Bir İdam Mahkumunun Son Günü

En Son Değerlendirmeler

8 puan

Bilinmeyenleri gözümüzün önüne seren bir kitap. Okumanızı şiddetle tavcsiye ederim.

9 puan

Bir idam mahkumunun ölüme giden yolunda hissettikleri bu kadar dramatik anlatılabilirdi. Farklı yayınevlerinden çıkan kitabın iyi bir çevirisini okuduğumu düşünmüyorum. Ancak konu itibariyle eşsiz bir eser.

6 puan

kesinlikle düzgün çeviriden okunması gereken kitap, benim kitabın çevirisi ne yazık ki kötüydü.

12 yıl, 1 ay
5 puan

bir çay içimlik kitap. çerez niyetine.

10 puan

fantasmagorie!

Profil Resmi
9 puan

Harika.

11 yıl, 10 ay
7 puan

Victor Hugo'nun ilk roman denemesi... Fransız İhtilali'nin yarattığı o kaotik ortamı bir idam mahkumunun üzerinden anlatan, dünya tarihi açısından da önemli bir kitap.

Ayrıntılı incelemesi: http://atalante86.blogspot.com/2012/03/bir-idam-mahkumunun-son-gunu.html

Profil Resmi
9 puan

kesinlikle okunması gereken beğendiğim harika bir klasik

11 yıl, 10 ay
10 puan

çok kısa bir kitapta çok fazla şeyin anlatılabiliceğini kanıtlayan kitap.ölüm kavramını okuyucuya yansıtmayı başarabilen nadir eserlerden, herşey bir anda oluyor. sonra...

Profil Resmi
8 puan

İdama günden güne yaklaşan mahkumun 6 hafta da hissettikleri anlatan bu kitap da ,papazla ve gardiyanla olan diyologlarda derin mesajlar vermiş..Haksız idamlar ve yoksulluk anlatılmış , beğendim.

Profil Resmi
8 puan

duygu yüklü sürükleyici bir kitap.
okunması gereken bir dünya klasiği

8 puan

Çok acı! Karşımda duran, sizi görüp size bakan, sizinle konuşan, sizi cevaplayan, fakat sizi tanımayan birini dünyanın yegane varlığı olarak tutkulu bir şekilde, bütün kalbinizle sevmek! Sadece ondan bir teselli ümit etmek ve onun, ölmeye mahkum olduğunuz için size gerekli olan şeyi bilmeyen tek varlık olması!

9 puan

Kitabın ön sözü beni biraz zorlamakla birlikte çok akıcı, çok içtendi. Kitap boyunca adamın suçunu merak etmekten kendimi alamadım. Kahramanın sefil olduğu konusunda Victor Hugo çok haklıymış.

9 puan

"Oysa,ruhsal acının yanında bedensel acı bir hiç kalır!"

Küçüklüğümden beri sevememişimdir klasikleri. Ama bu kitap.. Benim bu düşüncemi bertaraf etti resmen. Kitap elimde öyle bir eriyip gitti ki şaştım kaldım. Kitabı iki kere okudum ve her ikisinde de sürüklenip gittim. Ruh hallerinin,düşüncelerin okura aktarılışı bence çok etkileyici. Bir İdam Mahkumunun Son Günü okunmalı ve okutulmalı.

7 puan

Betimlemeler süper. Bir an kendimi mahkum zannettim..

9 puan

İdam mahkumunun duygularını yaşattırıyor bizede Victor Hugo.

Profil Resmi
7 puan

Vıctor Hugo'nun ilk roman denemesi
Bazı bölümler ve betimlemeler etkileyici idi her ne kadar istediğim tadı alamasam da okunmaya değer
bir idam mahkumunun güncesi...

8 puan

Çaresizlik nedir ? Kimsesiz ve çıkmaz bir sokakta olduğun zamanlarda oluşan bir duygu mudur ? Yada daha farklı basit tanımlamalarla geçiştirilen bir ifade midir ? Peki asıl ve gerçek çaresizlik ?
Bir İdam Mahkumunda mevcut bu aslında. Ölümü içerleyen bir insanın çaresiz,karanlık ve zaman zamanda parlak düşüncelerine tanıklık ediyoruz. Dönemin kitabı olduğundan daha dolu dolu yazılabilinirdi diye düşünmekteyim tabii ki.

