orhan pamuk okumaya başlamak isteyenlere önerilir, zira diğer kitaplarına göre daha kolay okunuyor.
Orhan Pamuk'un uzun cümleleri her zaman ki gibi karmaşık ve yorucuydu. Ama okunmaya değer bir kitap
Bir merminin silahtan çıkıp da dıuvardan geçişi 12 sayfayla anlatılır mı diye sorulacak olursa bunu ancak Orhan Pamuk'un yaptığını söyleyebilirim. Nedense diğer okuma girişiminde bulunduğum tüm romanlarının ağır eski perde kıvamlı hissi üzerimde duruyor. İstanbul ya da Cevdet bey ve oğulları...
daha kitabın başlarında kullandığı tekniğin gogoldan arak olması hayal kırıcıydı.arka kapakta yazan necip ve fazıl isimli arkadaşlardan kitapta çok az bahsedilmesi ile kitabın reklam tuzağına düşmüş olduğumu farkettim.sadece orhan pamuk'un her kitabını okumalıyım diyen kişilere tavsiye edebileceğim bir kitap.vasat.
Okurken siyasi kısmını tamamen bir kenara attım. İlk Pamuk kitabım olduğundan ötürü tadını çıkararak okuma niyetindeydim ve öyle de oldu. Başarılı bir yazarın başarılı bir eserini okuyarak diğerlerine kapı araladım.
Çok güzel kurgulanmış fakat betimleme yapacağım derken dil ağırlaştırılmış. Severek okudum fakat Nobel'e layık mı bilemedim.
Orhan Pamuk'dan okuduğum ilk kitap, Çok farklı çatışmaları aynı ortamda sunabilmiş... çok beğenmiştim
Güzel başladı ama güzelliğini sonlara doğru bozdu. Ka'nın yazdığı şiirleri merak ediyorum. ''Kar bana Allah'ı hatırlatıyor.'' ifadesi nedense hoşuma gitti.
2014 yılına kadar neden okumadım bu kitabı ? Kendime kızıyorum. Aslında bir dönem o günleri( 28 şubat ) anlatan bir baş yapıt. Şair KA ya hayranlık duymuyorsunuz ama Orhan Pamuk sizi derinden etkiliyor.
Okuduğum ilk ve tek Orhan Pamuk romanı lakin ivedilikle devamı gelicek. Çünkü bu kitap ile Orhan ustaya adeta bir büyüyle bağlandım. Okuduğum süre boyunca şair Ka ile birlikte bütün karakterlerle birlikte Kars'ta yaşıyormuşum gibi hissettim.
Ayrıca bilgi vermek gerekirse, kitap yazıldığı dönemin Türkiye siyasi çehresinin resmini çizer.
Orhan Pamuk'un ilk siyasi kitabıdır kar. Oldukça akıcı,anlaşılır bir üslubu var. Bir solukta okuyacağınızı düşünüyorum :)
Orhan Pamuk 1952 İstanbul doğumlu 2006 yılında Nobel edebiyat ödülünü kazanan ilk Türk yazar.
Kar adlı romanı 2002 yılında yayımlayan yazar kitabını kendi sözleriyle " ilk ve son siyasi romanım " diye nitelendiriyor.
Yine yazar romandaki son sözünde özetle şöyle yazmış. 1979 yılında İran Şahının devrilmesi ve Ayetullah Humeyni'nin iktidara gelmesinden sonra dünyada " Siyasal İslam " diye bilinen hareketin Türkiye'de de güçlenmesini bir romanda hikaye etmek istedim. Aslında yıllardır hep düşündüğüm gibi Türkiye'deki bütün siyasal hareketler Türk milliyetçiliği, Kürt milliyetçiliği,zayıflamakta olan sol hareketler, laik askerler genel olarak siyasal dünyanın tuhaflığı hakkında bir şeyler yazmak istiyordum.
Hikayeyi kaba hatlarıyla yıllarca kafamda kurarak geliştirdim. Aşırı kar yağışı yüzünden Türkiye'nin geri kalanından kopan bir kasaba hayal ediyordum. Bu küçük ücra yeri Türkiye'nin bir çeşit siyasi minyatürü haline getirecektim. Hikayemin ilerlemesi hayal gücümün çalışması için böyle bir yere gidip otel odasında olsa biraz yaşamam gerektiğine karar verdim. Daha sonra çok zorlanmadan neredeyse kalemimin ucuna geldiği gibi üç yıldan kısa bir sürede yazdım
Kar New York Times Book Review tarafından 2004 yılının en iyi on kitabından biri seçildi.
Roman Kerim Alakuşoğlu edebiyat dünyasında kullandığı adı ile Ka 42 yaşında ve 12 yıldır Almanya'da siyasi sürgün bir şairdir. yazar Şairin Kars ilinde geçirdiği üç günün çevresinde yakın tarihimize özellikle 1980 darbe ve sonrasına atıf ve tespitlerde bulunuyor.
Harika bir çalışmaydı. Çok beğenerek okudum.Orhan Pamuk romanda aşk, gerilim, psikoloji, felsefe, gerçek ve kurguyu mükemmel ve tam dozajında kullanmış ve gerek yurt içinden gerekse yurt dışından aldığı övgüleri sonuna kadar hak etmiş...
