Kitap, 12 ayrı bölümden veya tabletten oluşuyor. Anadolu'daki ilk büyük devlet olan Hititler zamanında, Kadeş Savaşı'ndan az bir süre önce yaşanan ve 3300 yıldır kavuşulmayı bekleyen bir sevdanın tabletler üzerine yazılmış hikayesi.
Çok kısa sürede biten,kendinizi hitit ülkesinde hissettiren bir değişik,sürükleyici bir kitap...
Ahmet Ümit hep Sis ve Gece'deki "hatır rolü"yle aklıma gelir. Merdivenden inişi, bir de çıkışı vardır. Ama hep şöyle derim; ben oynasaydım aynen de onun gibi hareket ederdim. Kameraya bakasım gelirdi hep, gözlerimi kaçıracağım diye önümü görmez, neredeyse tökezlerdim. Bir İlyas Salman'ın kutudan çıkışı gibi olmazdı bakışlarım ve duruşum...
Ninatta'nın Bileziğine gelince, evli-çoluklu-çocuklu erkeğe aşık olan genç kız, muhakkak, erkek yazarların fantezisidir derim ben. Nebleyim, insan ister öyle birini, zahmetsiz, beklentisiz, evli olduğunu biliyor, kabulleniyor, yazııık.
Misal, Züğürt Ağa (İlyas Salman'dan, Şener Şen'e bağladıysam demek ki). "Her genç kızın gönlünde bir ağa vardır" der genç kızımız. Ağasını, şipidik terlikle görmek istemez, körüklü çizmesiyle hayal eder, öyle aksiyona girsin ister. Kapı aralığına çizmesini sıkıştırıp kapıyı açsın ister (terlikle yapılamaz çünkü) (o o sahne o filmde miydi yaa, karıştırmayalım?).
Ha, ne diyorduk, bilezik, 7 tane olaydı iyiydi de, 12 olunca biraz üzdü, biz körüklü çizmeli okurları...
Ahmet Ümit'in alışılmış polisiye romanları dışında tarihi bir aşkı konu alan bir kitap . Genel itibari ile 1-1,5 saatlik bir sürede kitabın tamamı okunup hen tarihin en büyük savaşlarından birine tanıklık edecek hemde imkansız aşkların Millattan Önce ki tarihini göreceksiniz sevdiğim bir kitap oldu aşk tadında ölümler
Ahmet Ümit'in en beğendiğim yönü ne yazarsa yazsın araştırarak, öğrenerek ve öğreterek yazması... Kitap 3500 Yıl önceyi; Hititler dönemini konu alıyor, Hitit insanının yaşamını, geleneklerini, inanç sistemini, Kadeş Savaşını tarihe paralel biçimde anlatmış.
Lirik bir yazım var, kısa bir Hitit destanı, anlatımı akıcı... Ahmet Ümit'in Polisiye yönünü sevenler beğenmeyebilir. Fakat beğenilerek okunacak bir kitap.
Dedi ki ve Dedim ki ile dolu bir kitap, okuduğum en kötü Ahmet Ümit romanı diyebilirim.
Ninatta ve imkansız aşkı Nuvanza ' yı destanımsı şekilde anlatan ve ilk defa Ahmet Ümit'in bu tarzda yazdığı bir kitabı okudum. Şiirimsi anlatım benim pek okumayı sevdiğim söylenemez ama Ahmet Ümit ne yazsa okurum diyenlerden olduğum için sıkılmam söz konusu olmadı kitabı okurken. Ama yine de benim favorim "Başkomiser Nevzat ve ekibi" nin yer aldığı kitapları.
Yazari ilk kez okudum bu kitapla. Roman diye almistim ama siirimsi bi anlatimla yazilan minik bir kitap cikti. Biraz hayal kirikligina ugradim tabi ama fena cikmadi. Anlatilan hikaye hosuma gitti. Arkeolojik kazidan hemen cikmis bir tablet okuyormus hissi vermesi guzel. Farkli bir okuma turuydu benim icin. Begendim.