yani gerçektende nerede o nefes kesen katille yüz yüze gelinen anlar, nerede o bilinmezlik, nerede o otopsiler...bu sefer sanki bir Eve Dallas ve Rourke aşkı okuyormuşum gibi oldum...hatta gibisi fazla...
İllede Rizzoli&İsles diyorum ben . Bu ikilinin olmadığı Tess kitapları vasat kalıyor, korkutmuyor, illede onca cinayetin arasında ön görülebilen bir de aşk çıkıyor ortaya. Son çıkan kitapları hep bu sıralama ile ilerliyor.
Bu kadına ne oldu bilmiyorum ianılmaz kötü yazmaya başladı . arkadaki tanıtım içerikli bölüm tüm kitaptan daha heyecanlı ve sürükleyiciydi .
Kat adli tabip, Adam ilaç şirketi sahibi.Sokakta insanlar bilinmeyen bir maddeden ölünce ikisinin yolları kesişiyor.Aşk kaçınılmaz tabi.Kat çok inatçı bu yüzden işin peşini bırakmıyor. İdare eder..
Arka arkaya bu ara Tess Gerritsen kitabı okudum..Sanırım polisiye roman okumayı çok özlemişim bu romanı da çok beğendim.Ama diğer romanlarından daha durağan olsa da daha derin bir konusu vardı..Bilinmeyen bir uyuşturucu türünden ölen insanların konusunu işliyordu..
Yine çok güzel bir film olacak konusu vardı aksiyon sahneleri müthiş idi..Bu konuya bir de güzel bir aşk işlenmişti..Kısaca kurguyu beğendim..Kitabın ortalarından sonra katili en zayıf ihtimal verdiklerimden biri çıkarak beni ters köşeye yatırdı..
Araştırmalarında ikiside birbirlerini daha da yakından tanımaya ve anlamaya başlarlar..
Kate'in Adam'ın zenginliği hakkındaki ön yargısını kırmak Adam için oldukça zor olacaktır..Ayrıca bu önyargıya da İsabel'in katkısıda epeyce güçlü olacaktır..Soruşturmalarını yaparken Kate'in saldırıya uğraması işleri daha da kızıştıracaktır..
Beklentilerimin üstünde çıktı açıkçası. Tess Gerristen'dan ilk okuyuşum, ve son olmayacağını garanti edebilirim. Uzun zamandır sürükleyici, sıkmadan ilerletebilecek polisiye romanlar okumuyordum. Bunun içine bir de romantizm-aşk olayı eklenince gerçekten kendini okutturuyor. Çok az zamanım olmasına rağmen üç günde bitirdim. İlk 100 sayfası kitaba alışma süreci, sonraki 100lük ipuçları toplama falan filan diye gidiyor. Ama o son 10-20 sayfa, gerçekten mükemmeldi, özellikle suçlunun ortaya çıkışından itibaren olay oldu ve bitti. Bir anda yani şok gibi gelip geçti ve kitap da şak diye bitti.
Bitişine şaşırdım çünkü 40 sayfa falan erken bitti kitap. Ve sonrasına da Tess Gerristen'ın başka bir kitabının ilk 3 bölümünü koymuşlar. Okumadım. Benim için bir anlam ifade etmesini geçtim bu sistem aşırı saçma geldi. Kitabı bittiği yerde bırakmalılar, 1-2 sayfalık broşürler neyse de alakasız bir kitabın 5te 1ini falan sıkıştırmışlar resmen araya.
Neyse, kitap hakkında biraz bilgi verip bitireyim. Kat Novak -başrolümüz- ölü bedenleri inceleyen bir adli tıp uzmanı. Bir kaç tane aynı şekilde ölmüş cesedi inceleyip durumdan işkilleniyor ve bunun kasıtlı olarak yapıldığını iddia ediyor. Ölenler eroinman tipler olduğu için kimse bunları takmıyor falan. Bu arada araya Adam adlı yakışıklı zengin karakterimiz giriyor. Sonra olaylar başlıyor, ipuçları toplanıyor, beni ilgilendiren kısım ise; bunlar birbirine aşık oluyor. Ama bizim Kat'in büyüdüğü ortamlar falan Texas'taki kenar mahalleler gibi. Biraz da bunların aşk sorunlarıyla uğraşıyoruz. Neyse, kitabın sonunda katili tam bulmaya yaklaşmışken katil zaten kendini gösteriyor ve bu ikilinin başından kötü şeyler geçiyor. Aslında bu kötü şeyler geçiyor mu, kalıyor mu söylemeyeyim en iyisi. Bu tarz seven varsa, hoş bir kitap tavsiye edebilirim :)
Tess Gerritsen, eserlerini sevdiğim bir yazar. Adli tıpla gerilimi iyi harmanlayıp, fazla kafa yormayan, yer yer esprili kitaplar yazıyor.
Ruhundaki Zehirle Yüzleş'te uyuşturucu konusunu ele alırken, politikacıların ve para babalarının ne kadar iki yüzlü olduklarından da dem vurmuş. Hikayenin geçtiği bölgedeki fakir mahallede meydana gelen ölümleri yine o mahalleden çıkıp da kendini kurtaran Kat dışında kimse umursamadı. Kat sevdiğim bir karakter oldu. İnatçı, esprili, kendi ayakları üzerinde durmaya çalışan bir kadın. O kadar tehdide boyun eğmeden olayı araştırmaya devam etti. Esas oğlan Adam'ı da sevdim. Hikayedeki diğer zenginlerin aksine alçak gönüllü ve içtendi. Üvey kızına olan sevgisi ve korumacılığı da hoştu. Suçluya gelince...Hangi gruptan olduğunu tahmin etmek zor olmadı çünkü kitap boyunca ipuçları verildi ama bizzat kimin olduğunu çözememiştim. Beni asıl sinir edense, çıkarlar uğruna olanlara göz yumulmasıydı.