez bahsetmeye yarın da bir şeyler düşünebilirim umarım, o zaman yine uğrarım sana.
"Dağ fare doğurdu" lafının kitap hali bu olsa gerek. Beklentimin çok altında kaldı. Zaman kaybı.