Her Perşembe günü Greve meydanında toplanan topluluğun tiyatro gösterisi gibi giyotin infazını yani gerçekleşen idamları izlemesini eleştiren ve bu eleştiri pahasına ip üzerinde yürümeyi göze alan Victor Hugo'nun cesaretvari kitabıdır bana göre. O dönemlerde bu tür bir eleştiri kitabı yayınlayabilmek her yazarın harcı değildir , bunu da okurken dikkate almak gerekir. Ve bir rivayete göre bu kitabı , Hugo'nun Greve meydanından geçerken bir infaz sırasında halkın kahkaha,çığlık ve alkışlarına müteakiben yazdığıdır.

Üstteki paragrafta da belirttiğim gibi dolu dolu yazılabilinirdi bu kitap. Biraz fazla sakin kalıyor idam olacak bir insanın duyguları ön planda tutulunca. Ama Hugo'nun bu kitabı yazarken önceliği dönemin eleştirisini oluşturmaktı.

Yine de karakterin son gününde bazı ayrıntıları daha iyi gözlemleyebildiğini ortaya çıkarmış Hugo. Çevresini daha iyi anlayıp algılayabiliyor karakterimiz. Para,mülk ve ünvanların aslında ne de değersiz olduğunu ve bunlara sahip kişilerin etten ve kemikten olduğunu, statülerin ölen insanlar için ne de değersiz olduğunu aktarmaya çalışıyor bir yandan da. (burada ülkenin kralına karşı da bir eleştiri mevcut aynı zamanda)

Bitiş çizgisine doğru adımlayan bir insanın , son saniyelerinin bile kurtulma ümitleriyle dolu olması bir noktada sarsıcı olmuş.
Ve tekrarlama ihtiyacı duyuyorum. Kitabın önceliği eleştiri ortamı yaratmak , sonrasında ise duyguların ön planda tutulmasını sağlamaktır. Bu sebeple ölüme giden bir insanın gerçek haykırışlarını tam anlamıyla duyumsamak ve burada aramaya çalışmak biraz yersiz olacaktır.

Keyifli okumalar dilerim.

8 puan

Kitaptan aklımda kalan, 'İnsanların hepsi belirsiz bir süre için ertelenen ölüm cezasına mahkumdurlar' sözü idi.
İdam cezasının varlığını ve usulünü tartışmanın yanı sıra kendinizi mahkumun yerine koyup hayatın güzelliklerinin farkına varmanızı da sağlıyor.

8 puan

Özellikle idamı geri isteyenlere 1800lerden bir örnek. O meydanda hepimiz olabiliriz dostlar. Unutmayalım.

8 puan

Etkileyici ve düsündürücü.
Hugo'nun basyapitlarindan biri olarak okunulmasi sart eser.
Giyotine yolculugu adim adim yasatip tüyler ürpertiyor.
Eser hakkinda tüm düsüncemi blogumda yayinladim:

www.gamzenindunyasi74.blogspot.com.tr

8 puan

Merakta bırakmasa bile okurken kendinizi kaptırabileceğiniz bir kitap. Sizi idam mahkumu gibi hissettiriyor ve yaşanabilecek her türlü bunalımı, sıkıntıyı, hayal kırıklığını ve umudu anlamanızı sağlıyor. Okurken aslında ne kadar güzel bir şeye yani özgürlüğümüze sahip olduğumuzun farkına varıyoruz. Okunmasını tavsiye ederim.

7 puan

Victor Hugo'nun belirttiği gibi bu kitap bir söylev. Tek amacı da idamı, giyotin sehpasını kaldırmak. Bu yüzden özellikle kitabın başlarında belirgin bir nasihat ve tavsiye havası var. İdam mahkumu bize suçunu, nedenlerini anlatmıyor, belirgin bir pişmanlık da göstermiyor. Ölümünün adım adım gelişinden başka bir şey hissetmiyor zaten. Böylece üzerine yavaş yavaş ölümün örtüsü kapanırken kalabalıklar onun bu ölüm gösterisiyle coşmak için sabırsızlanıyor. Her halükarda idam pişmanlığa veya caydırıcılığa yol açmayarak varoluş nedenlerini yerine getirmiyor. Nitekim yazarın dileği de:

Suça bir hastalık gibi bakılacak ve bu hastalığın, yargıçlarınızın yerini alan doktorları, küreklerin yerini alan hastaneleri olacaktır.

