Atasözlerimizin, deyimlerimizin ortaya çıkış hikayelerinin ele alındığı güzel bir kitap.
Dilimizde kalıplaşmış 50'den fazla deyişin tam manası ve geliş yerlerini öğrenmek, gerçekten çok güzel bir şey. Tavsiye ediyorum. .
Genelde pek destekli durmuyor açıklamalar.Yazardan daha sıkı bir çalışma beklerdim. Yine de ilginç çıkarımları var.
Birbirinden ilginç hikayelerin arka bahçesine girmek isterseniz..Ve birazda stres atmak..Buyurun, okuyun derim..Tebessüm etmekten yanaklarınız yorulacak
büyük sözlerin tarihçeleri adlı kitaptan aşırılıp biraz değiştirilerek piyasaya sürülen kitap...
İskender Pala'nın okuduğum ilk kitabıydı ve önyargılı başlamıştım.Önyargı kötü bir şeymiş.Okudukça öğrendim,öğrenince daha da meraklandım,elimden bırakamadım,çok çok çok beğendim.Deyimlerin nereden geldikleri nasıl değişime uğradıkları var kitapta,dili birazcık ağır olsa da çabucak okunuyor,tavsiye ederim.Ben sabredemedim hemen okuyup bitirdim ama güzel bir romanla bir arada okunabilir.İki kitabı bir arada okumayı sevenlere de ayrıca önerilir.
Herkes okumalı, herkesin rafında bulunmalı. Atasözleri ve onların hikayeleri, neden "iki dirhem bir çekirdek" denir ki?
İlginç hikayeler yer almakla birlikte, kullandığınız deyimler daha bir anlamlı hale getiriyor.
Değişik atasözlerinin,deyimlerin anlamını içinde bulabileceğiniz güzel bir kitap. Kültürlenmek açısından ideal denilebilir.Puanım 7
Deyimlerimizin ortaya çıkış hikayelerini bilmenin,dilimizin kültüre yansıyan yüzüne bir renk katacağı kesindir .Umarım,bu konuda daha geniş araştırma yapacaklar için bu küçük kitap bir başlangıç olur.
İskender Pala'nın engin bilgisinden faydalanmayı, ondan herhangi bişey öğrenmeyi seviyorum..
Sınava girecek arkadaşların okumasını öneririm, dershane edebiyat öğretmenimiz üzerinde çok durmuştu okuyun diye güzel bir kitaptır.
Atasözlerinin bir çocuğunun nerden geldiğini tahmin edebiliriz oysa İki Dirhem Bir Çekirdek'te aklınıza gelmeyecek hikayeleri var atasözlerinin. Roman gibi okunacak bir kitap değil belki ama kütüphanede olması gereken bir yapıt.
Deyimler ve atasözleri açısından çok farklı değişik ve eğlenceli bir kitap.Roman olarak alınmamalı Türk Dili okuyorsanız ya da öğretmen olanların veya bu tarz araştırma sevenlerin okuması gereken bir kaynak niteliğinde
kitaptan alıntı ;
Yıkılıptır şu cihân sanma ki bizde düzele,
Devleti çerh-i deni verdi kamu mübtezele,
Şimdi Ebvâb-ı Saâdet'te gezen hep hezele,
İşimiz kaldı hemân merhamet-i Lem-Yezel'e.
(Cihan çoktandır yıkılıp gitmede; sanma ki bizde düzelir. Alçak felek, devleti baştan başa aşağılıklar eline düşürdü. Şimdi artık İstanbul kapılarını dolaşanlar, hep ayak takımı. İşimiz, Allah'ın merhametine kaldı vesselâm!..) ( Sultan 3. Mustafa )
Rivayetlere, efsanelere vb. hadiselere burun kıvıranlardan değilseniz ve bu tür yazıların hadiselerinden dersler çıkarmaya çalışanlardansanız; İskender Pala çok da güzel, hiç sıkmayan ve içerisinde ki deyimlerin nerelerden günümüze, cümlelerimize girdiğini bu kitabında derlemiş. Bence oldukça keyifli bir kitap...
Şöyle bir artısı var; kütüphanemizde, çoğu bilindik ve her cümlemizin içerisinde konusuna göre muhakkak kullanırız diyebileceğim deyimlerin her yer de bulamayacağımız anlam ve oluşum süreçlerinin güzel 'hikayeleri' var.
İnsan kitabı okudukça, günlük hayattaki konuşmasının şekersiz çay kadar sade olduğunu anlıyor..
bildiğin deyimler sözlüğü işte
sadece bir sözlük gibi aradığınız her şeyi bulamıyorsunuz.
Yazarın istediği her şeyi bulabiliyorsunuz...
Keyifli bir kitap. Ancak üstad, Osmanlıca bilmeyenleri de düşünerek gereken yerlerde (her zaman yapmamış maalesef) çeviri yapsaydı daha çok istifade eder ve daha da keyif alırdık. Zira Osmanlıca metin ve deyişleri takibetmek zaman zaman zorluyor. Öte yandan özenim biraz Osmanlıca öğrenmeye de başladım :)