kitap 12 eylül dönemini ve o dönemde yaşanan aşkı konu alıyor sürükleyici bir kitap. Kitabı okurken gözyaşlarınızı tutmakta zorlanabilirsiniz:)okumaya değer...
Yalın bir anlatım ile 80'li yılları ve yine o yıllar'da gelişen bir aşk'ı, olaylarını anlatan bir hikaye. Hikaye fena sayılmaz, kurgu, geçişler ve yazım şekli hep hoşuma gitmiştir İnci Aral'ın fakat aynı tarz hikayeleri okumak, zaman içerisinde aynı filmi baştan izler hissi veriyor. Kitap'ta dikkatimi çeken, her ne kadar abes bulmuyor olsam da türk toplumuna ters düşen bir aşk'ın gelişmesi oldu. 12 Eylül öncesi sevdiği adam Cihan'ı ideoloji uğruna ciddiye almayan hatta yargılayan anne Deniz. Deniz başka biri ile evlenip Ayşe adında bir kız sahibi olur, yıllar sonra Ayşe'de aynı adama aşık olur...
Zaman içinde yaşadığımız bir akarsudur, bizi alıp ya ileriye doğru götürür ya da boğup öldürür.
http://hasibecengiz.blogspot.com/2013/11/kitap-elestirisi-sarkn-soyledigin-zaman.html
özlediğim İnci Aral, okumayalı uzun zaman olmuştu, dilini, üslubunu gerçekten çok özlemişim.....insanı, ilişkileri, kadını, erkeği, sevgiyi, özlemi, kısacası hayatı en iyi anlatanlardan biri....gözyaşlarıyla bitirdim Cihan ve Ayşe'nin hikayesini....tavsiye ederim, eminim hoşunuza gidecek....ancak insan o kadar keyif alarak okurken karşılaştığı yazım hatalarını farkettikçe keyfi kaçıyor, bu da Kırmızı Kedi yayınevine bir eleştiri....kitap basıyorsunuz, çeviri olsa anlarım yanlış çevrilmiş hata olmuş gibi ama Türkçe'ye her zaman olduğundan daha fazla sahip çıkmamız gereken bu zamanda Türkçe yazım hataları yapamazsınız; noktayı, virgülü unutabilirsiniz ama baskıda dizgide sıkıntı varsa bence bir kitabı basmadan 5 kere kontrol ediyorsanız bundan sonra 28 kere kontrol edin...
Sarsıcı bir hikaye.Sürükleyici...Başları akıcı olmasa da ilerledikçe hikayenin içine sürüklendim.Kitabı yüreğim ağzımda, gözlerim dolu dolu okudum.
Bir solukta okuduğum; 1980 döneminden küçük bir kesiti anlatan şahane kitap. Döneme merakı olanlara şiddetle tavsiye ediyorum. Elinizden düşüremeyeceksiniz.
ne umdum ne buldum dedim kendi kendime! Mor adlı kitabını okumuştum İnci Aral'ın daha önce ve çok beğenmiştim. Bunda aynı tadı yakalayamadım. Çok basit işlenmiş konu , sanki kitap aceleyle yazılmış gibi.
Her ne kadar siyasi olaylar, bir nevi dolgu malzemesi olarak kullanılsa da, güzel bir aşk romanı...
En sevdiklerimden. Dil basit,konu sıradısı değil ama yine de insanı farklı yerlere sürüklüyor🎈
İnci Aral ile tanıştığım kitap. Yeri hep ayrı olacak. Okunması gerektiğine inanıyorum. Özellikle de 20'li yaşlardaki kızların..
Ankara tasvirleri güzeldi. Birkaç garip cümle bulsam da anlatımdan da memnun kaldım. Konu ise çok şeylere gebe, çok önemli. Fakat diyaloglar çok ama çok yapaydı. İlk bölümdeki diyalogların zorlamalığı yüzünden neredeyse okumayı bırakacaktım. Üçlü arasındaki bağı da hemen çözmek mümkündü ve yazar uzun uzun bu durumu sempatik göstermeye çalışsa da ben ne bu ilişkiye ne de karakterlerden herhangi birine ısınamadım. Ayrıca yazarın öğrenci olaylarına bakış açısı hoşuma gitmedi.
Sağ veya sol görüş demeden idealler uğruna, daha iyi yarınlar uğruna savaşan ve sonuçta harcanan bir dönem gençliğinin sol görüş açısında anlatılmış hikayesi. Yaşınız 45'in altındaysa bu hikaye size çok yavan gelir.Birincisi o terör günlerini yaşamamış bir kuşaktansınız demektir. İkincisi ise 40 yaş ile başlayan eskimişlik, geçmiş ile hesaplaşma durumlarını yaşamıyorsunuz demektir. Romantik, hüzünlü bir hikaye.