"Hakikatin ne kadarına dayanabilirsin?"
Bu kitap zihnimde çok güçlü bir etki yarattı ve hem kendimi hem de insan ilişkilerini sorgulamama sebep oldu. Bir kere, insan ruhunun karanlık yönlerini bütün çıplaklığıyla gözler önüne seriyor ve kendini herkesten her şeyden soyutlayan bir adamın içinde bile yaşama tutunma arzusu olduğu mesajını veriyor. Diğerlerinden farklılaşmak isterken, kendini onlar gibi olmaktan alıkoyamıyor ünlü düşünür.. Nietzsche her ne kadar kişinin kendi doğrularını yalnızca kendisinin oluşturabileceğini söylese de; fikirleri ve vermek istediği mesajlar gerçekten etkileyici. İnsan düşünmeden edemiyor..
Dr. Breuer ve Nietzsche arasındaki diyaloglar o kadar gerçekçi ki; okurken insan kendini onların yanındaymış gibi hissediyor. Kitaba alışmak için hiçbir çaba göstermiyorsunuz, başladığınız andan itibaren sizi etkisi altına alıyor. Hem kurgu hem de anlaşılabilirlik açısından gayet başarılı.
Bence herkes bu kitabı hayatının en az bir döneminde okumalı.
"Hakikatin ne kadarına dayanabilirsin?"
Bu kitap zihnimde çok güçlü bir etki yarattı ve hem kendimi hem de insan ilişkilerini sorgulamama sebep oldu. Bir kere, insan ruhunun karanlık yönlerini bütün çıplaklığıyla gözler önüne seriyor ve kendini herk... tümünü göster
MUHTESEM bir Hakan Gunday kitabi daha... Hakan Gunday ile bir araya gelip sohbet etmeyi cok isterdim, bu kadar genc ve bu kadar dolu bir insan... Anlatimi, hayata bakisi inanilmaz... Cogu kisinin cozemedigi hayat / olum ile ilgili sorulari sanki cozmus, ya da cok yol katetmis..
Tam da gunumuzun en buyuk sorunu olan multeci olaylari ile baslayan ve bu olaylarda basrol oynayan Gaza nin drami, ic dunyasi ve kendi kendini tedavisi.. Cok etkilendim.. Mutlaka okuyun derim....
MUHTESEM bir Hakan Gunday kitabi daha... Hakan Gunday ile bir araya gelip sohbet etmeyi cok isterdim, bu kadar genc ve bu kadar dolu bir insan... Anlatimi, hayata bakisi inanilmaz... Cogu kisinin cozemedigi hayat / olum ile ilgili sorulari sanki cozm... tümünü göster
" İki duvarı doğum, iki duvarı ölüm olan bir hapishaneye mahkum olan insan! "
Gaza... Evet ben bu kitabı 650 günde zor bitirdim. Daha benim okuduğum ilk Hakan Günday kitabıydı aslında fakat son biteni oldu. Yeraltı edebiyatının sayılı isimlerinden sayılan Hakan Günday öyle gerçekçi öyle yaşatırcasına anlatıyor ki etkisinde kalmamak mümkün değil.
Önce Cuma ölmüştü sanırım sonrası ise Gaza iyice alışmıştı insan kaçakçılığına ve artık bu onun gözünde bir deneye dönüşmüştü. Toplumsal deneyler yaptığı bu insanlarla bir çok şeyi yaşadı. 10 yaşındaydı tecavüze uğradığında ve ben orada nefessiz kalmıştım. Bu benim kitabı ilk bırakışım olmuştu. Sonra neredeyse bir sene hiç okumamıştım. Tekrar okumaya başladığımda ise elbet sonu güzeldir devam etmeliyim diye almıştım. Oysa ben daha çok azını okumuşum. 14 yaşında ilk tecavüzünü etti Gaza. Artık iyice pişmişti. İnsan öldürmek, insan gömmek, her şey dahildi hayatına.
Bu kitap sağlam bir psikolojiyi bile bozabilir. Bu kitap apolitik bir insanı bile düşündürür. Açıkçası 650 günde zor biten bir kitap olmasına rağmen hayran kaldım. Dünyanın gerçeklerini öyle güzel yüzünüze vuruyor ki yazar insan insanlığından utanıyor. Bol aforizmalı çokça düşündüren bu kitabı bence reşit olmayan bir genç okumamalı ve fakat herkes okumalı. :)
" Dünyadan saklandığım yer, dünyaya yakalanmak için en uygun yerdi! "
" İki duvarı doğum, iki duvarı ölüm olan bir hapishaneye mahkum olan insan! "
Gaza... Evet ben bu kitabı 650 günde zor bitirdim. Daha benim okuduğum ilk Hakan Günday kitabıydı aslında fakat son biteni oldu. Yeraltı edebiyatının sayılı isimlerinden... tümünü göster
2018'de kaç kitap okumayı hedefliyorsunuz?
2018'de kaç kitap okumayı hedefliyorsunuz?