Klasik bir Dan Brown kitabı olmuş, ne yazık ki diğer kitaplarından farklı bir yönü yok.
Dan Brown, Kayıp Sembol'deki hatasını telafi edip tekrar rotayı Avrupa ve özellikle de İtalya'ya çevirmekle en doğrusunu yapmış. Hele de ölmeden önce görmek istediğim yerlerden biri olan Floransa'yı haritasız yolumu bulduracak kadar anlatması benim için ayrı bir hoşluk.
Anlaşıldığı üzere roman yazarın diğer eserleri gibi seyahat rehberi olarak da kullanılabilir. Bazı yerlerde o kadar tasvir ve bilgi bombardımanı var ki olay neydi niye koşturuyorlardı unutuyor insan. Bu birinci eksi. İkinci eksi tüm hengamenin yanılmıyorsam 3 gün içinde gerçekleşmesi. Üstelik oradan oraya koşturmalarının çok da bir anlamı olmuyor zira gittikleri yerler genelde baştan beri ellerinde olan ipucunu doğrulamaktan başka bir işe yaramıyor. Langdon'ın ancak yerinde görünce devreye giren görsel hafızasının ceremesini okuyucular çekiyor yani. Ayrıca Dante'nin değiştirilmiş mısralarında adeta kafaya kakılan Ayasofya vurgusuna rağmen Türk okuyucular spiral metni ilk gördükleri andan hatta ondan da önce arka kapağı okudukları andan itibaren Yerebatan Sarayı'nı tespit edebilirler. Bu da bir yerden sonra ee hadi bulun da gelin artık duygusu yaratıyor. Bunların hepsi bir yere kadar tolere edilebilir tabii. Ancak, romanın en büyük eksisi sonunda hiçbir şeyi engelleyememiş olmaları ve dünyanın sonunu getirecek derecede düşman olarak belletilen adamın neredeyse haklı çıkarılması oldu. İşte bu gerçekten hayalkırıklığı yaratıyor.
Bu olumsuzlukların dışında akıcılıkta ve sonu hüsran olsa da merak unsurunda bir sorun yok. Dolayısıyla bunların hatırına ve biraz da Kayıp Sembol'de Kartal Cezaevi ile anılan İstanbul'a şanına yakışır bir curcunayla dönüş yapılmasından ötürü kayırarak, yazarın eserleri arasında 4. sıraya koyuyorum.
Tipik bir Robert Langdon hikayesi olduğunu söyleyebilirim. Brown yine okurlarını sanat tarihiyle süslü bir macera romanına götürüyor. Kısa sürede büyük bir zevkle okudum bu eseri. Sıradaki kitabını merakla bekliyorum.
Tarihi dekor içinde sürekli kovalamaca. Heyecan dozu yüksek okunası kitaplardan.
dan brown ın diğer kitapları gibi bu da müthiş. surukleyici. kesinlikle tavsiye ediyorum.
Sürekli şok yaşayıp kime güvenecek bu Robert Longdon diyerek soluksuz okuduğum bir kitap. Dan Brown en beğendiğim yazarların içinde
beğendim fakat diğer langdon maceraları kadar heyecan yaratmadı diğerlerinin yanında biraz sönük kaldı gibi
Son zamanlarda okuduğum en iyi kitap diyebilirim. Çok akıcı bir anlatıma ve merak uyandıran bir kurguya sahip. Anlatılan yerleri, sanat eserlerini gördüyseniz daha da fazla keyif alabilirsiniz.
kitabı bitirip kapattığımda bu kitap gerçek dedim...Bence o virüs atıldı..sürükleyici tv izlemenize gerek kalmıyor...
Gereksiz gizemler yerleştirilmiş. Langdon ve arkadaşlarının fikirlerini açıkça paylaştıklarını göremiyorsunuz. Normal hayatta görmeyeceğiniz gizemli konuşmalar, yer ve kişi ismini gizlemeler mevcut. Birkaç sayfa sonrasında öğreniyorsun zaten ancak zorlayıcı gizem beni sıktı açıkçası. Bu da diğer kitaplarındaki sürükleyicilikten yoksun bıraktı kitabı. Yine de kısa sürede okuyup bitirdim ama bunun nedeni Türkiye' de geçen kısmını merak etmemden de kaynaklandı.