* Masumiyet (müzesi) ziyan olmaz
* Füsun ile Kemal için şarkı yapmış Nazan Öncel. Dinleyiniz:
http://bit.ly/NBpsZ3
İlk100 sayfada masum olmayan bir ask anlatılıyor izlenimine kapıldım ve kitaba onyargiliydim ama sonra gercekten guzel bir ask başladı,Kemal karakteri bu ask için çok gayret gösterdi ama Füsun karakteri çok eksik kalmıştı .begendim,tavsiye ederim..böyle bir ask var mı ,yoksa yalnızca saplantı mı sorusunu sorduruyor okura..
Aslında kitap hoşuma gitti.Ancak böylesi tutkulu bir aşkın yanından geçmemiş olanlar için sıkıcı olabilir.Tabi kimsenin bu kadar bağlanmamasını temenni ederim.
... hayatın bir tekrar olduğuna,ama sonra her şeyin acımasızlıkla unutulduğuna...
Eşyaların gücü, içlerinde birikmiş hatıralar kadar, bizim hayal ve hatırlama gücümüzün cilvelerine de bağlıdır elbette.
-- *** Hayatta en büyük yanlış, daha fazlasını isteyip mutlu olmaya çalışmaktır **** --
Bu kitap 592 sayfa değil de 300 sayfa olsaymış mükemmel diyebilirdim.İyi bir başlangış ve iyi bir bitiş ama arası çok yavaş ilerliyor bu yüzden kitabı biraz sıkıcı kılıyor bunun yanı sıra çok yalın bir anlatımı var.Okunulası bir kitap efendim.
Sizi kitabın içine sürükleyip, kelime kelime, cümle cümle her şeyi yaşatan, hissettiren nadir kitaplar vardır ve Masumiyet Müzesi de onlardan biridir. Diyeceğim odur ki, 'Hayat kısa ve kuşlar uçuyo'.
.
Çok ayrı bir yerdedir bende Orhan PAmuk... üslubu öyle mükemmel ki ve tutkulu bir aşk anca bu kadar güzel anlatılabilir..
"takıntılı" sıfatının hakkını vererek aşkını içinde yaşayan kocaman çocuğun hüzünlü hikayesi.
Kitabı okudum, ilk sayfalarında çok keyif aldım. Ama sonra her şeyin çok büyük bir hızla ilerlediğini farkettim, bu beni memnun etmedi. Daha sonra da okumayı bıraktım. Merak etmiyordum çünkü. Olaylara ve duygulara aşırılık yüklenmiş, paraysa çok para, aşksa çok aşk mantığıyla yaklaşılmıştı. Ancak devamını bilmediğim için ancak bu kadar yorum yapabileceğim. Kısacası yarım bıraktığım nadir kitaplardan biri oldu.
Müzeye de gidince her şey tamamlanıyor. Orhan Pamuk harika bir iş çıkarmış bence. Böyle bir aşk, Kemal'de her geçen gün artan bu aşk insanı kitabı tekrar ve tekrar okumaya itiyor.
Hayal kırıklığı yaratan bir roman. Dönüp dolaşıp benzer olaylar, aynı ruh hali anlatılıyor. Belki yazar olayları bu kadar uzatmasa daha sürükleyici ve başarılı olurmuş. Ben kitabı aldığıma da, başladığıma da pişman oldum.
Yer yer takıntı halini alan bir aşk öyküsü. Karakterin yaşadıklarını bazen abartılı bulurken bazen kendinizi görebilirsiniz anlattıklarında.
önerilere bakarak okumak istedim ama malesef başaramadım yarım bıraktım. normalde bıraktığım kitapları daha sonra zamanı geldiğinde tekrar başlarım ve bazende bıraktığıma pişman olurum ama bu kitabı birdaha elime almayacağıma eminim. hep aynı şeyleri okumak beni sıkmıştı zaman kaybıydı benim için
Okuduğum- okuyabildiğim tek Orhan Pamuk kitabı.. Bir çok kitabına başlamış ve 2-3 sayfa sonra bırakmışlığım vardır. Masumiyet Müzesi ise bir başka, bu sıralar müzeside açılmış zaten!
kitabın ilk cümlesinde anlatım bozukluğu var. Edebiyatçı dikkat etmemiş olabilir de editörün gözünden nasıl kaçmış bilemiyorum. Sürüklemedi. Zevk almadım, Orhan Pamuk kitapları arasında vasatın altında bir yere sahip
sevgilinin ağzının değdiği tüm sigara izmaritlerini toplayan bir aşık düşünün..tutku mu hastalık mı aşk mı..siz karar verin..çukurambar da müzesi de açıldı...galatasaray lisesinin kenarından kendinizi aşağı bırakın.kahverebgi bir levha sizi kapının önüne götürecektir.
İtiraf etmek gerekirse, Füsun'u çok kıskandım.Bu denli büyük bir aşk.Son ana kadar bu hikayenin Orhan Pamuk'un başından geçtiğini düşüyordum.Tarihler, hesaplamalar cok net oldugu icin.Nihayetinde karakterlerin tümünün varoluşu kitabı daha değerli kıldı.Beni şaşırtan şey Füsun 12 Nisan, benim 13 Nisan doğumlu olmam.
Açıkcası çok memnun kaldığımı söyleyemem Sürükleyici bir konusu olmasına rağmen ana konudan sapmalar ve konuyla ilgili olmayan detaylar söz konusu
Güzeldi fakat gereksiz uzatılmış gibi geldi bana. Füsun'a olan aşkını sadece fiziksel özellikleriyle anlatması kötüydü. Onun maneviyatını ortaya çok az çıkarması neden bu kadar aşık olduğunu anlamama yol açtı.
uzun bir kitap gerçekçilik payı var betimlemeler ve bazı tespitler çok güzel ama hikaye olmaktan ötede değil
Orhan Pamuk kitabının temel konusunu aşk olarak saptamış. Ama göreceli bir kavram olarak ben roman boyunca bunun aşktan ziyade saplantı olduğunu düşündüğümden ve yetmezmiş gibi bir de karakterlere hiçbir sempati duyamadığımdan çok tadına varabildiğim bir kitap olmadı açıkçası.
Duyguların eşyalarla anlatılmaya çalışılması güzeldi. İçinde aşka dair çok güzel tanımlamalar da barındırıyor. Müzelerle ilgili bilgiler de ilgi çekici. Fakat betimlemeler ve olaylar o kadar çok tekrar ediyor ki yüzlerce sayfa sonra hiç ilerlememiş gibi geliyor insana. Özetle daha sade yazılsaymış etkisi daha kalıcı olurmuş gibime geldi.
Klasik Orhan pamuk romanı tabi ki.Nedendir bilinmez pamuk’u her okuyuşumda bi yüzeysellik yazdıklarında bi matematiksel işlem okur burada tam bunu hissetsin hissini yaşıyorum.Titizlilik planlanmış cümleler bana yapmacık ve kelimelerle süslenmiş şekilde geliyor.O o kitaba gelince
belki çok saçma gelicek kitap da baya altını çizdiğim cümleler paragraflar oldu ama sadece bunu paylaşmak geliyor…
“Keskinlere gidip sofralarına oturduğum sekiz yılda ,Füsun’un 4213 adet sigara izmaritini saklayıp biriktirdim.”