Kimilerine göre doyurucu kimilerine göre değil. Eh bana göre de maalesef ki değil, sanki kitap yazmak için yazmış gibi. Sonu bir çırpıda bitirilmiş gibi ,sanki düşünecek zamanı yokmuş gibi. Yazar gerçekten bunu mu yazmak istemiş bilemiyorum . Yani biraz basitti. Eserin niceliği ve niteliğinin farkındayım ama bazen zaman kişiler üzerinde eskileri yıpratabiliyor.
Kitabın konusu sıradandı ve bence yazar cümlelerini uzatmak için uğraştıkça uğraşmış. Acaba benim okuduğum kitap bunun bir kısaltması mıydı? Çünkü aşık olmaları oldu bittiye geldi.
19.yy istanbulu, zengin oğlan fakir kız, imkansız aşk, sınıf farklılıkları, yeşilçam tadındaydı ama tek fark bu aşk hikayesinin sonu iyi bitmedi ...
Biraz empati yapınca iliklerinize kadar acıyı tadabiliyorsunuz fazla duygusalsanız okumayın derim..
O yıllarda yaşanan sınıf ayrımı ince ince işlenmiş.Beklediğimden daha hafif bir dili vardı
Kısa bir roman oluşu ve bir Türk yapımı olmasıyla okunulması gereken kitaplardan.Dilber karakterinin acı bir hikayesini anlatan bu klasikte sıkılmayacağınızın garantisini verebilirim.Ama pek de beklenti içinde olmamak gerek.Puanım 6
İlklerden olması nedeniyle birçok hata, kusur var, betimlemelerin biraz çok olması da okumayı yavaşlatıyor ancak kesinlikle okunması gereken bir kitap.
Benim okuduğum Say yayınları baskısıydı. Editörün ön yazısı son sayfada ise edebiyat açısından Murat Batmankaya'nın eleştirel yazısı vardı. Dikkatle okunmasında yarar vardır.
Kafkasya'dan kaçırılan (Samipaşazade romanında bu suçu Afrika'lılara yüklemiş!) kızların, (Dilber ise sekiz yaşındaydı) zamanın Osmanlı'sında köle olarak satılması, kullanılması gerçeği. İnsan Ticareti yani. İstanbul'da yaşanıyor mirim.
Endemik bitkiler hakkında bir fikriniz var mı bilemiyorum. Bakınız Karadeniz'de yetişen bir bitki Akdenizde yetişmez, Bodrum'un ki Trakya'da kök salmaz. Latif-i mahluk insanoğlu da neden böyle olmasın ki...
Hürriyet ve esaret konularında tavsiyem sıcağı sıcağına Mehlika Mete'nin Gelincik kitabını, Peyami Safa'nın Canan'ı, Namık Kemal-İntibah'ını da okumalarını da öneririm.
Milli Eğitim okunması 100 temel eser olarak göz önüne çıkarması takdir-i şayan. Gençler okusun Osmanlı tarihini ders kitaplarında anlatılmayanlarını da dönemin yazarlarından dinlesin. O zamanın gerçekleriyle kendi zamanlarını kıyaslasınlar. Örneğin; Kuyruklu Yıldız Altında İzdivaç'ta da bisiklete binen kızların toplumda kötü kadın olarak nitelendirilip evde kalmalarına nedenlerden olduğunu yazarın kaleminden satır aralarından görebilirler.
Ola ki şükredersiniz!
Çok kötü bir eser bekliyordum karşımda. Büyük ihtimal anlamam diyerek zorluktan okumaya koyuldum. Kitap bittikten sonra çok şaşırdım. Oldukça iyi bir eser. Her açıdan kalburüstü.
Sürükleyici bir romandı velahasıl gittikçe kurguda kopukluklar baş gösterdi. Bazı yerler çok hızlı geçildi. Final ise çok kötüydü bence.