Yine çok derin araştırmalar, yine sayısız referans, yine bir kitap mı okuyorum yoksa yüzlercesini aynı anda mı okuyorum hissi, yine muhteşem bir kurgu, yine muhteşem bir kitap.
Böyle fantastik bir dünya kurup bu şekilde bir hikaye anlatabilmek her babayiğidin harcı değil. Sanırım bu denli dili olan başka bir yazarımız yok. Varsa da bana denk gelmedi. Severek okuduğum bir kitap oldu. Tavsiye ederim.
Yazar sanki anlatılan zamana gidip gelmiş de gördüklerini anlatıyor gibi hissettiriyor.
aslında 10 yıldız verecektim ama 9'a denk geldi. değiştiremedim :) ihsan oktay anar'ı kıskandım bu kitapla.
Ne denebilir, ne yazılabilir ki bu roman üstüne... Mest oldum!
İhsan Oktay Anar'ın kitaplarını kronolojik sırayla okuyorum ve bitirdiğim bu beşinci romanından sonra kesin olarak söyleyebilirim ki, kendisi hikayelerini en iyi kurgulayan yazardır gözümde. Suskunlar'da diğer romanlarının bile ötesine geçmiş, kendisiyle yarışır hale gelmiştir. Dili her ne kadar ağdalı olsa da hiç sıkılmadan okutur, ince ve dozunda mizahıyla yer yer koparır, karakterleri insanın içine işler. Suskunlar'da da bunların hepsi fazlasıyla var. Ve kitap bu ve benzer yönlerden ele alındığında Puslu Kıtalar Atlası'ndan bile iyi.
Sevinçliyim, çünkü üstâdın okumadığım iki kitabı daha var...
O hep yazsın, biz hep okuyalım...
Pek beğenmedim. Yazarın dili biraz ağır ama bu cümleleri anlamayı pek zorlaştırmıyor. Yinede okunmaya değer. Kitabı okurken eski İstanbulu bir baştan diğer başa gezdiriyor yazar.
Anlatım dili, konusu sürükleyici bir kitap. Özellikle insanların cahil oldukları sürece koyun sürüsü gibi nasıl din adına kandıklarını anlatan, insan-iyilik-kötülük-yardım... gibi hem dünün hem bugünün hem yarını baz alan bir roman.
Yazarın anlatım dili yine bir harikaydı.
Kurgu bakımından Amat'ı fazlasıyla andırıyor. Gemicilik terimleri çıkarılıp yerine musiki terimleri eklenmiş gibi. Yine de bu tekrara kaçmışlığı görmezden gelirsek, başarılı tabii.
çok çoook güzel bir kitap. İhsan Oktay'dan 2.okuduğum kitap. Çok eğlenceli, kurgusu trajikomik herşeyiyle bir başkaydı.
Çok fazla terim içermesi okuyucuyu zorluyor bunun dışında yine İhsan Oktay Anar'a yakışır bir kitap.
...Mükemmellikle güzellik aynı şey değildir.
Çirkin bir şeyi güzel yapmak mümkündür ama mükemmel bir şeyi güzel kılmak daha zahmetli bir iştir.
syf:157
Suskunları Okumak Sus Pus Olmak.
( Kim ki Duk un BOŞ EV filminide izleyin okurken)
Yazarin bütün kitaplarini begeniyorum ama bu biraz tarihi verilerin üzerine kurgulandigi için hani biraz "tembellik" gibi geldi bana. Yine de her kitabi gibi bu da harikaydi.
Biraz ağdalı bir yazım diline sahip olmasına karşın oldukça akıcı bir eser. Başarılı kurgusu ve dönemi tablolar halinde canlandırırcasına kuvvetli tasvirleri gerçekten etkileyici. Birbirinden özel karakterleri, dozunda mizahı, kıvrak tabirleri ve su halkaları gibi bağlantılı hikayeleri ile bir musiki ziyafeti.
İhsan Oktay Anar ne yazsa okunur. Alışveriş listesi yazsa bile muhtemelen kendi üslubunda yazacaktır usta.
doya doya kitap okumanın bitmez hazzı için ihsan oktay anar'ın "suskunlar"ına sonsuz teşekkürler...
okuduktan sonra gidip galata mevlevihanesini ziyaret etmiştim beni derinden etkileyen bir kitap oldu yazarın tarzını en güzel şekilde yansıtıyor.
Puslu Kıtalardan sonra okuduğum bir eser oldu.Çok fazla şaşırmam artık yazarın tarzını çözdüm derken ters köşe oldum
Her zerresinden musiki akan bir kitabın isminin ''SUSKUNLAR'' olması ne hoş bir ironi.
'Belki de susmak, gerçeği anlatmanın tek yoluydu'' Syf:269
Çok beğendim!
Aşk, İstanbul, Mevlevilik ve Müzik... İhsan Oktay Anar'ın büyülü hayal alemine misafir olmak dünyada tattığım en büyük zevklerden biri.
Eflatun ve İbrahim Dede romanın bana kazandırdıkları en tatlı kahramanlar...