1980 li yıllarda yaşananları,insanların davranışlarını ve olayları sekiz yaşlarında Ali ve Ayşe'nin gözüyle, onların ağzından anlatmış yazarımız. Ayşe memur anne babanın tek kızı. Ali'nin annesi Ayşelerin evine gündeliğe gidiyor Ali'yide yanında götürdüğü için Ayşe ile arkadaş oluyorllar. Ali ve Ayşe'nin birlikte iki hayalleri ve planları var birincisi kelebekleri meclise sokmak, ikincisi kuğuları kurtarmak. Çocukların dilinden anlatılan bu kitabı okurken kimi zaman içim acıdı anlattıklarına kimi zamanda güldüm hoşuma gitti masumca fikirleri. Acele edilmeden okunacak bir kitap bence. Tavsiye ederim.
Çocukların ağzından duyduğumuz her hikaye olduğundan daha güzel geliyor kulağa... Ece Temelkuran da bunun başarılı bir örneğini vermiş.
Cok severek, gulumseyerek ve de aci ile tebessum ederek okudum "Devir" i. Ece Temelkuran"in harika bir anlatimi var. Duygulari derinden etkilemeyi cok iyi biliyor.
Yil 1980... Ali, Aliye ile Hasan"in oglu. Onlar Alevi.. Anne gundelikci.. Devrimci, solcu ve komunist damgasini yemis, sistem karsiti bir kesimden geliyorlar.
Ayse, Sevgi ile Aydin"in kizlari.. Aliye"nin, evine temizlige gittigi aile.. Solcular, orta halli bir aileler ve Turkiye"nin gundemini yakindan takip ediyorlar... Iki ailede o donemde var olan anarsinin tam gobegindeler..
Ayse ile Ali cok iyi arkadaslar. Tum kitabi onlarin gozlerinden ve hissettiklerinden okuyoruz. 7-8 yasinda ki bu iki cocucugun hem yasanan olaylara bakis acilari hem de birlikte bu mucadelede cocukca yer alislarini okur iken, o doneme ait, benim nesilden cok kisinin burnunun diregini sizlatacak anilarla dolu kitap.
Ankara Kugulu Park"daki kugular ucmasin diye kanatlari kesiliyor... Ayse ile Ali, kugulari kacirip onlari serbest birakmayi kendilerine gorev ediniyorlar. Boylece abi ve ablalarina "devrim" de yardim etmis olacaklar... Cunku sunu o yaslarinda bile cok iyi ogrenmisler: "Cunku insan belki hic konusamaz bir kere susarsa. Kugu gibi dili disarda kalir, ses cikmaz. " Onlar artik hep konusmaya karar veriyorlar.
1980 den bu yana susmaya devam ediyoruz... Artik kugular gibi ozgur olup, ucmanin zamani geldi de geciyor bile !!!!
Bitirirken daha ne kadar bedel ödenecek, ne zaman akıllanacağız diyor insan,bugün yaşadıklarımıza baktıkça.
Kitabın beni en çok etkileyen tarafı iki farklı çocuğun gözünden anlatılıyor olması. Ve yazar dili o kadar güzel kullanmış ki çocukların o saflığı hissediliyor. Bahsedilen dönemde çekilen acıların insan üzerinde bıraktığı özellikle de çocuklar üzerinde bıraktığı etki daha çok gün yüzüne çıkıyor. Çok temiz, çok etkileyici bir kitap. Altını çizdiğim bir sürü bölüm var.
