13Baykus

Profil Resmi
0 takip ettiği ve 0 takip edeni var. 0 değerlendirme yapmış.

Son Aktiviteler

Profil Resmi
13Baykus okumuş.
Her Şey Aydınlandı

Çağdaş edebiyatın en etkileyici seslerinden Jonathan Safran Foerden zaman, mekân ve hafıza üçgeninde şaşırtıcı manevralar yapan, eğlenceli, dokunaklı, zekâ ve duygu dolu, çarpıcı bir roman: Her Şey Aydınlandı.
Elinde solmuş bir fotoğraf ve kafasında soru işaretleriyle yola koyulan genç bir adamın Avrupanın kalbinden Amerikaya, dünyadan Aya, geçmişten günümüze, rüyalardan masallara, büyük aşklardan büyük savaşlara, karanlıktan aydınlığa uzanan yolculuğunun nefes kesen hikâyesi... Geçmişle bugünün iç içe geçtiği, birbirleriyle rekabet halindeki anlatıcılarıyla akıllardan kolay kolay silinmeyecek, çok sesli, çok katmanlı ve kesinlikle sihirli bir roman Her Şey Aydınlandı.
Foerin tüm dünyada büyük ilgi gören bu ilk romanı; ilerlemek için geriye dönmek zorunda kalanlara ve geçmişinden kaçanlara, yaşamın pusu altında gizlenen muazzam gerçekleri arayanlara ve sırlarının gölgesinde yaşamaya çabalayanlara, düşlerle gerçekleri birbirine karıştıranlara ve kalabalıkların içinde yapayalnız olanlara, hayata ve hayatta kalmaya dair bir şimdiki zaman klasiği.

Çağdaş edebiyatın en etkileyici seslerinden Jonathan Safran Foerden zaman, mekân ve hafıza üçgeninde şaşırtıcı manevralar yapan, eğlenceli, dokunaklı, zekâ ve duygu dolu, çarpıcı bir roman: Her Şey Aydınlandı.
Elinde solmuş bir fotoğraf ve kafasında ... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 13 yıl
Profil Resmi
13Baykus okumuş.
Aşırı Gürültülü ve İnanılmaz Yakın

Bir tek anahtar kaç kapıyı açabilir? Aşırı Gürültülü ve İnanılmaz Yakın icatlar, tesadüfler ve teğetler aracılığıyla dile gelen bir roman. 11 Eylül'de babasını yitiren Oskar, bulduğu anahtarla babasının yaşantısının karanlıklarına eğildiği bir arayışa koyulur. Rastlantılar, zihninde dolaşanlar, söylenmemiş sözler ve geçmişten izler ışığında yol alan Oskar, New York şehrinin labirentlerinde cevapları ararken kendini hiç ummadığı bir noktada bulacak ve yaşam ile zaman, önünde adeta ilmek ilmek çözülecektir.
Foer'in tüm dünyada büyük ses getiren bu romanı sadece edebiyata değil, dünyaya bakışınızı da değiştirecek güçte. Çığır açan tekniğiyle Aşırı Gürültülü ve İnanılmaz Yakın, şimdiden yeni yüzyılın başyapıtlarından biri sayılıyor.
Aşırı Gürültülü ve İnanılmaz Yakın yaşamın nabzını duymak, mucizelerine şahit olmak isteyenler için unutulmayacak, sarsıcı ve birazcık da sihirli bir roman.

Bir tek anahtar kaç kapıyı açabilir? Aşırı Gürültülü ve İnanılmaz Yakın icatlar, tesadüfler ve teğetler aracılığıyla dile gelen bir roman. 11 Eylül'de babasını yitiren Oskar, bulduğu anahtarla babasının yaşantısının karanlıklarına eğildiği bir a... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 13 yıl
Profil Resmi
13Baykus okumuş.
Hayaletler (New York Üçlemesi 2)

İzleyen kim? İzlenen kim? İzleyen öykü anlatıcısı mı? Anlattığı öykü kimin öyküsü? Kendi öyküsü mü, izlediği kişinin mi? Peşinde olduğu kişinin geçmişini araştırırken kendine, kendi geçmişine yönelmesi neden? Giderek izlediği kişinin hayatına gömülürken kendi hayatını keşfe çıkması; izleyen iken izlenen olması; bütün bunlar bir tuzak mı yoksa? Bilinçli olarak yapılan kötü bir şaka mı? Hayaletlerin aklını karıştırmak için ona oynadıkları bir oyun mu?

