tutku,güzellik
aşk ve savaş
çaldıran
kızılbaşlık
sünnilik
ikilemde kalmış yürekler
iki hükümdar
ŞAH VE SULTAN ........
İskender Pala'nın kitaplarını bir başladım mı duramıyorum. Favori yazarlarımdan.
Enteresan tarihi bilgiler de içeren, tarihi sevenler için olduğu kadar, hatta sevmeyenlere de merak aşılayacak, sürükleyici bir konuya sahip bu romanı oldukça merakla okumuş, bir günde bitirmiştim.
unutamadığım kitaplardandır. tarihten alıntılar olup, hayali karakterlerde bulunur.
İskender Pala'nın da dediği gibi ''Her cümlesi aşkla okunacak bir kitap''. Tarihi açıdan yetersiz.
Tarihe merakı olan herkes için muhteşem bir kitap. Aşık atışması şeklinde anlatılması da farklı bir tat katmış.
İskender Pala'nın aktarımını beğeniyorum. OKurken içine dalıyorum saki.
Ve yine tarihi bir oalyı kurgulandırarak aktarmış. Okunmalı.
Yavuz Sultan Selim ile Şah İsmail arasında geçen olayların ayrıntılarının Çaldıran Savaşı'na kadar anlatıldığı bir kitaptır. İskender Pala, edebi bir dille ve ilgi çekici yanlarıyla kaleme aldığı bu eserinde tarihe olan tutkusunu bir kez daha göstermiştir.
YAVUZ SULTAN SELİM'LE ŞAH SULTANIN ANLATILDIĞI Bİ ROMAN.İSKENDER PALA YİNE MUHTEŞEM HEP MUHTEŞEM OKURKEN YAVUZ'A OLAN HAYRANLIĞIM BİR KERE DAHA ARTTI
bir yavuz sultan selim hayranı olarak hayranlıgımı bir kat daha arttıran, bir şah ismail bir sultan selim arasında gidip gelinip farklı bakıs acısından bakmayı sağlayan, öğretici, bilgilendirici, etkieyici bir iskender pala romanı...
üstad yine kalitesini konuşturmuş, harika bir dil, ben yalnızca yavuz hanın çevresindeki şahısların fazla efsaneleştirildiğini düşünüyorum.
Tarih bilgisi, kaynaklara dayalı tarih kitaplarından edinilir. Bu kitabı okudum da tarihsel bilgiler öğrendim diye hata eder.Sonuçta kurgu üzerine dayalı bir roman bu.
Son zamanlarda okuduğum güzel kitaplardan bir tanesi.Çok akıcı bir dille aşka ve sevgiye dair ne varsa kitaba dökülmüş...
Sevgi galiba uzakta olandan haber almanın adı.Ve Taçlı yakınında olana karşı gözlerini yummuş yaşıyor.
Şah ve Sultan....
Can Hasan olmak, Kamber Can olmak...
Şah ve Sultanı en yakınından görmek... hissetmek, duyumsamak...
1500 lü yılların başlarında Tebrizde, İstanbul da olmak, onlarla yaşamak...
En güzeli de, SEVGİ yi o yıllarda o insanlar arasında aramak... tadına doyamadım... çok etkilendim...
Hasan ya da Hüseyin, Şah ya da Sultan...
Şah İsmail ve Yavuz Sultan Selim in amansız mücadelesini iki tarafın gözünden de anlatıyor.Bazen ikisine de hayran olurken,bazen ikisinin de yaptığı zulümleri hatırlayıp ikisinden de nefret ediyorsunuz,"neden birbirleriyle savaşmak yerine dost olmuyorlar?"diye düşünüyorsunuz.
O dönemin aşklarına da hayran olmamak elde değil hani...
O dönemin aşkları bile bir başka... Dönemin o ince ve zarif havası sirayet etmiş aşklara...Öyleki bir aşık sevgilisine şu cümleyi edip,düşmanın eline düşmesin diye,içi kan ağlayarak onu öldürebiliyor:" Olmaya ki dudaklarından bir başkası murat almasın,düşmanımın eli sana dokunmasın.
Daha nice şairane cümle var.Kesinlikle tavsiye ediyorum.
Tarihi bir kitap denince aklıma ilk gelen olmayı başardı başarılı anlatımıyla İskender Pala.
İskender Pala'yı ilk kez okudum. Romanın dili, kurgusu, akışı çok çok güzel. Bir yandan hükümdar olma hırsını, hakim olma kavgasını anlatırken bir yandan sevgiyi, kardeşliği, dostluğu abartıya kaçmadan, olayların doğal akışında anlatan bir kitap yazmış yazar. Bir su gibi doğal, akıcı ve anlamlı...
İskender Pala şimdiye kadar benim gözümde iyi bir edebiyatçı ama kötü bir romancıydı. Babil'de Ölüm İstanbul'da Aşk'ı okumuş ama fazla lezzet alamamıştım. Şah ve Sultan bu açıdan görüşümü değiştirdi. Tarihi bilgilerin doğruluğu açısından şüphelerim var. Yine de okunmaya değer olduğunu söyleyebilirim.