Cinder (The Lunar Chronicles, #1)

En Son Değerlendirmeler

5 puan

http://kitaphayvaniningunlugu.blogspot.com/2012/09/kitap-yorumu-cinder-marissa-meyer.html

Cinder, bilim kurgu, distopya türünde farklı bir Cindrella uyarlaması.

Yoruma başlamadan önce söylemeliyim ki, kitabı ilk gördüğümde "kesinlikle okumalıyım" demiştim. Bir kere kapak tasarımı bir harika. Masal uyarlamaları ise her daim dikkatimi çekmiştir. Bilim kurguya da ilgisi olan bir insan olarak çok seveceğimi düşünmüştüm. Fakat kitap biraz beklentilerimin altındaydı.

Yazarın kurguladığı dünyayı sevdim. Ama karakterlerde eksiklikler var gibiydi. Cinder'in bir şeyleri anlaması fazla zamanını alıyordu. Ben onun ne olduğunu kitabın başında bilirken, kız kitabın sonunda öğrendi. Roman biraz yavaş ilerliyordu. Okumam beklediğimden çok vaktimi aldı. Bu bende yarattığı eksilerin başında geliyor. Prens Kai, âşık olunacak türde bir erkek karakter değildi. Konumuna göre fazla saftı. Cyborglar her zaman ilgimi çekmiştir fakat keşke yazar onlara biraz daha değinseydi, o zaman kalbimi daha fazla çalabilirdi. Detaylara girmede eksikleri vardı yine.

Cinder'in konusuna dönecek olursak; hikaye New Beijing (Yeni Pekin)'de geçiyor. Bu, bildiğimizden çok farklı bir dünya. Etrafta salgın bir hastalık kol geziyor. Bu hastalığa yakalananlar çok geçmeden ölüyorlar. Tedavisi bir türlü bulunamayan bir salgın bu. Cinder, New Beijing'in en yetenekli cyborg tamircisi. Bakmayın tamirciliğine, o genç bir kız. Ama bir farklılığı var; Cinder aynı zamanda bir cyborg. Yani vücudunun bazı kısımları robot metaryali içeriyor. Bu yüzden toplum içinde pek hoş görüldüğü söylenemez. Cinder'in klasik Cindrella masalında olduğu gibi üvey annesi ve kız kardeşleri var. Fakat bu romanda Cinder, evlatlık olarak karşımıza çıkıyor. Üvey babası ölmüş, üvey annesi ve yasal varisi ona son derece kötü davranıyor. Cinder'in tek dostu bir android olan Iko ve üvey kız kardeşi Peony.

New Beijing monarşiyle yönetiliyor. Yalnız, İmparator da hastalığa yakalananlar arasında yer alıyor. Tek varisi Prens Kai. O da hikayemizin Prince Charming'i oluyor elbette. Cinder ve Prens Kai'nin yollarının kesişmesi uzun sürmüyor. Kai, androidlerinden birini Cinder'e tamir etmesi için getiriyor. Böylece tanışıyorlar, yeniden karşılaşmaları ise kaçınılmaz.

Cinder'in sevdiğim başka bir yani Lunarlar oldu. Lunarlar, ay halkı ve tahmin edeceğiniz gibi insan değiller. İnsan beynini manipüle edebiliyor, aklınıza istemeyeceğiniz düşünceleri sokabiliyorlar. Dünya'yla pek barışık durumda oldukları söylenemez. Kraliçeleri Levana acımasızlığıyla ünlü. Yıllardır bir Lunar'ın Dünya'ya geldiği görülmedi ama şimdi Saray'da bir üyeleri var. Ve Kraliçe'nin gelmesi de yakın. Lunarlar savaş istiyor olabilir mi? Ya da istedikleri başka bir şey mi?

Aslına bakılırsa, konuyu genel olarak sevdim. Gerçekten ilgi çekici ve aşırı merak uyandırıyor. Fakat, belirttiğim gibi, eksikleri var. Bunda kitabın Marissa Meyer'in çıkış romanı olmasının etkisi büyük. Peki, daha iyisi yapılabilir miydi? Evet.

Cinder'in sonu akılda bol bol soru işareti bırakarak bitiyor. Romanın içinde bulunduğu Lunar Chronicles serisi dört kitaptan oluşacak. İkinci kitap Scarlet, Şubat ayında yayımlanacak ve yeni masal uyarlamamız Kırmızı Başlıklı Kız olacak gibi görünüyor. Seriye devam etmem için pek çok neden var. Scarlet'i okuyacağımdan eminim o yüzden.

