Niçe amca resmen saçmalamış. Doğruluk adına ne kadar ilke varsa hepsinin tersini savunmuş. Megoloman tombalak.
Kitap kutsal kitap tadında yazılmış. Mağaraya giderek bir çeşit peygamberliğe ulaşan Zerdüştün söyledikleri sözler, hayat felsefesi, yaşam biçimi vs. oldukça ağır bir dilde anlatılmış. Sorulması gereken soru şu aslında; kitap insana bir şeyler katıyor mu? Kendi adıma bir çok kitap okudum. Gördüğüm kadarıyla derin felsefik kitapları tam olarak anlayabilmek için, bu tip kitapları baya baya bir okuyup içinize sindirmeniz gerekiyor. Felsefeye bazı basit kitaplar harici çok fazla girmediğimden ve daha çok bilisel/tarihi kitapları okuduğumdan ben fazla bir tat alamadım. Anlatım dile ağır gerçekten, fakat anlaşılmayacak bir şey yok. Kitabın başından sonra anlatımını kavrayıp ona göre okuyarak deva ediyorsunuz. Felsefik kitapları bu denli anlamaya çalışmaktansa, tarih kitaplarını okuyup geleceği anlamak insanı daha fazla geliştirir diye düşünüyorum.
İnsan ancak kendi hayatını ve kendi içini yaşar. Bana benim olmayandan başka ne düşebilir? Benim olan bana döner, sonunda bana döner.
Sindirilmesi,anlaşılması zor,derinliği olan bir kitap.Kendisi de bundan 100 yıl sonra anlaşılacağını söylemiş ve kehaneti gerçekleşmiş bir bilge..Mutlaka okunmalı.
dilinin oldukça ağır olduğunu,içindeki hikayelerin her yaşta farklı bir izlenim yaratacağını düşünüyorum,o yüzden ara ara tekrardan okunmalı
Ağır gerçekten ağır ama yaşamın çarpıklığını yeriyor direk arada bir cümleyi 3 kere filan okuyorsun da anlıyorsun
Başka kitaplar okurken bile durup düşünmek sorgulamak istediğimde bakmak için başucumdan ayırmadığım bir kitap.Soru işaretlerine soru işareti eklemekten korkmayanlara tavsiye edebileceğim türden.
Direk Nietzche'nin manifestosu desem yanılmam sanırım. Okuyan arkadaşlarımdan beğenenler ya daha ziyade bitirebilenler çıktı. Ben kitabın içeriği hakkında fazla yorum yapmak istemiyorum aslında yapamam çünkü bunlar zaten Nietzche'nin kendi felsefesi. Adam düşündüklerini anlatmış ama bu düşüncelerin dili bile ağır geldi.(Hayata fazla mı tozpembe bakıyorum acaba? :) ) Yinede bitiren büyük başarı kazanmış olacaktır gözümde.
Hem okumasi hem anlamasi hem yorumlamasi her seyi cok zor olan bir kitaptı.
Okumayın asla demem, okuma isteginiz varsa mutlaka okuyun.
Her seyiyle zor bir kitapta olsa size cok sey katiyor.
Nietzsche'nin tavan eseri. Hayatının en büyük başarısı. Nihilizme düşman olarak başladığı yolculuğunda Zerdüşt ile birlikte nihilizme saplandığı yapıt Böyle Buyurdu Zerdüşt.
Nietzsche ile yüzyüze tanışma fırsatı edinmişçesine sizi içine alan bir eser.
Nietzsche yalnızca ahlak, din gibi unsurlardan bahsetmiyor Zerdüştte. Toplumsal sorunlarla ilgili de görüşlerini açıklıyor. Özellikle Aile ve Çocuk Üzerine adlı bölümüyle insan üstü bir zeka ile karşı karşıya kalacaksınız.
ıssız bir bayram tek başıma okurken yaşadığım gerilimi hayatım boyunca unutmayacağım sanırım. okuduktan sonra yapılacak en iyi şey herşeyi unutmak olmalı galiba.
3-4 aya yaılmış bir zaman diliminde tam 10 kere okudum ve er okuduğumda başka birşey anladım bazense hiç anlamadım.ve sonunda 10. okumayla tatmin olmuş bi ruh!
Benden tavsiye öncelikle yazar hakkında biraz kaynak kurcalayın ve daha sonra bu kitaba başlayın sonra kendinizi ona bırakın...
Nasıl da kendine bağlayan bir kitaptır bu böyle. Kendine hayran bıraktı beni.
''Ben o adamı severim ki; zar kendi lehine düştüğü zaman utanır sorar: ''Ben bir hilekar mıyım?''. Çünkü o harcanmak ister. '' (s.11)
Okumayan herkese tavsiye ederim. Gerçi okuyanlarda tekrar tekrar okuyabilir.
Okuyanlar iyi bilir, Nietzsche iyidir...
bilgeler aptallıklarından, yoksullar da zenginliklerinden bir kez daha mutluluk duyana kadar okunası bir kitap.
Üstinsan'ın atasına yaraşır biçimde "büyük aşağılama"ları yer yer suratımda şeytani bir gülüş bıraktı. Kitapta sezdiğim çelişkileri yeterince yıllanmamış oluşuma verdim. Okumuş, bulanmış, hâlâ var mıyım diye ellerimle kafamı yoklamış bulundum.
Biri kafa yakan kitap mı dedi? Bence de. Ilk okumanızda kendinizi aptal gibi hissetmenize yol açan bu kitap ileriki okumalarinizda yerini hoş bir aydınlığa bırakıyor. Kitapla ilgili en dikkat edilmesi gereken nokta ise çevirisi elbette. Anlaşılması zaten çok kolay olmayan kitabı bir de kötü çeviriyle okursanız kendinize eziyet yapmaktan başka bir işe yaramaz.
Tane tane okunması gerektiğini söylememe gerek var mı?
Dipnot'um Nietzsche'ye: sen kocaman bir çılgınsın pos bıyık.
Tartışmasız Dünyanın en etkileyici iz bıraktıran eseridir okunması bir yana esas karmaşa kitabın sonunda anlayıp anlamadığınız konusunda kendinizle çelişkiye düşmeniz ve tüm olayları sorgulamaya başlamanızdır.Sadece felsefi yönden değil sosyo toplum açısından da irdelenmesi gereken bir kitaptır ve her ne kadar ilk baskısı 50 olsada bugün milyonlarca kez basılması kitabın ne kadar temeli sağlam ve asla kendi o özel tadını kaybetmeyen bir eser olduğunu ortaya koyuyor..