"Kars", "Kar", "Kara", "Kara Kitap", "Ka", "K" gibi kelime oyunları ile birlikte Orhan Pamuk'un önceki romanlarında sık kullanıp doğu-batı çatışması üzerinden yorumladığı kimlik temasına ek olarak 28 Şubat fantazisiyle yoğurduğu; kimi yerleri vurucu olsa da aslında romanın içinde geçen tiyatro oyunlarındaki karikatüristik yapıdan öteye geçemeyen karakterleriyle zayıf kalan bir romanı olmuş kanımca. Uzun cümle için affola.
Orhan Pamuk'un tek siyasi nitelikteki kitabı. Dili kullanışı ve dönemin özelliklerini ele alışı açısından zihnimde en kalıcı şekilde yer edinen kitap oldu. Bu kitapla ilgili tek eleştireceğim nokta yazarın Kars şehrine gidip şehri yerinde gözlemlememesi.
Bazı insanlar o kadar mutsuzlardır ki yaşadıkları yeri cehennem olarak tarif ederler. Siz hiç bu kadar mutsuz insanın yaşadığı ortak bir yer gördünüz mü?
Kar o kadar karanlık, o kadar mutsuz, ve o kadar öğrenilmiş çaresizliklerle dolu bir kitaptır ki, okuduktan yıllar sonra bile kapağına baktığınızda tüm o duygular sanki yaşayan bizzat sizmişsiniz gibi bastırıverir yüreğinizi.
Orhan Pamuk'un en gerçek romanlarından biri.
www.okunmuskutuphane.blogspot.com
Çok çok uzun bir süredir yeniden el atılmayı bekleyen bir romandı Kar, minik kütüphanemde. Vakti zamanında çooook çoook uzun seneler önce elime almış, okumaya başlamış fakat devamını getirememiştim. Arada sırada bu şekilde yarım bıraktığım kitaplara bir şans daha veririm. Bu kitaba da bu şansı verdim ve tekrardan okumaya başladım. Sonra bir gün, bir akşam yine "şu kitabı bitirmeliyim" mantığı ile okumama devam ederken bir anda kitabı koltuğun üstüne hafifçe fırlattım. Velhasıl bu kitap gene bitemedi. Yaklaşık 140 civarı sayfalara geldim ama inanın devam edemedim. Belki bu yazıyı okuyup beni "adam nobel almış fakat eleştirilere bak" deyip eleştirenler olacaktır. Evet nobel almış almasına da benim gibi sade bir vatandaşın ve sade bir okurun beğenisini alamamış Orhan Pamuk, Kar romanı ile. Belki yüksek bir edebiyat tekniği ile yazılmıştır bu roman. Belki de konusu beni aşıyordur bu romanın. Olabilir. Belki ben Orhan Pamuk'u anlamıyorumdur. Bu da olabilir. O zaman bu kitap benim açımdan bir işkence oluverir, olmuştur da. Anlayacaklara iyi okumalar dilerim.
Her ne kadar bu romanı bitiremesem de üç beş bir şey söylemem lazım müstakbel okuyuculara.Kitabın arka kapağında New York Times, Orhan Pamuk ile ilgili şöyle demiş; "O ne bir ideolog, ne bir siyasetçi, ne de bir gazeteci. Orhan Pamuk büyük bir romancı". Üzülerek sadece bu kitabı değerlendirerek New York Times'a şu mesajı iletmeden edemiyorum. Külliyen yalan. Bu kitap tamamen siyasi içerikle yazılmış. Başörtülü kızlar, onların intiharları, cemaatler, şeyhler, tarikatlar, sağcılar, solcular vs. vs. Bir yazar siyasi içerikli bir roman yazamaz mı? Elbette yazabilir. Ama salt edebi olarak kitaba baktığımızda beni hiç mi hiç sarmayan bir dil karşımdaydı. İçeriği geçtim ama Orhan Pamuk benim gözümde dilinin ve üslubunun kurbanı oldu. Ama yine de kapıyı kapatmıyorum. Belki başka kitaplarda buluşuruz Orhan abi. Ha! Bir de... Orhan abi be! Biz Türkler olarak genelde simit, poğaça satanlara "simitçi" deriz. Yani "Merhaba poğaçacı" değil "Merhaba simitçi" :) Bu arada Orhan Pamuk'un selam verdiği simitçi abi selamı alınca hakkın rahmetine kavuşmuş. Allah rahmet eylesin. Haaaa bir de aşağıdaki alıntıdan anlaşılacağı üzere sevgili yazarımız "Pkk'lı teröristlere", "Pkk'lı gerillalar.." demiş. Orhan abi! Hala anlamadıysan bir de ben anlatayım sana. "Pkk'lı gerillalar" dediğin adamlar aslında bildiğin ama anlamak istemediğin ve aslında malumun olduğu üzere "TERÖRİST" "Ya yok. Sen olayı anlamamışsın sevgili okur. Orhan Pamuk aslında kendisi demedi gerilla lafını. Karakteri konuşturuyor ya. Karakter ,teröristlere gerilla diyor" diyenlere sözüm de şudur ki; Hı! Hı! Tabi tabi. Aslında bende Karahanlı'nın oğlu, Polat Alemdar'ın kardeşiyim aslında da, hapşuruk sayısını tutturamayınca işte olmadı. :))))
Velhasıl, yukarıda diyeceğimi dedim. Takdir Yüksek Okuyucunundur. Arz ederim.