Vampir olmayan ama ölümsüz bir bayanın, ölümsüzlük hikayesi.Yani Elise'nin.
Kitabın kapağındaki notta da belirtildiği üzere sonsuza dek yaşamanın ödül mü, ceza mı olduğuna cevap aranıyor.
Başta kitaptan keyif alıyorsunuz fakat sonradan aynı olaylar dönmeye başlıyor biyerden sonra insanı sıkıyor bitirmek için zorladım kendimi
Çok kötü bir kitaptı.Bu kadar özensiz bir kurgu ve bir yere varmayan son.bir adaya düşerseniz elinizde de tek bu kitap vardır.Ancak o zaman okuyun derim.
sil baştan'ı okuduktan sonra bir heves satın aldım ama maalesef aynı tadı alamadım..
Farklı ve hoşuma gitti. Gerçi sil baştan sonra biraz hafife kaçtı. Güzeldi yine de.
Bazı kısımları sıkıcı olsa da, genel itibariyle beğendim. Okuduğum için pişman değilim asla.
Oldukça sürükleyici bir kitap. Konu ilgi çekici ve tarihi olaylarla ilgili olanlar için daha çekici gelebilecek bir konu akışı var. Yalnız sonu beni pek tatmin etmedi.
Çok fazla yabancı isim vardı, yer yer fena halde kafa karıştırıyordu. Ama yine de sevdim. Bu arada, ölümsüz olmak veya uzun yıllar yaşamak istemezdim :)))
Sil Baştan ve Kayboluş'dan sonra inanılmaz kötü bir kitap. 6'yı sırf yazar yüzünden verdim. Yoksa 4 falan zor alır. İlk 2 kitabı beğenip de "bu da güzeldir kesin" mantığıyla yaklaşacaklar uzak dursun. Kitap başlıyor ve bomboş bitiyor. Ne olay örgüsü var adam akıllı, ne adam akıllı bir olay var ne de başka bir şey. Boş...
Yazarın diğer kitaplarına (özellikle Kayboluş) olan hayranlığımdan aldığım ve okurken hiçbir tat vermeyen bir roman oldu benim için. Konusu müthiş çekici olmasına rağmen ancak bu kadar saçmasapan işelenebilirdi. Özellikle sonlara doğru yazar sanki bitmesi için zorlamış, baştan savma ve tatsız tuzsuz bir anlatımla noktalamış kitabı.
Yorumlara baktığımda kitaba herhalde haksızlık yapılıyor demiştim ama maalesef yazılanlar kadar varmış.
Daha öncesinde de Sil Baştan adlı kitabını okuduğumda Ken Grimwood ölümsüzlüğün ilk başta harika bir şey olduğunu gösterir gibi olup aslında lanetten başka bir şey olmadığını da aktarmaya çalışmıştı ve gayette başarılıydı açıkçası.
Ölümsüzlük ; sanki bir oyun konsolunda hile yazarak oynanan oyunun basit bir terimi gibi geliyor kulağa. Peki gerçeklikte ?
Heyecan,umut,her şeye muktedir olma gücü,ego,haz ve daha bir çoğu. Bunlar her zaman ilk başta gelen düşüncelerdir. Peki daha sonrasında ? Yerini ikincil düşüncelere bırakır. Bu kitapta da bunlara değinilmeye çalışılmıştı az biraz.
Etkili bir dili ve konusu yoktu. Sıkılarak okudum. İlk kitabına nazaran başarısı oldukça düşüktü. Bu yazarla tanışmak isteyenler Sil Baştan'ı okumalı. Bunu göz ardı etmeli.
Tek kelimeyle muhteşem bir kitaptı. Hele sonlara doğru heyecanım iyice arttı ve bir solukta okudum. Başta Elise ile Christine farklı kişiler gibi düşünmüştüm ama kitabın sonunda anlıyorsunuz gerçeği. Kitabın sonunu daha farklı bekliyordum . Patrick ölmese iyi olurdu . Onun ölmesine üzüldüm. Keşke o da ölümsüzlükile ilgili araştırmalara devam etseydi . Elise 'ya izin verseydi . Dr.Goldman'ın feci bir şekilde ölmesine çok üzüldüm açıkçası. Ve kitabın sonlarına doğru Leonard'a çok sinir oldum. Ama yazar sonunu yine de iyi bağlamış diye düşünüyorum. Kitabın konusu kurgusu çevirisi her şeyiyle çok güzel bir kitabtı ve okumanızı tavsiye ederim.
*
Ufak bir not düşmek istiyorum ; " Elise " karakteri beni çok etkiledi. Düşünsenize hiç ölmemek , ölümsüz olmak çok kötü bir şey. İnsan ölüme hasret kalıyor. DNA'sı gereği bu durumda olan Elise , tüm sevdiklerini bir bir kaybediyor. Ve her defasında tek başına kalıyor . Sürekli saklanmak zorunda kalıyor. Fotoğraf çekinmiyor . Sürekli seyahat halinde . Olduğu yer de bir kaç yıldan fazla kalamıyor. Çünkü kimsenin durumunu bilmesini istemiyor . Kimse Elise'nin yerinde olmak istemez herhalde. Ölümsüz olmak , ölüme hasret kalmak çok zor bir durum.
*
Okuyun derim . Pişman olmazsınız..
Yazar diğer 2 kitabındaki gibi insanın peşinden koştuğu olguları kurgusal bir şekilde dile getirmiş. Son derece akıcı ve güzel bir kitap. Ama tarihi kısımda bazı şeylere tanıklık etmek isterdik, bunu becerememiş sadece. Yine de okuyun derim.