delicesine aşığı olduğun bir yazar'ın günlüğünü okumaktan daha güzel ne olabilir ki?
Eserleri hakkındaki notların yanında Halid Ziya Uşaklıgil ve Kemal Tahir ile ilgili birkaç not var ki okuyana çok şey katıyor.
Oğuz Atay'ın "Canım insanlar sonunda bana bunu da yaptırdınız." bir nevi serzenişle başlayani durumunu Selim Işık (bkz:Tutunamayanlar)'a benzettiği günlüğü. İçerisinde çocukluk da dahil bir çok fotoğraflarının ve berberine yazdığı dahil mektuplaşmalarının bulunduğu kitap. Bir yüzüne orijinal el yazısıyla olan sayfayı basmalarını çok sevdim.
Okuyup iyice anlaşılması gereken bir eser. Oğuz Atay'ın gözlemleri ve yazdıkları altında yatan o güzel anlamlar kendi dilinden işlenmiş.
Bütün kitaplarının bir nevi ön gösterimi olan bu yazım, günlük bana, "Sen de günlük tutuyorsun ama bu kadar şahane mi?" sorusunu sordurttu...
Güzeldi...
"Kimse dinlemiyorsa beni ya da istediğim gibi dinlemiyorsa, günlük tutmaktan başka çare kalmıyor. Canım insanlar sonunda bana bunu da yaptınız!"
Postmodern romanı başlatan yorumlu tutunamayanlar gibi zeki,çok derin ve açık yazan atay’ın bu günlük seçkisi atay’a yakışmamış bence.70 sayfa sadece 2 tiyatro oyununu içeriyor ve her sayfanın solunda orijinal el yazısıyla kitap iki kere yazılmış, bu kadar kapalı ve az olmazdı kendisi yayınlasaydı bence,okuduğu kitaplar hakkında notlarda var..
“Bizim yazarlarda içimi eziyor.X bir X yazmış,yürekler acısı.Mantık ve köy romanı karışmış.Yılın en iyi bilmemnesi diyorlar.” “Halit ziya’nın dili bugünkü kuşaklar için ağır,ithal edilmiş depresyon”
“Belki,bir iki kşinin dediği gibi ancak kendini ve aklına nasıl geliyorsa öyle yazan biriydim;ben de son zamanlarda buna gittikçe daha fazla inanıyorum.”