İzleyen kim? İzlenen kim? İzleyen öykü anlatıcısı mı? Anlattığı öykü kimin öyküsü? Kendi öyküsü mü, izlediği kişinin mi? Peşinde olduğu kişinin geçmişini araştırırken kendine, kendi geçmişine yönelmesi neden? Giderek izlediği kişinin hayatına gömülür... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 13 yıl
Profil Resmi
13Baykus okumuş.
Kilitli Oda (New York Üçlemesi 3)

Bir çocukluk arkadaşı... Tek bir mektupla, geçmişten çıkıp gelmiş bir çocukluk arkadaşı, bir kâbus gibi, bir lanet gibi üstüne çökerse insanın... peşine düşüp izini kovalamaktan başka seçenek bırakmazsa insana... böylece bütün hayatına hükmetmeye başlarsa ne yapar insan? Ondan kurtulmanın tek yolu onu bulmak olduğunda, ama attığı her adımda kendini daha da içinden çıkılmaz bir karmaşanın içinde bulduğunda, aklını kaybetme, çözülme noktasına geldiğinde ne yapar insan? Ötekine ulaşmak için, onun geçmişini deşmeye başlayıp, giderek daha derinlere indikçe orada bulacağı öteki midir, kendisi midir? Yoksa ne kendisi ne öteki midir?

Bir çocukluk arkadaşı... Tek bir mektupla, geçmişten çıkıp gelmiş bir çocukluk arkadaşı, bir kâbus gibi, bir lanet gibi üstüne çökerse insanın... peşine düşüp izini kovalamaktan başka seçenek bırakmazsa insana... böylece bütün hayatına hükmetmeye baş... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 13 yıl
Profil Resmi
13Baykus okumuş.
Cam Kent (New York Üçlemesi 1)

Her şey yanlış bir telefon numarasıyla başladı. Aranan kişi o değildi. Fakat aynı yanlışlık ertesi gece de yapıldı. Ve böylece oyun başladı. Kişi, aranan kendisi olmadığı halde, öyleymiş gibi davranırsa ne olur? Bu rastlantı onu nereye götürür? Rastlantıların onu götürdüğü yere sürüklenmeye neden razı olur? Bu soruların cevabı yok. Suda yayılan halkalar gibi birbirini izleyen olayların peşi sıra, kişinin ardına düştüğü şey, sonunda kendi hayatı, kendi geçmişi, içindeki ben, içindeki öteki olabilir.

Her şey yanlış bir telefon numarasıyla başladı. Aranan kişi o değildi. Fakat aynı yanlışlık ertesi gece de yapıldı. Ve böylece oyun başladı. Kişi, aranan kendisi olmadığı halde, öyleymiş gibi davranırsa ne olur? Bu rastlantı onu nereye götürür? Rastl... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 13 yıl
Profil Resmi
13Baykus okumuş.
Timbuktu

Paul Auste'rın yeni romanının iki kahramanı var; biri evsiz-barksız, sarhoş, yarı-deli Willy, öbürü de kendi insanlığımız konusunda ondan pek çok şey öğreneceğimiz bir köpek: Kemik Bey. Bir köpeğin gözünden, onun düşüncelerine girerek dünyayı, yaşamı, insan ilişkilerini işleyen Paul Auster, kimi yerde eğlendirici, kimi yerde de trajik ve hüzünlü bir anlatımla ve her zamanki dil ustalığıyla, sözcüklere yüklediği enerjiyle, yalın ama yoğun yorumuyla bizi alışılmadık yollardan insanlığımızla yüzyüze getiriyor; yaşamlarımızın, ilkelerimizin kimi zaman nasıl da çürük ve dayanıksız temellere oturduğunu kanıtlarken, belleğimizin derinlerine gömdüğümüz eski ve kalıcı değerleri, günümüzün hızlı ve acımasız akışı içinde nasıl da unuttuğumuzu nostaljik yolculuklarla anımsatıyor. Willy ile Kemik Bey'in yaşamın son durağı olan Timbuktu'ya doğru çıktıkları yolculuğu, yaşam felsefesini yansıtan bir izlek gibi kullanan Paul Auster, bütün romanlarında yaptığı gibi bu kitabına da katmış kendisini; dahası Willy'de olduğu kadar, Kemik Bey'de de ondan izler bulmak olası. Yazar, bizi insan türünün çerçevesi dışına çıkararak, kendimize yepyeni bir gözle bakmamızı sağlıyor. Hangi konuda yazmayı seçerse seçsin, nasıl bir masal uydurursa uydursun, büyüsünü koruyor, bizi de o büyünün içine katıyor.

Paul Auste'rın yeni romanının iki kahramanı var; biri evsiz-barksız, sarhoş, yarı-deli Willy, öbürü de kendi insanlığımız konusunda ondan pek çok şey öğreneceğimiz bir köpek: Kemik Bey. Bir köpeğin gözünden, onun düşüncelerine girerek dünyayı, y... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 13 yıl
Daha Fazla Göster

13Baykus şu an ne okuyor?

13Baykus şu anda kitap okumuyor.

Favori Yazarları (0 yazar)

Favori yazarı yok.