Ölü Ruhlar Ormanı varken kesinlikle en kötü kitabı denilmemeli bence. Tabii sonuçta Grange'dan bahsediyoruz ne kadar kötü olabilir ki? Sürükleyici, fantastik... Ama bunun yanında güçlü betimlemeleri ve iyi kişilik tahlilleriyle sanki film izliyormuş izlenimi uyandıran bir kitap.
İlk 200 sayfada öldüm bittim, bayıldım resmen kitaba. Karakterin ruh halinin yansıtılması, olayların gidişatı, gizemin korunması çok başarılıydı. Lakin ana karakterimizin Rusya'ya geçişinden sonraki kısım, yani kitabın ikinci yarısı öyle bir bozuyor ki hikaye resmen benim için hüsran oldu. İlk yarısı için kafadan 9 puan vermeyi düşünürken şimdi 6 puan ancak diyorum. Keşke olay Fransa'nın dışına çıkmasaydı ve gerçekçilik korunsaydı. Yine de yazarın çok övülen kitapları fazlaca. Deneyeceğim bir kaç kitabını.
Bu tarz kitapların hepsi sadece sonu için okunur. Cümleleri yutarcasına geçersiniz, tuğla gibi kitap 2 günde biter ve aslında siz kitap okumuş olmazsınız. Elbette kelime haznenize katkıları olur bu tarz kitapların ama onun dışında size pek de bir şey katmazlar. Hal böyleyken bu tarz bir kitabı kurtarabilecek, övülmesini sağlayacak en önemli şey kitabın finalidir ve ne yazık ki bu kitabın finali tam bir fiyasko.
Yazarla ilk tanışmam. Son 30 sayfaya kadar her şey güzel gitmişti. Kullanılan hayali ve varsa gerçek ögeler hoşuma gitmişti. Fakat sonunu güzel bitirememiş yazar. Çok abartı ve saçma olmuş. Daha farklı bir bitiş bekliyordum açıkçası.
Her şey iyi güzel , tam sonuna gelince hafif bir hayal kırıklığı. Fantastiğe çekmenin ne lüzumu var şimdi. Bırak onu başkaları yapsın.
Güzel bir kitaptı. Garange yine kendine hayran bıraktı. Pek çok şey öğrendim yine. VE şamanların gücüyle büyülendim :)
Yazdıkları uzun süreler çok satanlar listelerinden düşmeyen, birçok dile çevrilen ve sinemaya uyarlanan Fransız yazar Jean Cristophe Grange'nin üç bölüm 365 Sh dan oluşan macera gerilim ve gizem dolu bir romanı.
Macera romanın baş kişisi olan Diana Thilberge'nin Tayland Birmaya sınırındaki Ra Nong adlı bir kasabadaki yetim yurdundan bir çocuğu evlat edinmesi ile başlıyor ve Fransa, Rusya; Moğolistan'da devam ediyor.
Taş Meclisi oldukça gerilimi yüksek, kanlı, sürpriz ve aksiyon dolu bir roman. Bana yazarın kısa süre önce okuduğum Leleklerin Uçusu adlı kitabınla benzerlikler çağrıştırsada çok keyif alarak ve her sonraki sayfasını merak ederek okudum. Polisiye Gerilim tarzı kitap severlere tavsiye ederim....
Kitabın kurgusunun oldukça güzel buldum. Bağlantılar oyunculara yüklenen anlam ve roller etkileyici. Kitabın sonundaki bağlantının da bitişinin de özel olduğunu farklı olduğunu hissettirdi.
Kurgusu fazla uçuk geldi, onun harici tam bir gerilimdi diyebilirim. Yazarin okudugum ilk kitabı oldu kendisi.
Yazarin elinde muhtesem bir malzeme varken bunu kullanamamis gibi hissettim. Hikaye kopuk kopuk, akisi saglamak cok zordu. Final her zamanki gibi sasirtici olsa da daha esasli birseyler bekledim sanirim.