Yoruldum patron.
Yollarda yağmurdaki bir serçe kadar yalnız olmaktan yoruldum.
Yanımda hiç arkadaş olmamasından yoruldum.
Nereye gideceğimizi,nereden geldiğimizi söylecek biri.
En çok da insanların birbirine kötü davranmasından yoruldum!
Yeşil Yol !
Karanlığın içindeki parıltının hikayesi. Belki de John Coffey'i yaratarak bazılarımızın hayatını değiştiren bir hikaye.
King'in kendi "Fareler ve İnsanlar"ı ve başyapıtlarından biri. En dokunaklı, en boğaz düğümleyen ve en etkileyici öykülerinden biri Yeşil Yol. Yazarlığının ustalığını gösterdiği, öyküdeki duyguları okuyucuya çok başarılı bir şekilde aktardığı bir roman. King 1930'ları konu edindiği anlatılarında hep böyle başarılı oluyor yanılmıyorsam.
Altın Kitaplar yayınevinin bize yalan söyleyerek yıllar önce özet hallerini okuttuğu Mahşer, O, Sis gibi kitaplarının şimdiki tam metin hallerini saymazsak King'in Türkçede basılmış tek okumadığım kitabıydı Yeşil Yol. Filmini izlediğim ve konuyu bildiğim için, unutacak kadar çok zaman sonra okuyayım demiştim ama daha kitaba başlar başlamaz, filmin detayları çok canlı bir şekilde zihnimi doldurdu. Genelde King'in romanlarının sinema uyarlamaları güzel olmaz. Ama Yeşil Yol bir istisnaydı. Kitabı okurken filmi de baştan sona izledim sanki zihnimde. Hem üzüldüm bu çok güzel kitabı bu kadar geç okuduğum için, hem de çok zevk aldım bu okumadan. Eğer henüz okumadıysanız ve King hayranıysanız benim gibi geç kalmayın derim.
Harika ötesi bir kitaptı. Altı çizilesi o kadar cümle var ki, defterime yazarken ben de Edgecombe kadar yoruldum.
Uzun zamandir okumak istedigim bir kitapdi.Filmini ise bekletiyordum kitabi okuyup izlemek icin. Kitabi okudukdan sonra filmi izlemek istemedim.Cunku o kadar guzel anlatilmisti ki bunun kafamda yarattigi imagi degistirmesini istemedim.kesinlikle okuyun diyecegim kitaplardan.Bir klasik degil ama kendi tarzinin en iyisi.tipik Stephen Kings yaraticiligi.Severek merak ederek okudum.
'hiç bir film kitabından iyi olamaz' sözünü ele aldığımız zaman ne kadar iyi bir kitap olduğunu anlayabiliriz.
müthiş bir anlatım, çok güzel bir kitap tavsiyemdir kitapla arası olmayan insanlara bile.
Filmi kadar harika ve akıcı bir kitap. Kesinlikle tavsiye ederim. Stephen King'in en sevdiğim kitabı.
john coffey iri gövdesinin altında yatan masumiyet.okurken göz yaşlarıma hakim olmadığım.hayatımda derin bir iz bırakan.ön yargılarımı kıran olağan üstü bir baş yapıt.
Bugüne kadar beni derinden etkileyen kitaplardan birisi...
Akıcılık, betimleme ve diğer yönleriyle muazzam.
Yanlış hatırlamıyorsam 3 kere okudum bu kitabı.
"Ah Tanrım, Yesil Yol o kadar uzun ki." Hani iyi kötü her kitap bittiğinde boşluk hissi yaratır ya, Yesil Yol'un bıraktığı boşluk cok derindi.Okumadan ölürsen senin icin büyük kayıp dogrusu.
Yoruldum patron.
Yollarda yağmurdaki bir serçe kadar yalnız olmaktan yoruldum.
Yanımda hiç arkadaş olmamasından yoruldum.
Nereye gideceğimizi,nereden geldiğimizi söylecek biri.
En çok da insanların birbirine kötü davranmasından yoruldum!
-Yeşil Yol.
Bir gün Stephen King romanı okurken ağlayacağımı hiç düşünmezdim. Elveda patron.
Kaç kere okursam okuyayım gözümden birkaç damla yaş süzülmeden kitabı bitiremiyorum. Etkisini hiç yitirmemesi benim gözümde bu kitabın en büyük başarısıdır. Yazım tarzı olarak da Paul karakterinin ağzından günlük şekilde yazılması sebebiyle adeta bir masal gibi akıp gitmesi, sürekli beslenen merak unsuru, kendini çok sevdiren karakterleri ve içerdiği fantastik sayılabilecek öğelere karşın bir o kadar da dingin olması eseri çok üst sıralara taşıyor. Bu nasıl bir yetenektir, nasıl bir kitap yazmaktır? Hayır bunu yazan adam gidip Kemik Torbası'nı da yazıyor ya pes.