Anlatımı güzelleştirmek, savunulan fikir ve düşünceyi daha etkili kalmak ü daha etkili kalmak üzere her dilde kalıplaşmış bazı sözler bulunur. Atasözleri, dua ve temenni cümlecikleri, sövgü ve ilençler, bilmece ve tekerlemeler... Bu tür kalıplaşmış sözler arasında, dilin bünyesinde en sık rastlanılanlar ise deyimdir. Dilin bünyesinde kalıplaşmış ve kökleşmiş olarak değişmeden kullanılan deyimler, hiç şüphe yok ki anlatıma canlılık ve güç katarlar. Bu sayede düşüncelerin ve olayların muhataba daha etkili biçimde yansıtıldığı bir gerçektir.Bazı kişilerle ilgili anılar ve hikâyeler, tarihten alınmış olaylar, ve. Deyimlerin ortaya çıkış nedenleri arasında ön sıraları paylaşırlar. Bu bakımdan deyimlerin kaynaklarını arayıp bulmak, oldukça meşakkatli bir iştir. Bazen rastgele bir sayfada, bazen bir dipnotta, bazen de hiç ummadığınız bir el yazması sayfasında bir deyimin ortaya çıkış hikâyesiyle karşılaşmak mümkündür. Deyimlerimizin ortaya çıkış hikâyelerini bilmenin, dilimizin kültüre yansıyan yüzüne bir renk katacağı kesindir. Umarız, bu konuda daha geniş araştırma yapacaklar için bu küçük kitap bir başlangıç olur.
Anlatımı güzelleştirmek, savunulan fikir ve düşünceyi daha etkili kalmak ü daha etkili kalmak üzere her dilde kalıplaşmış bazı sözler bulunur. Atasözleri, dua ve temenni cümlecikleri, sövgü ve ilençler, bilmece ve tekerlemeler... Bu tür kalıplaşmış sözler arasında, dilin bünyesinde en sık rastlanılanlar ise deyimdir. Dilin bünyesinde kalıplaşmış ve kökleşmiş olarak değişmeden kullanılan deyimler, hiç şüphe yok ki anlatıma canlılık ve güç katarlar. Bu sayede düşüncelerin ve olayların muhataba daha etkili biçimde yansıtıldığı bir gerçektir.Bazı kişilerle ilgili anılar ve hikâyeler, tarihten alınmış olaylar, ve. Deyimlerin ortaya çıkış nedenleri arasında ön sıraları paylaşırlar. Bu bakımdan deyimlerin kaynaklarını arayıp bulmak, oldukça meşakkatli bir iştir. Bazen rastgele bir sayfada, bazen bir dipnotta, bazen de hiç ummadığınız bir el yazması sayfasında bir deyimin ortaya çıkış hikâyesiyle karşılaşmak mümkündür. Deyimlerimizin ortaya çıkış hikâyelerini bilmenin, dilimizin kültüre yansıyan yüzüne bir renk katacağı kesindir. Umarız, bu konuda daha geniş araştırma yapacaklar için bu küçük kitap bir başlangıç olur.
İskender Pala'nın engin bilgisinden faydalanmayı, ondan herhangi bişey öğrenmeyi seviyorum..
edebi niteliği fazla olmadığı için sadece bir sözlük nitelendirmesi yaptım.
İskender Pala'nın okuduğum ilk kitabıydı ve önyargılı başlamıştım.Önyargı kötü bir şeymiş.Okudukça öğrendim,öğrenince daha da meraklandım,elimden bırakamadım,çok çok çok beğendim.Deyimlerin nereden geldikleri nasıl değişime uğradıkları var kitapta,dili birazcık ağır olsa da çabucak okunuyor,tavsiye ederim.Ben sabredemedim hemen okuyup bitirdim ama güzel bir romanla bir arada okunabilir.İki kitabı bir arada okumayı sevenlere de ayrıca önerilir.
Herkes okumalı, herkesin rafında bulunmalı. Atasözleri ve onların hikayeleri, neden "iki dirhem bir çekirdek" denir ki?
Deyimler ve atasözleri açısından çok farklı değişik ve eğlenceli bir kitap.Roman olarak alınmamalı Türk Dili okuyorsanız ya da öğretmen olanların veya bu tarz araştırma sevenlerin okuması gereken bir kaynak niteliğinde
günlük hayatta kullandığımız deyimler ve atasözlerinin ortaya çıkış hikayelerinin anlatıldığı bir kitap. çerez niyetine okunabilir eğlencelidir.
Dilimizde kalıplaşmış 50'den fazla deyişin tam manası ve geliş yerlerini öğrenmek, gerçekten çok güzel bir şey. Tavsiye ediyorum. .
Genelde pek destekli durmuyor açıklamalar.Yazardan daha sıkı bir çalışma beklerdim. Yine de ilginç çıkarımları var.
Atasözlerimizin, deyimlerimizin ortaya çıkış hikayelerinin ele alındığı güzel bir kitap.
Birbirinden ilginç hikayelerin arka bahçesine girmek isterseniz..Ve birazda stres atmak..Buyurun, okuyun derim..Tebessüm etmekten yanaklarınız yorulacak
212 sayfa