koskoca osmanlı'yı haremden ibaretmiş gibi gösteren,tarih yoksunu bir kitap...
Oldukça iyi betimlenmiş bir kitap, okurken bütün sahneleri gözünüzde canlandırabiliyorsunuz. Hürrem'den hem nefret edip hem de aynı anda yaşadığı önceki hayata üzülebiliyorsunuz.
serinin ilk kitabı olduğundan zevkle okumuştum. olayları biraz fazla uzattığı bölümler olmasına karşın, yazar bana göre Philippa Gregory nin türk versiyonu... mihrimahtan çok daha güzel bir kitap bana kalırsa... bu türü sevenler sıkılmadan okuyabilir.
Osmanlı döneminin entrikaları ve saltanat kavgaları, Hürrem'in kıvrak zekasıyla tarihe yön verişinin işlendiği kitap okunmaya değer.
Tek kelimeyle süperdi .Akıcıydı .Tarıhı romanları sevmemı sağlayan kıtaplardan bırıdır .Tavsiye ederım
Akıcı bir kitap, elinize aldığınız zaman bırakamıyorsunuz.Kesinlikle tavsiye ederim
Entrika bu kadar mı güzel işlenir bir kitapta =) enfes.. Muhteşem Yüzyıl gibi çakmalardan vazgeçip bu kitabı okuyun derim
Uzun olması gözümmü baya korkutmuştu. Ama okumaya başlayınca zaten elinizden bırakamıyorsunuz. Eski dönem kitaplarını çok sevdiğim için almıştım ve iyikide almışım. Kesinlikle herkesin okuması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum.
Harikaydı. Karakter betimlemeleri muhteşem! Hürrem Sultan' ın hayatına, verdiği mücadeleye bir kez daha aşık oldum. Herkes okusun bu kitabı! :)
Kitap okuma aşkımı aldığım harika roman.
Hürrem'e hayran olduğum ,onu ilk tanıdığım ,anladığım kitaptır.
Tek kelimeyle harika.
Muhteşem Süleyman'ın ne hallere düştüğünü , Koskoca imparatorluğun kimlere kaldığını okudum. Gerisi standart bir roman tadında. Süper bir kitap değil ama ortalamanın üstü bir kitap.
Okurken o kadar sinirlerimi bozdu ki. Nasıl bu kadar çok okunmuş, sevilmiş anlayamadım
Gerek Osmanlı'nın genel durumu, gerek haremde yaşananların anlatımıyla gayet başarılıydı. Bir hükümdarın aşkı uğruna neler yaptığını gözler önüne seren türden. Ayrıntılara fazlasıyla yer verilmiş.
belki tarihi açıdan eksiklikler olabilir. ancak o dönemlere ilgisi olan, harem hayatını merak eden herkes için tavsiyemdir. hürrem'in çocukluğundan bu yana yaşadığı olası olayların kurgulandığı kesinlikle tavsiyem olan bir kitaptır.
roman okunsa da olur okunmasa da olur türden bir roman. ve şunu da vurgulamak istiyorum tarih tarihçiden ve o dönemde yaşayandan öğrenilir.
Moskof Cariye Hürrem || Demet Altınyeleklioğlu
Kitabı alıp almamakta karar verememde ki en büyük etken kalınlığıydı. Ama her zaman ki gibi okurken “ yeter ki okutsun kitap kendisini,kalınlığın ne önemi var” gerçeğini yaşıyor ve kendinize kızıyorsunuz…
Zira kitap kendisini okutuyor,okutuyor ve yine okutuyor….
ÇOOOOK BEĞENDİM…
Kitabın son sayfasını kapattığımda bende bir devri kapatmış gibi hissettim. Ve bir şeyler çöreklendi yüreğime.
Sayfaları çevirirken, yarı gerçekleğin kurgulanmış hali olduğunu biliyorsunuz ama yinede etkileniyorsunuz ya, o duygu tarif edilemez bir gerçek.
Yazarın kitabın son sayfasında anlatmış Hürrem kurgusunu. Hangi kadın hırsından dağları taşları delmemiş ki dedirtiyor ve Hürremin Osmanlı Sarayında her şeyi altüst etmesinin yanında vicdanı ile hesaplaşmasını okuyorsunuz satırlarda.
Çocuk yaşta Volga nın dağlarında kelebek kovalayan küçük bir kızken, baba ocağından kaçırılan,atlı süvari Taçam Noyan’ın himayesine girer. Daha sonra bir kapı daha açılır Aleksandra Anastasia Lisowska’ya.
Kırım hanedanının hanımı Aleksandra yı yanına alır ve ona bilmesi gereken her şeyi öğretir. Genç kızlığa adım attığı son dönemlerde kendini Osmanlı Devletinin Harem koğuşunda Cariye olarak bulur.
Şimdi adı Ruslana olmuş ve Aleksandra’yı geride bırakmıştır. Onu çekemeyenler ise Moskof Cariye demekte diretir durur.
Ama en son ona “Hürrem” diyen Sultan Süleyman son noktayı koyar.
O bundan sonra, ne doğarken adını aldığı Aleksandra, ne Harem de dillere dolanan Ruslana ne de Hiristiyan aleminin kendisine taktığı Roxelanne idi. O bundan sonra Sultan Süleymanın gülen yüzlü Hürremi olmuştu.
Taht kavgaları, ihanetler,ihtiraslar ve daha ne ararsanız bulacağınız bu kitapta okurken farklı farklı duyguları yaşayacaksınız, bir çoğunun kurgu olduğunu bilmeniz bile etkilenmenize engel olmayacak diye bilirim.
Yazarla ilk tanışmam olmasına rağmen ilk kitabını göz önüne alarak diyeceğim birkaç kelime KENDİNİ OKUTUYOR olacaktır.
En azından bana okuttu ve okuduğum her sayfadan sonra bir sonraki sayfanın heyecanını yaşattı diye bilirim
Kitabı okumamda ısrarcı olan Nilay ve Duygu arkadşıma da kocaman teşekkür ederim…
Ve bende bundan sonra TAVSİYE ederim diyebileceğim yegane kitaplığıma eklemiş olmanın haklı gururunu yaşayacağım….
Eser çok akıcı sizi alıp sürüklüyor.. Yinede böyle bir tarihi romanın daha sağlam deliller dayanılarak yazılması gerektiğini düşünüyorum..Hürrem saraya adım atmaya başlar başlamaz yapmadığı oyun,entrika dalavare kalmıyor.. Dönemin cihan padişahını elinde oynatması çook düşündürücü Kanuni'yi kendince seviyor.Ama asıl sevgisi güç ve iktidar ... Çok düşündürücü bir kitaptı.Hürrem Sultan gerçektende melek mi? şeytan mı? bunu yazar okuyucuya bırakmış...Kesinlikle kitapı okuduktan sonrada Osmanlı bu dönemini araştırmaya karar verdim...
Bu kitap sayfalarının çokluğuna inat o kadar hızlı ilerliyor ki şaşırmamak elde değil..Bir sonraki sayfada ne olduğunu merak etmemek mümkün değil.