Hayatımda okuduğum en etkileyici romanlardan birisi Ece Temel kuran mükemmel bir üslupla mükemmel bir roman yazmış Devrimi iki çocuğun , Ali ve Ayşe'nin gözünden görmek.. Olaya başka yönden bakmak.. İnanılmaz keyifliydi. TEŞEKKÜRLE ECE TEMELKURAN
12 EYLÜL 1980 DARBESİ'NİN 7-8 YAŞLARINDA İKİ KÜÇÜK ÇOCUĞUN AĞZINDADAN,BAŞKENT ANKARA'DAN ANLATIMI. AMA ÇOK BAŞARILI BİR ANLATIM OLDUĞU SÖYLENEMEZ. VASAT BİR KİTAP KANIMCA.YAZARIN 79-80 YILLARINDA KİTABIN BİR KAHRAMANINA ÇELİK TENCERE SATTIRMASI AYRICA UFAKTA OLSA ÖNEMLİ BİR MADDİ HATA KANIMCA .ÇELİK TENCERENİN ÇIKIŞI 84- 85. YILLARINDA ÇÜNKÜ.BÖYLE BİR HATA ADI DEVİR OLAN BİR KİTAPTA OLMAMALIYDI.
Beğenerek içim sızlayarak okuduğum bir kitap oldu,bir dönem iki çocuk gözünden ancak bu kadar güzel anlatılabilirdi, kitap edebi açıdan çok başarılı hiç sıkmadı , ilk sayfadan itibaren bağladı beni. kitabın yalnızca tek bir kötü yanı var çok fazla yanlı , sol görüşle yazabilirsin onda sıkıntı yok fakat karşıt görüşe bu kadar hakaret etmesi hadi onu geçtim islamla dalga geçmesi hor geçmesi hoş görülemez açıkcası , dindar insanları o kadar kötü lanse etmiş ki çok rahatsız oldum açıkcası ,bu kadar beğenerek okuduğum bir kitapta keşke bu kısımlar olmasaydı dedim, yine de aliyi ayşeyi hüseyin abiyi çok sevdim ve çok üzdü beni bu kitap.
12 Eylül Darbe girisimine giden yolda yasananlar ve darbe sonrasi hemen son bulan bir hikayeyi konu alıyor eser. Ustelik tum bu yaşananlar Ali ve Ayse adinda biri fakir bir ailenin digeri orta halli bir ailenin cocuklari tarafindan okuyucuya aktariliyor. Bu yonuyle yasanan dramlarin samimi bir bakis acisiyla sunulmasi yönünde bir düşünce olusturmaya calismis yazar. Cocuk safligi ile sunulmus her sey.
Darbe doneminin sag - sol , ülkücü - komünist catismalarinin elim yonleri insani düşündürüyor, huzunlendiriyor. Ama kitaba gore donem insani hem darbeye dogru giden yolda muthis zorluklar yasarken gundemle icli dışlı olmayi surdurebiliyor. Ozellikle Bulent Ersoy'un cinsiyet degistirme olayi kitapta bir hayli yer edinmis, kahramanlar arasinda hayli mevzu bahis yapilmis.
Kitaba getireceğim elestiri ise ;herhangi bir siyasi sempatizani olmayan, insanlari ayristiran herhangi bir kavram icinde kendini gormeyen biri olarak bir tarafi ( sağ cenahi, ulkuculeri ) yerin dibine sokan , sol cenahi istim ustunde tutan bir anlayisi gordum kitapta. Ve bu konuda her iki tarafin da masum olmadigina inanan biri olarak yazarin idoelojisini yansitma noktasinda tarafsiz davranmadigini , sadece inanciyla bir kitleye hitap ettigini gördüm.
Her zaman icin bu tip eserlerde seffafliktan, tarafsizliktan yanayim.
Bunun disinda olumlu olarak eserde kullanilan dil oldukca sade, akici ve de cocuklarin gozuyle aktarıldığı icin daha icten bir anlatima bürünmüş.
Ali ve Ayşe 'nin konusmalarini, ic seslerini desem daha dogrudur ; birinin koyu , birinin acik olmasini acikca yadırgadım . Zira hitap edilen kitlenin bunu idrak edebilecegine inanıyor, boyle bir uygulamanin yersiz oldugunu düşünüyorum.
Ece Temelkuran genel itibariyle sag kesim tarafindan pek de sevilmeyen bir yazar. Bu acidan bakinca olumsuz yorumların genelinin bu kesim tarafindan yapilmasi normal.
Ben ideolojinin cok fazla yansitilmasi, kucuk detaylara ragmen buyuk resime bakinca eseri begendim.