Özellikle şunu belirteyim kitabın yorumlarını, konusunu okumadım.Sadece çevirildiğini duyduğum için okumak istedim.
Kitap Kül Kedisi/Cindrealla hikayesi baz alınarak yazılmış İki üvey kız kardeş,Üvey anne, ölmüş bir baba(Cinder aslında evlatlık burada)Beyaz atlı bir prens ve bir balo, sorun olan ayakkabıyıda unutmayalım.
Hemen peri masalına kanmamak gerek tabiki, Kızımız bir cyborg yani hem biolojik hem yapay. İşin içinde uzaylılarda var ve 120 küsür yıl önce bitmiş bir 4. dünya savaşı.Ayrıca dünyayı kasıp kavuran bir salgın.
Ana karakterimizin adı Cinder,bir tamirci. Prens Kai'nin robotunu tamir etmesi ve kardeşinin salgına yakalanması ile tüm hayatı değişiyor.Kendi kimliğini ve daha bir çok şeyi öğreniyor, bunlar pek iç açıcı şeyler değil tabiki.
,Kitabın özellikle bir peri masalından alınmış olması ve bu masaldan yer yer alıntılar yapması hoştu.Cinderin havai bir gesç olmaması ve fedakar olması gerçekten beni etkiedi. Ayrıca Prens için eriyip bitmemeside ayrıca hoştu. Ama gel gelelim ki kitabın sonuna kadar biz okuyuculara aşikar olan bir kaç öğeyi sürekli, yorulmadan inkar etmesi beni çok sinir etti. Üstelikbu "inkar unsuru olaylar" Cinder'e açıklandı.Kafasına vura vura kabul ettirmek istedim.
Sonu ise beni hayli merakta bıraktı. Diğer kitapbu yıl içerisinde çıkacak ve Kırmızı Başlıklı kızı baz alacak. Aklıma takılan tek şey Kurdun kim olacağı? Ya büyük anne?