Profil Resmi
7 puan

Özellikle şunu belirteyim kitabın yorumlarını, konusunu okumadım.Sadece çevirildiğini duyduğum için okumak istedim.

Kitap Kül Kedisi/Cindrealla hikayesi baz alınarak yazılmış İki üvey kız kardeş,Üvey anne, ölmüş bir baba(Cinder aslında evlatlık burada)Beyaz atlı bir prens ve bir balo, sorun olan ayakkabıyıda unutmayalım.

Hemen peri masalına kanmamak gerek tabiki, Kızımız bir cyborg yani hem biolojik hem yapay. İşin içinde uzaylılarda var ve 120 küsür yıl önce bitmiş bir 4. dünya savaşı.Ayrıca dünyayı kasıp kavuran bir salgın.

Ana karakterimizin adı Cinder,bir tamirci. Prens Kai'nin robotunu tamir etmesi ve kardeşinin salgına yakalanması ile tüm hayatı değişiyor.Kendi kimliğini ve daha bir çok şeyi öğreniyor, bunlar pek iç açıcı şeyler değil tabiki.

,Kitabın özellikle bir peri masalından alınmış olması ve bu masaldan yer yer alıntılar yapması hoştu.Cinderin havai bir gesç olmaması ve fedakar olması gerçekten beni etkiedi. Ayrıca Prens için eriyip bitmemeside ayrıca hoştu. Ama gel gelelim ki kitabın sonuna kadar biz okuyuculara aşikar olan bir kaç öğeyi sürekli, yorulmadan inkar etmesi beni çok sinir etti. Üstelikbu "inkar unsuru olaylar" Cinder'e açıklandı.Kafasına vura vura kabul ettirmek istedim.

Sonu ise beni hayli merakta bıraktı. Diğer kitapbu yıl içerisinde çıkacak ve Kırmızı Başlıklı kızı baz alacak. Aklıma takılan tek şey Kurdun kim olacağı? Ya büyük anne?

8 puan

Bu kitabı Scarlet'i de okuduktan sonra değerlendirmek lazım bence.

8 puan

serisini devam ediceğim kitaplardan biri oldu. okuyun pişman olmazsınız . külkedisini çok güzel kurduğu dünyaya uyarlamış yazar ,benide etkileyen bu oldu. farklı bir anlatımla bilinen bir öyküye bambaşka bir arayüz eklemiş yazar

7 puan

http://fairytaleess.blogspot.com.tr/2015/09/cinder-kitap-yorumu.html

Cinder bir çırpıda okundu ve bitti. Ciddiyim sadece iki oturuşta bitirdiğim bir kitap oldu. Aslında Cinder ilk çıktığında adeta ışınlanırcasına D&R'a gitmiştim ve kitabı büyük bir hevesle okumuştum. Beğenmiştim de hani. Ama nedendir bilinmez serinin ikinci kitabı olan Scarlet'ta elimde bulunmasına rağmen onu okumamıştım. Daha sonraysa Cress'in çıkmasını falan beklerken Cinder'daki olayları epeyce unutmuşum. Bunun için seriye devam etmek ve unuttuğum olayları hatırlamak adına Cinder'i baştan okudum ve yine çok beğendim. Hatta ne gariptir ki ilk okuduğum zamandan daha bile çok beğendim. Üstelik kitabın Yeni Pekin'de geçmesi çok hoşuma gitti.