Profil Resmi
7 puan

Mahkumun ruh hali çok güzel işlenmiş. Özellikle yakınlarıyla buluşması onları düşünmesi ölüm konuları oldukça başarılı duyguyu yansıtıyor.

8 puan

İdama günbegün yaklaşan bir mahkumun ruh halini çok iyi gözler önüne seren bir kitap. İdam gibi bir olgunun dış dünyadaki insanlar tarafından nasıl tepkisizce ve normal karşılandığını görüyoruz. Victor Hugo’nun bence en iyi kitabı.

8 puan

Nasıl? Güneş, ilkbahar, çiçekle dolu tarlalar, sabah uyanan kuşlar, bulutlar, ağaçlar, doğa, özgürlük, hayat, bunlar artık benim değil mi?
Evet! Kurtarılması gereken ben değil miyim? Bu imkansız mı? Yarın, belki de bugün ölmem mi gerekiyor? Bu gerçek mi? Aman Tanrım! İnsana başını zindanın duvarlarına vura vura parçalatacak kadar dehşet verici bir düşünce!

9 puan

Kitabı okurken insan ister istemez kendini sorguluyor, idam hakkında ne düşünüyorum, ne düşünmeliyim diye. Kitapta suçun ne olduğu anlatılmıyor, mahkumun duygu ve düşünceleri üzerine yoğunlaşıyor, empati kurmaya başlıyorsunuz. Siz empatinizi kuradurun, toplumun idama bakış açısı, davranışı, suçlulara bakışı; önce kürek mahkumlarına bakış ve kürek mahkumlarının prangalanması, ve idam mahkumunun bunu büyük bir ilgi ile izlemesi vasıtasıyla mahkumun üzerinden anlatılırken, daha sonra mahkum idama giderken, toplum üzerinden anlatılmış. İzleyen ve izlenen ironisi başarılıydı. Yazarın amacı sadece idam, idama bakış, idamın yanlışlığı ve idamın mahkuma hissettirdiklerini anlatmak olduğundan, kesinlikle amacına ulaşan bir eser... Özellikle son satırlardaki af talebi, bu talebin çok umursanmaması idamın geri alınamaz, geri döndürülemez olduğunun en büyük kanıtı olarak sunulmuş. Kitapta idam kararının mahkumun ailesini de etkilediği tabir-i caizse kurunun yanında yaşın da yandığı satır aralarında- mahkumun kızı hakkındaki düşünceleri, kızı ile yaptığı görüşme, kızının davranışı gibi- hissettirilmiş. Fakat yinede salt idamın yanlışlığına odaklanmak bende yetersizlik hissi yaratttı, suçtan bağımsız karar her yönüyle eksiktir... Suçun cinsine göre mağdur ya da maktulun rolünün önemi göz ardı edilmiş. Bence karardaki en büyük etken bu olmalı. Dili sade, anlaşılması kolay, klasiklerin bir çoğundaki ağdalı cümleler, uzun tasvirler yok. Yalnız bendeki kitabın yayınevi klasikler konusunda iddialı bir yayınevi, birkaç yerde imla hatası görmek beni şaşırttı.

10 puan

Kitabı okurken bir yerden sonra mahkumun yerine geçiyorsunuz. Üzülüyor, korkuyor, kızıyorsunuz. İdamın berbatlığını, insanların acımasızlığını düşünüyorsunuz. Suçun ne olduğunun anlatılmaması tüm duygu yoğunluğunu mahkum üzerine topluyor. Madalyonun diğer yüzü aklınıza gelmiyor. Yazar tam da istediği mesajı vermiş. Bildiğim kadarıyla Fransa'da idam cezasının kaldırılmasında bu kitabın katkısı var. Beni asıl dehşete düşüren halkın sanki eğlence izleyecek gibi idamı beklemesi hemde giyotini. İnsanı etkileyen tavsiye edeceğim bir kitap.

8 puan

Victor amca klasikleşmiş yazarlar içinde favorimdir. Dostoyevski'yi döver, Tolstoy'u hastanelik eder. İnsanı çok iyi analiz eder ve psikolojiyi çok iyi yansıtır. Ayrıca çok güzel yufka açar.

9 puan

Çok etkilendim okurken, özellikle önsözünde anlatılan olayların gerçek olduğu ve karakterin iç dünyasının bu kadar etklieyici yansıtılması göz önüne alınırsa iz bırakan untulmayacak bir kitap oldu benim için, okurken kimi zaman gözyaşlarımı tutamadım.

geri 1 | 2