Profil Resmi
10 puan

Az önce bitti ve tam anlamıyla şok içerisindeyim. Sonu öyle bomba bitti ki kendimi çok saf hissettim.
Arkadaşlar öncelikle kitabın arkasında yazdığı ve adından da belli olduğu gibi Cinder'ella 5. Dünya Savaşı'ndan sonra kurgulanan bir külkedisi hikayesi. Tıpkı hikayede olduğu gibi üvey annesi ve üvey kız kardeşleri var. İlk sayfalarda oldukça mülayim bir şekilde ilerliyor kitap. Yazar basit ve akıcı bir dille anlatmış, kendini bir şekilde okutturuyor. Elimde 1-2 gün kaldı 😍 Kitabın en sevdiğim yanı kesinlikle aralara sıkıştırılan ince espriler ve bu kitapta baş karakter kızın değil de erkeğin ilk adımı atması. Erkek karakter genelde hoşlandığımın aksine kötü ve siyah kıyafetler giyen biri değil, asil, iyi kalpli, esprili ve oldukça kibar bir prensti, kendini hemen sevdirdi canım benim❤️ Kızımız Cinder'a gelirsek onun bu kitapta nasıl bir külkedisi olacağını çok merak ettim. Sonuçta o bir sayborg(belirli uzuvları robot olan insan) ve evlatlık. Kitabın sonlarına doğru olaylar üstüne olaylar geldi. Ama gerçekten yazar gerçekten kitabı öyle mükemmel ve beklenmedik bir şekilde bitirmiş ki hemen ikinci kitabı almak istiyorum!
Cinder bu ay okuduklarım içinde en iyisiydi.

8 puan

Cinder(ella) balodan kaçarken ayakkabısıyla birlikte ayağını da düşürseydi, neler olurdu?

İşte bu kitapla tam da bunun hikayesini okuyoruz ;)

Kitapla ilgili düşüncelerime gelecek olursak; ilk başlarda kitabın sıkıcı olduğunu düşünüyordum. Ama sonlarda tempo arttı ve BOOM! Birileri bu kadar iç monolog falan yeter deyip 'Action' düğmesine bastı :) Tabi öyle savaş gibi şeyler beklemeyin. Hikayenin elverdiği kadar olaylar ilginçleşti.

Her neyse kitabın başlarında sıkıldıysanız, gına kapınızı çaldıysa pes etmeyin. Kitap bittiğinde gelecekteki Cinderella hikayesinin şirin -ama daha tamamlanmamış- versiyonunu okumuş bulunmaktasınız.

Ve bu yüzden seriye devam :)

7 puan

Kitaptaki orjinal masalda alınmış olan alıntıları çok hoştu. Ama ana karakterler hiçte beklediğim gibi değildi. Prens Kai'nin ve Cinder'in daha güçlü ve daaha zeki olmalarını bekliyordum. Aralarında biraz yakınlaşma bekledim sanki her şey epey bir hızlı gelişti ama hızlı gelişen olayları Cinder ve Kai bir türlü anlayamadı kitap bitti Cinder hala inanamıyorum diyordu!. Kitabın ortasında farkına vardığım sır yüzünden merak ettiğim bir şey kalmadı öyle olunca heyecanımı da kaybettim . Çok merak etiğim bir kitaptı ve beklentimin epey aşağısında kaldı.. Sonu ise kafamı karıştırdı hala aklımda bir sürü soru var. Ama ilk kitap olmasından kaynaklı eksiklikler olarak görüyorum bunları ve devam kitaplarını okuyacağım .

9 puan

Akıcı ve ilgi çekici bir konu.. tüm seri bitince ayrıntılı yorumu yapmak istiyorum😁😁

10 puan

Bayıldım. Konusunu çok sevdim yazarın anlatımı çok güzel inanılmaz sürükleyici kesinlikle tavsiye ederim.

7 puan

http://fairytaleess.blogspot.com.tr/2015/09/cinder-kitap-yorumu.html

Cinder bir çırpıda okundu ve bitti. Ciddiyim sadece iki oturuşta bitirdiğim bir kitap oldu. Aslında Cinder ilk çıktığında adeta ışınlanırcasına D&R'a gitmiştim ve kitabı büyük bir hevesle okumuştum. Beğenmiştim de hani. Ama nedendir bilinmez serinin ikinci kitabı olan Scarlet'ta elimde bulunmasına rağmen onu okumamıştım. Daha sonraysa Cress'in çıkmasını falan beklerken Cinder'daki olayları epeyce unutmuşum. Bunun için seriye devam etmek ve unuttuğum olayları hatırlamak adına Cinder'i baştan okudum ve yine çok beğendim. Hatta ne gariptir ki ilk okuduğum zamandan daha bile çok beğendim. Üstelik kitabın Yeni Pekin'de geçmesi çok hoşuma gitti. Kitap hakkında söyleyecek çok şeyim var ancak önce bi kısaca konusuna da değinmek istiyorum.


Cinder (ella) sayborg bir mekanik ustasıdır. Cinder 11 yaşındayken bir sayborga dönştürülmüştür. Yani geçirdiği bir kaza sonucu kullanamadığı uzuvlarının yerine makinalar konulmuştur. Vücudunun yaklaşık yüzde 36 'sı sayborgdur yani makinedir de diyebiliriz.
Cinder sayborg olmadan önceki geçmişi hakkında hiçbir şey hatırlamamaktadır. Üstelik onun hakkında bilgiye sahip tek kişi yani onu evlat edinen üvey babası da uzun yıllar evvel ölmüştür ve Cinder , onu hiç sevmeyen , hatta ondan tiksinen üvey annesiyle beraber yaşamaktadır. İki tane de üvey kız kardeşi vardır. Bu üvey kardeşlerden büyük olan da annesi gibi Cinder'ı aşşağılayıp , ondan iğrenmektedir. Küçük kız kardeşiyse Cinder'in tek arkadaşıdır. Ancak bir gün bu küçük kız kardeş , Yeni Pekin'i kasıp kavuran vebaya yakalanır. (Bu spoiler değil.) Bir yanda bu sorunu varken bir yanda Yeni Pekin'in veliathı Prens Kai vardır. Cinder ona gönlünü istemese de kaptırır. Ama bu doğal değildir çünkü Cinder , normal bir insan değildir. Bir diğer yandaysa dünyayı tehtid eden Ay Kraliçesi Levana vardır. Levana'nın tek amacı Prens Kai ile evlenip önce Yeni Pekin'e sonra da tüm dünyaya hükmetmektir. Üstelik özellikle Ay Kraliçesi başta olmak üzere bütün ay insanlarının özel bir gücü vardır. İnsanlar üzerindeki biyoelektriğe hükmederek insanlara istedikleri şeyleri yaptırabilip , istediklerini düşündürebilmektedirler. Levana'ya karşı gelebilecek tek kişiyse yıllar önce kraliçenin öldürmeye çalıştığı minik prenses Selene'dir. Ancak prensesin yaşayıp yaşamadığı bile bilinmemektedir.
Ben zaten böyle masal uyarlamalarına bayılırım. E haliyle bu kitabı da çok sevdim. Hatta eğer gerçekten emek verilerek , kitaba bağlı kalınırsa güzel bir film yapılabileceğini bile düşünüyorum ki zaten sanırım film olması yönünde de bazı adımlar atılmış. ( Ya da dizi. Tam olarak bilmiyorum cahilliğimi mazur görün artık. -,-) Üstelik kitap gelecekte geçiyor. Kurgunun harikalığına bakar mısınız ? (Ve ben kitabı öve öve öve bitiremem. Benim yine fangirl modlarım. -,-)

9 puan

Bir modern Külkedisi romanı okuduk.Güldük eğlendik zaman su gibi akıp gitti.Artemis serilerini özlemişim:)

8 puan

Ne yalan söyleyeyim, masal, Kül Kedisi/Cinderella , prens diye bahsedince romantik bir şey beklediğim için hayal kırıklığına uğramış olabilirim. Çünkü Cinder'in bizim bildiğimiz masallardaki Cinderella ile hiç alakası yoktu. Cinderella mekanik ustası Cinder olunca hele de bir sayborg olup,kolu bacağı olmayınca ne oluyoruz dedim. Ama okudukça alıştım, çünkü kitabın anlatımı, çevirisi kurgusu başarılı. Bence başarılı bir bilimkurgu kitabı olarak bizi farklı bir dünyaya götürüp, Cinderellanın başka bir evrendeki halinin nasıl olabileceğini okumamızı sağlamış.

Bu kitabı okuyacaklara tavsiyem, bilimkurgu kitapları ilginizi çok çekmiyorsa bu kitap sizi sıkabilir, hele de masalsı, romantik bir şey bekliyorsanız hayal kırıklığına uğrayabilirsiniz tıpkı benim gibi ;)) O yüzden bu kitabın sıkı bir bilimkurgu kitabı olduğunu bilerek okumanızda fayda var.

5 puan

Pek çok kişi masalla kurgulamasına bayılmış ama bana çok itici geldi. Sanırım yaş grubuma hitap etmiyor. Liseli ya da 20'li yaşların başındaysanız sevebilirsiniz..

9 puan

Beklediğimden de güzel ve sürükleyici bir kitaptı. Bazı şeyleri tahmin edilebilir olsa da beğendim. Okumayanlara tavsiye ederim.

9 puan

Fazla akıcı değil, sonlara doğru akıcılaşan bir kitap.

geri ileri